"Risâlet Nurları" adlı eserinin Allâh tarafından yazdırıldığını, önce mesih, sonra peygamber olduğunu iddia eden "sahte peygamber" İskender Evrenesoğlu'nun Bursa'da dün kılınan cenâze namazına 3000'ni aşkın kadın ve erkek katıldı. Cenâze namazını kayıt altına almak için özellikler kadınlar açısından çok yoğun bir ilgi ve çok yoğun bir izdihâm yaşandı. Son anda güvenlik nedeniyle cenâze namazı kılınacak cami değiştirilmemiş olsaydı, kim bilir kaç binlerce kişi daha namaza iştirak ederdi? Benim de vaktiyle "ne diyor bu adam" diye siklıkla olmazsa da zaman zaman göz attığım yayın ve sitelerindeki ifâdeler halüsinâsyon saçmalıklarından başka bir şey değildi. Bu yayın ve siteleri daha önceki yıllarda mahkemelerce yasaklanan sahte peygamber şizofrenik İskender Evrenesoğlu'nun dünkü cenâze namazı hakkında Diyânet suskun. Malûm görsel ve yazılı medya suskun... Başka zamanlarda inanç değerleri üzerinden tozu dumana katan trollerin nedense tamamı da suskun...
Atatürk'ün ölüm gününde camilerde bir fâtiha bir dua okumayı bile esirgeyen Diyânet; bu sahte peygamber için imamın-resmi imam olmazsa da, camii önünde cemaatle birlikte kıldığı namaz, yaptığı dua ve okunan fâtihalar hakkında ne düşündüğünü merak ediyorum? Müslümanlık adına bu tür adamların arkadasından hâlâ koşan bunca müritlerin varlığını aklım bir türlü almıyor. Saf ve temiz inançlarımızı ve duru ahlâkımızı bu tür sahtekârlıklardan ve tahribatlardan arındırmak için "Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczûplar cumhuriyeti olmayacak" diyen Mustafa Kemal Atatürk ne kadar da haklı imiş...Yıllarca Atatürk'e karşı temiz inançlarımız üzerinden sürdürülen iftiralar karşısında bu tür hezeyanları görünce ey kadir-i mutlak Allâh'ım sen ne büyüksün demeyi bir kez daha teslim ve idrâk ediyoruz.
Diyânet'in bu haftaki cuma hutbesinin konusunun sahte peygamber Evrenesoğlu ve benzeri uçuk kaçık kişilerin ardından giden sözüm ona bazı müslümanların uyarılması olup-olmadığını görmek ve duymak istiyoruz. Bakalım ve görelim.
Muhammed İkbal ne diyor: "Bazi müslümanlardan kaçıp islâma sığınıyorum"
- Yazı 01 Ocak 1970 02:00
Yorum yapan arkadaşlar yazıyı okumadan mı yorum yapmış? Yazıda diyanetin bu tür yapılara karşı uyarıcı ve ön alıcı olması istenmiş. İş işten geçtikten sonra raporunu tutan diyaneti ne yapayım? Dindar insan bu aldatıcı mıdır ki, dindar insanlara saldırı olarak yorumlamışsınız?! Hayretsiniz. 2019 yılında böyle bir kişi ölünce binler toplanıyorsa, oturup çok şeyi düşünmek lazım. Devir akıl, bilim devri. Şeyh devri değil.
- Cem Kara 01 Ocak 1970 02:00
Seni bilmeyen de eski il milli eğitim müdürü değil, il müftüsü sanacak. İşin gücün dindarlar işin gücün diyanet. Kimsenin demediğini ben diyeyim de duy. Senin devrin bitti. İdeolojine uyanlara yaptığın kıyaklar, uymayanlara yaptığın sürgünlere dair yığınla şahit varken; doğruluktan dem vuran sözlerin o kadar karşılık bulmuyor ki. Nerden mi biliyorum? Yıllardır kendin yazıyorsun kendin okuyorsun. Daha da kötü olan şu ki; yazdıklarını doğru sanıyorsun.
- Kadir 01 Ocak 1970 02:00
Milli eğitim müdürü olduğunuz dönemde memlekete ne hizmetiniz oldu da şimdi kurumları eleştirir oldunuz anlamıyorum? Bence emekliliğin tadını çıkarın. Bırakın bu yazarlık işlerini. Yapamıyorsunuz.
- Öğretmen 01 Ocak 1970 02:00
Diyanet açıklama yaptı kurumumuzun hiçbir görevlisi namaz ve defin esnasında orada bulunmamıştır diye.Bir tarafı memnun etmek için Ülkemizin en önemli kurumlarından olan Diyanet işleri başkanlığını karalamak hiç yakışmadı.
- Dadaş 01 Ocak 1970 02:00
Iyice arastir diyanetin bu adamin eserleri ile ilgili kararlarini..araştirmadan yazıyorsun..ataturke fatiha okumak istiyorsan buyur oku..seni tutan yok..kişi sevdigi ile beraberdir