Erzurumajans-Erzurum'da 10 kız ve 1 erkek öğrencisine 'cinsel istismarda' bulunduğu iddiasıyla tutuklu yargılandığı Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 297 yıl hapis cezasına çarptırılan sınıf öğretmeni 52 yaşındaki A.K. hakkındaki gerekçeli karar açıklandı.
Gerekçeli kararda, 'sanığın mağdur çocukların güven ve sevgi duygusundan faydalandığı' vurgulanarak, üst sınırdan ceza verildiği ve 'iyi hal' indirimi uygulanmadığı belirtildi.
Merkez Yakutiye İlçesi'ndeki İMKB İnönü İlkokulu'nda okuyan 5 kız öğrenci 6 Nisan 2016 günü rehberlik öğretmenlerinin yanına giderek, kendilerini 4'üncü sınıfa kadar okutan sınıf öğretmeni A.K.'nin yaptıklarını anlattı. 5'inci sınıfa geçmelerine rağmen teneffüs aralarında yanlarına gelen öğretmen A.K.'nin kendilerini dudak veya boyunlarından öptüğünü, eteklerini kaldırıp popolarına dokunduğunu söyleyen öğrencilerin anlatımı üzerine rehber öğretmenler durumu Yakutiye Kaymakamlığı'na bildirdi. Kaymakamlık tarafından öğretmen A.K. aynı gün açığa alındı ve Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu. A.K. çıkarıldığı 1'inci Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı ve hakkında 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
'BENDEN KURTULMAK İÇİN İFTİRA ATTILAR' SAVUNMASI
Öğretmen A.K. suçlamaları kabul etmeyerek, otoriter yapısı nedeniyle öğrencilerinin iftirasına uğradığını ileri sürdü. A.K. savunmasında şöyle dedi:
"Bu çocuklar menfur Karaman olaylarından etkilenerek benim hakkımda 'cehennem olsun gitsin, şundan kurtulalım' diye iftira atmışlardır. Çocuklara kurgu yapmayı, hayal gücünü geliştirici çalışmaları ben öğrettim. Benim de çocuğum var. Bana karşı öfke ve nefretlerini aşırı disiplinci oluşum, başarılı öğrencileri sevmem, başarısız çocukların da bu duruma içerlemelerindendir."
'ARTIK YETER' DEDİK
Mahkeme heyeti mağdur öğrencileri, rahat ifade vermeleri için, sanık öğretmen A.K. ve aileler olmadan dinledi. Sosyal hizmet uzmanı eşliğinde ifadesine başvurulan kız öğrencilerinde biri ifadesinde şunları anlattı:
"Destek eğitim odasında elbiselerimi çıkartarak popomu öpmüştü. Sürekli dudaklarımızdan öpüyordu. O kadar çok iğrenmeye başlamıştık ki bizi öpünce sürekli dudaklarımızı yıkıyorduk. Hatta bir keresinde bana 'seninle evleneceğim, benimle olacaksın' gibi laflar da etti. Arkadaşlarla 'artık yeter' dedik ve durumu rehber öğretmenlerle ailemize anlattık."
AİLELERE TAZMİNAT TEHDİDİ
Tüm velilerin şikayetçi olduğu cinsel istismar olayı ile ilgili mahkeme heyeti aileleri de dinledi. Bir kız çocuğunun annesi, sanığın yakın davranışlarından rahatsız olduğu için kızının okula gitmediğini söyledi. Öğretmenin çocuklara sarıldığına tanık olduğunu belirtten bir veli de, "Çocuklara sarılması sıradışı geliyordu ancak öğretmen olduğu için şüphelenmiyorduk. Sanığın eşi evimize gelerek şikayetten vazgeçmemizi, çocukların tiyatro çevirdiklerini söyledi ve tazminat davası açmakla tehdit etti" diye ifade verdi.
HER BİR ÖĞRENCİ İÇİN 27 YIL
2'nci Ağır Ceza Mahkemesi 18 Ekim 2016 günü görülen karar duruşmasında öğretmen A.K.'yı her bir öğrenci için, 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan, suçun önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı, failin kasta dayalı kusurunun ağırlığını dikkate alarak 12 yıl hapis cezasına mahkum etti. Heyet, sanığın eylemini eğitim ve gözetimi aldında bulunan mağdurlara karşı kamu görevini icra ederken gerçekleştirmesi nedeniyle cezayı yarı oranda arttırarak 18 yıla çıkardı. Öğretmen A.K.'nın eylemlerini zincirleme şekilde yapması nedeniyle cezada yarı oranda daha arttırım yaparak 27 yıldan 11 öğrenciye karşı işlenen çocuğun cinsel istismarı suçundan toplam 297 yıl hapis cezasına mahkum etti.
İYİ HAL İNDİRİMİ YOK
2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hazırlanan 24 sayfalık gerekçeli kararda, mağdur öğrencilerin, velilerin, tanık öğretmenlerin ifadelerine de yer verildi. Sanığın, mağdur çocukların yönlendirme ve olayı kurgulayarak aleyhine suçlamalarda bulunmasını gerçekçi bulmayan heyet gerekçeli kararında şöyle dedi:
"Mağdur öğrencilerin suç tarihi itibariyle 10 yaşından bulundukları dikkate alındığında, sanık aleyhine vermiş oldukları beyanlarında yaşlarından kaynaklı fiziksel gelişim durumları, sosyal konumları, cinsel konular hakkındaki teknik bilgi ve gelişimleri dikkate alındığında mağdur açıklamalarının kurgudan ziyade açık ve samimi olaya dair anlatımlar olduğu kanaatine varılmıştır. Mağdur çocukların sayısının olağanın çok üzerinde olması, mağdur küçüklerin aslen sanığa karşı çok ciddi bir güven ve sevgi duyan kişiler olmasından faydalanılarak ve onların bu güven duyguları istismar edilmek suretiyle mevcut eylemlerin gerçekleştirildiği dikkate alındığında, bu nedenle asgari hadden uzaklaşmak suretiyle ceza tayinine gidilmiş, takdiri (iyi hal) indirim uygulanmadan hüküm kurulmuştur."
Hümeyra PARDELİ/DHA