Afganistan Kralı Amanullah Han ve Kraliçe Süreyya ile birlikte (24.05.1928) Türkiye ziyareti.
Irak, Suriye, Afrika kıtasının değişik ülkelerinden ülkemize gelen mültecilerden sonra şimdi de Afganistan, Bangladeş ve Pakistan ülkesinden ülkemize kaçak yollarla gelen mülteci akınıyla karşı karşıyayız.
Myanmardan kaçıp Bangladeşe sığınan sığınmacılara insani yardım elini uzatan ülkemizin oralarda büyük bir itibarı v Afganistanda askerimizin varlığı oralarda büyük bir güven kaynağıdır.
Yukarıdaki fotoğraf bizlere çok şey anlatmaktadır. Emperyalizme karşı çıkmak için onlardan daha çok bilim, felsefe, sanat ve ahlaka daha çok değer vermemiz gerekir.
Mülteciler bize şunu gösterdi ki, ülkenizin adının başında İslam, demokratik, cumhuriyet, sosyalist kelimelerini koymakla olmuyor. İran İslam Cumhuriyeti, Afganistan Demokratik Cumhuriyeti, Mısır Arap Cumhuriyeti gibi.
Dünün ipek ve baharat yolu bugün mülteci ve sığınmacı yolu olmuştur.
Eğer devletimiz tedbir almazsa sonuçların altından kalkılmayacak sorunlar yaratacaktır. İrana acaba mültecilerin ülkemize gönderilmemesi için kaç milyar lira vereceğiz!
İran İslam devrimi olduğunda Türkiye Cumhuriyetini sessiz devrim yaparak yıkacağını söyleyen gafiller, hatta dalalet içinde olanlar bugün ne İrana ne Taliban ülkesine ne de şeriatla yönetildiğini söyleyen Suudi Arabistan Krallığına gitmek istememektedirler. Ülkemize karşı ihanet içerisinde olduklarında da küfrettikleri, kâfir saydıkları Avrupaya ve Amerika Birleşik Devletlerine kaçmaktadırlar.
Bu insanları yollara düşüren dünyanın gözü önünde rezil ve rüsva eden sözde İslam ülkelerinin yöneticileri, bilginleri, ülkeyi paramparça eden sözüm ona cemaat önderleri acaba başlarını yastığa koyduklarında vicdanları rahat mı bilmem. Bir zamanlar efendi olarak bin atlılarla fethettiğimiz Tunayı bugün gönüllü köle olarak geçen yığınla İslam ülkesi yurttaşlarına şahit olmaktayız.
Ben vicdan kitabımı yazdığım da şu sonuca ulaştım; Mehmet Akif Ersoyun Şark şiirinde de belirttiği gibi İslam dünyasının vicdanı kirli ve paslı.
İslam ülkesinin vatandaşları aklını kullanamadığı gibi vicdanını da kullanamamaktadır. Vay halimize...