Binlerce yıldan beri insanlığın önünde duran ve bireyin gelişmesini engelleyen en büyük engel Hiç şüphesizki FEADOLİTE dir.
FEODALİTE nedir dendiğinde: Tarihte siyasal ve askeri gücü elinde bulunduran toprağın mülkiyetine veya imtiyazına sahip olan bir senyörler (derebeyler) sınıfı ile bu sınıfa bağımlı kölelerin oluşturduğu idari düzene denmektedir.
Eski tarihlerden beri bazı yönlerden değişerek günümüze ulaşan feodalite Bazı yobaz ve islamdan uzak ağa bozuntularının istekleri doğrultusunda kimi bilgisiz yobaz dinden bihaber olan kendini din adamı kisvesi altında halka sunan cahillerin verdiği yanlış fetvalarla dinsel kimlik lede birleşmiş durumdadır.
Özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerimizde ağırlığı var olan bu zulüm anlayışı ne yazık kı Anadolu'muzun birçok kırsalında halen daha etkisini sürdürmektedir.
Bu acımasız anlayıştan bizzat nasibini alan biri olarak kendi hayatımın kimi dönemlerinde FEADOLİTENİN acısını tatmış bulunmaktayım.
Feadolite nin güçünü elinde bulunduranlar çok acıdır kı yaptıkları tüm icraatları dine dayandırarak toplum hayatında örf ve anane anlayışı ile güçlü kılmışlardır.
Bu anlayışta birey yoktur toplum içerisinde yaşayan ve ilkokula medreseye dahi gitmeyen sözüm ona büyükler etkili olup her konuda hüküm sahibi olmuşlardır.
Sözüm ona bu büyüklere köylerde köy büyüğü bölgelerde şeyh bey ve ağa gibi unvanlarla anılarak güçlerine güç katılmıştır. Bu cahil insanlar gençlerin evlenmesinde aile içi anlaşmazlıklarda etkili olup yargı yaparak hüküm vererek binlerce insanın zulme uğramasına neden olmuşlardır. Hatta bu akım İslam dininin şeri delillerinin de önüne geçerek son derece keskin ve etkili olmaktadır. Bu bölgelerde birçok dini inanış ve yaşam içine girerek incelendiğinde İslam dini ile hiç de ilgisinin olmadığını bizzat tespit etmek mümkündür.
Örnek verecek olursak Kadının dört duvar arası için yaratıldığını iddia eden zihniyeti ele alabılırız. Dinimizin en önemli iki kaynağı olan Kuran'ı kerim'de böyle bir yasaklayıcı ayet'in olmadığını ve Peygamber efendimiz (SAV) hiç bir hadisin de böyle bir söylemin olmadığını görmekteyiz. Hatta Hz Ali efendimiz; beşikten mezara kadar okumamız gerektiğini buyurmuşlardır. Bu kısır döngü annelerimizin okula gitmesini engellemiş olup annelerimiz tarafından yeterince aile eğitiminin çocuklara verilmesinin önünü tıkamış bulunmaktadır!...
Ne yazık kı Anadolu'nun birçok bölgesinde ve hatta kendi bölgemizde şahı bu acımasız kültürün etkisi ile insanlar kısır çekişmeler içerisinde birbirlerinin tekerlerine çomak sokarak toplum ve birey in gelişmesini engellemektedirler. Bu kısır çekişmeler hızlı gelişen teknoloji sayesinde modern tarımın köylerimize tam olarak ulaşmasını da engellemektedir.
Ortadoğu coğrafyasında meydana gelen savaşların ve insan kanının akmasının Müslümanın Müslümanı katletmesinin temelinde FEODALİTE nin yattığını savunmaktayım.
İçinde yaşadığımız toplumun gelişerek bireyin oluşarak refah ve modern çağın manevi temelleri bozmadan ilerlemesi için bu zulüm anlayışının yıkılması gerekmektedir. Bu zulüm anlayışının yıkılması için de en az 3 kuşak insanın çok iyi eğitilerek başta bilinçli ve ufku büyük annelerin topluma kazandırılması gerekmektedir!...