Erzurum’un en son alemcisisi O… “Alemci” derken hemen argo anlamda “alemi” algılamayın… O’nun yaptığı alemler mavi gökyüzüne bakırdan atılan birer hilal imza… Ustalığı babasından kendisine yadigar kalm
ErzurumAjans-Erzurum’un
en son alemcisisi O… “Alemci” derken hemen argo anlamda “alemi”
algılamayın… O’nun yaptığı alemler mavi gökyüzüne bakırdan atılan birer
hilal imza… Ustalığı babasından kendisine yadigar kalmış Recai
Kabalar’a… O da, bu alemde 5 çocuk, 5′te çırak yetiştirmiş. Çıraklarının
2′si ölmüş Recai Usta’nın, 5 çocuğundan hiçbiri ise baba mesleğine
gönül vermemiş. Kavaflar Çarşısı’ndaki, daracık dükkanını 92 yaşında
olmasına rağmen her gün sabah en geç 07.00′da açan Recai Usta, derin bir
ah çektikten sonra “Bu iş çoktan öldü…” diye söze başlıyor.
“Çoktan
öldü” dediği, Türk İslam El Sanatları’nın en gözde mesleği. Cami,
medrese, türbe, minare ve şadırvan gibi kubbeli yapıların üzerine
yerleştirilen bakırdan yapılmış yönü gökyüzüne bakan hilal… İslamiyet’in
sembolü olan Alemleri Türkiye’de kendisisnden başka üretenin
kalmadığını anlatan Recai Kabalar, talep olmamasından dolayı atölyelerin
bir bir kapandığını anlatıyor. Bu mesleği sürdürebilmek için yeni
ustaların yetiştirilmesi gerekirken çırak bulmakta güçlük çektiğini
söyleyen Kabalar,
“Alemciliği öğretecek kimse bulamıyorum.
Gençlerde bu mesleğe karşı bir heves yok. Eskiden alem yapımında onlarca
kişi çalışırdık. Şimdi tek başıma kaldım. Bu gibi zanaatlar çoktan
bitti” diyor. Bir kaç yıl öncesine kadar Anadolu’nun her köşesine ve
hatta, Fransa, Almanya ve Belçika’ya alem gönderdiğini anlatan Kabalar,
50-100 TL’den başlayıp, 350-1500 TL’ye kadar olan fiyatlara rağmen artık
sipariş almakta güçlük çektiğini ve satışlarda hareketlilik olmadığını
sözlerine ekledi. Son yaptığı alemleri 4 yıldır müşteri bulamadığı için
satamadığını anlatan Recai Usta, ‘’Bunları da bir elden çıkarayım bir
daha elime çekiç almam’’ derken göz nuru dökerek camilerin kubbelerine
takılan alemleri nasıl ürettiğini öyle bir coşkuyla anlatıyor ki,
heyecanı halen dükkanına ilk gelen çırak kadar taze… Bir alemi iki günde
yaptığını vurgulayan Recai Usta, “Alem yapıyorum derken herkes yanlış
anlıyor. Sizde yanlış yazmayın” diyerek mesleğinin isminden dolayı bazen
sıkıntılı anlar yaşadığını da belirtiyor. Daracık dükkanında anılarının
arasında müşteri bekleyen Anadolu’nun son alemcisi Erzurumlu Recai
Usta, birden gülümseyerek ”bunu mutlaka yazın” diye bizi uyarıyor; ”Her
hangi bir devlet dairesine işim düşse, ‘mesleğin ne?’diye soranlara
‘Alemciyim’ diye cevap verdiğimde herkes bir tuaf oluyor, tuhaf tuhaf
bakırıyor. Hatta bazıları ‘yaşından da mı utanmıyorsun’ diyerek beni
Ti’ye bile alıyor. Ancak daha sonra cami alemcisi olduğumu öğrenince
özür diliyorlar” diye dert yanıyor.
Haber: Esra İpek