Erzurumajans-Türkiye, 24 Haziran'da erken seçime giderken parlamentoda çoğunluğu sağlayamama ihtimaline dair konuşan Şentop'tan yeni bir erken seçim açıklaması daha geldi. Şentop, cumhurbaşkanı ve parlamentodaki çoğunluğun farklı olması durumu için "Birbiriyle husumet içinde bulunmayan bir parlamento ve cumhurbaşkanıyla sistem iyi işler" yorumunu yaparken bir de 'çıkış yolu' olduğundan bahsetti. Parlamento ve cumhurbaşkanının arasındaki durumun düşmanlığa gitmesi durumunda yeniden seçimyapılabileceğinin işaretini veren Şentop, "Böyle bir ihtimal de görmüyorum ben" diye ekledi.
Hürriyet'ten İpek Özbey'e konuşan Şentop'un açıklamalarının ilgili kısmı şöyle:
Farklı taraflar kazanırsa meclis, başkanı kitleyebilir mi?
Başkanın işini zorlaştırabilir. Tabii kanunla düzenlenecek birçok alan var. Biz Cumhurbaşkanına kararname çıkarma yetkisi de verdik. Bu yetkiyle Cumhurbaşkanı Meclisin kanun çıkarmasına özel olarak gerek duymadan, kararnameyle icra yetkilerini kullanabilir. Ancak Meclis, bütçe üzerinden bir engelleme yapabilir. Gerçi biz bu sistemle, bu tür ihtilafları minimize edecek mekanizmaları da kurduk. Vetodan sonra zorlaştırıcı veto dediğimiz salt çoğunlukla kanunu geçirme zorunluluğu getirdik. Cumhurbaşkanı, bütçenin vaktinde hazırlanmaması halinde geçici bütçe yapıp devam edebilecek. Tabii bu da meclis denetiminde olacak. Birbiriyle husumet içinde bulunmayan bir parlamento ve cumhurbaşkanıyla sistem iyi işler. Bu söylediklerim 24 Haziran seçimleri için değil, sistem yerleştikten sonraki dönemler için geçerli. Ancak aradaki ihtilaf düşmanlığa varırsa belirlediğimiz bir çıkış yolu da var.
Nasıl bir çıkış yolu?
Meclisin beşte üç çoğunlukla seçimleri yenileme kararı alması ki böyle bir durumda meclis kendi seçimiyle beraber cumhurbaşkanlığını da yeniliyor veya cumhurbaşkanının kendi seçimini ve meclisin seçimini yenileme kararı alması
Diyelim ki yeniden erken seçime gidildi. Cumhurbaşkanı seçilme hakkının birini yitirecek mi?
Tabii. Burada bir tespitimi söylemek isterim: Biz bu hükümet sistemi değişikliğini yaptıktan sonra prensip olarak 3 Kasım 2019da seçim yapılacağını benimsemiştik. Muhalefetin temel stratejisi 3 Kasım 2019a kadar bir oyun kurmaktı. 2002den bu yana biraz da dünyadaki güç unsurlarının Tayyip Erdoğanın gitmesine yönelik yürüttüğü bir operasyon var. Bunu dışarıdan yapmak gibi bir imkânı yok, içeriden yapılması için çalışılıyor. 16 Nisanda hayır oylarının toplamı bir ümit ortaya çıkardı. O zamanki kampanyayı yürütenler kendi amblemlerini silikleştirdi, sadece Tayyip Erdoğan muhalifliği üzerinde toplandılar. Alınan sonuç da onları ümitlendirdi. Hayır blokunu 3 Kasımda seçimlerde bir arada tutacak bir strateji üzerinde çalışıyorlardı. Tek adayla yola çıkmak gibi bir niyetleri vardı. Ancak erken seçim kararı alınınca oyun kurmaya değil, oyun düşünmeye bile vakitleri olmadı. Çok kısa bir zaman içinde aralarındaki ihtilafları aşmaları gerekiyordu, beceremediler. Şimdi ikinci bir stratejiyi benimsediler, o da Mecliste çoğunluğu almak. Bu muhalefete öğretilen B planı. Onun dedikodusunu yayıyorlar. Böyle bir ihtimal de görmüyorum ben.