MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Erzurumajans-MHP
Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında
gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasının bir bölümünde
cezaevlerindeki açlık grevlerine değinen Bahçeli, açlık grevlerinin
amacını "PKK tezlerini ve zorlamalarını kabul ettirmek ve istenilen
noktaya taşımaktır" şeklinde değerlendirirken, "Bunun için her
çirkeflikten medet umulmakta ve her çirkinliğe kapı aralanmaktadır. AK
Parti hükümeti ise taksit taksit dayatılan hain projeleri cevaplamakta
ve bir bahaneyle hayata geçirmektedir" diye konuştu.
8 Kasım
2009'da İstanbul'da PKK'lı teröristler tarafından belediye otobüsüne
atılan molotofkokteyli yüzünden hayatını kaybeden 17 yaşındaki Serap
Eser'in katillerinin de açlık grevine girerek insanlık ve merhamet
dilencisi olduğunu söyleyen Bahçeli, "20 Eylül 2011 günü Ankara Kumrular
Sokak'ta 5 kardeşimize kıyan PKK'lı canavar, girdiği açlık greviyle
sözüm ona öldürerek yapamadığını kendisini aç bırakarak ulaşacağını
sanmıştır" şeklinde konuştu.
Bu açlık grevinin asla masum
görülemeyeceğine dikkat çeken Bahçeli, cezaevlerindeki açlık grevinin
ana dilde savunmanın önünü açtığı, Öcalan'ın tecrit şartlarının
hafifletilmesine neden olduğunu ve anadilde eğitim isteklerinin yeni
anayasa yoluyla karşılanacağını teminat altına aldığını kaydetti.
Bahçeli şunları söyledi:
"Mehmetçiğin al bayrağa sarılı
tabutlarını bir türlü görmeyen haysiyetsizlerin, vatan evlatlarının ardı
ardına katledilmesini ağzına bile almayan haramzadelerin mevzu bahis
açlık grevi olunca insanlık hatırlatması yapmaları bize görev kabul
edilemez vicdansızlık örneğidir. Ömrü hayatlarında bir tek şehidimize
Fatiha okumaktan uzak kalmış kalpsizlerin, PKK'lıların eylemine sıra
sıra destek açıklaması yapmaları da satılmış zihinlerinin ve rehin
bırakılmış ruhlarının eseri olsa gerektir."
“AÇLIK GREVLERİ SIRASINDA AK PARTİ İLE İMRALI ÜÇ DEFA TEMAS KURMUŞTUR”
"Tüm
çıplaklığıyla anlaşılmıştır ki, açlık grevleri sırasında İmralı
canisiyle AK Parti hükümeti üç defa temas kurmuştur" diyen Bahçeli, bu
üç istekten ikisi olan ana dilde savunma ve Öcalan'ın tecrit şartlarının
iyileştirilmesi konularının karşılandığını söyledi. "Öyle ki, İmralı
adasıyla ulaşımı sağlayan eski tip koster gitmiş, yeni koster hemen
yolcularını taşımak için limana yanaşmıştır" diyen Bahçeli, "Artık bozuk
koster mazeretlerine sığınılmayacak ve müzakereler şeffaf ve aleni
olarak yürütülecektir. Dilek ve tavsiyemiz; şeref konusunda iddialı
çıkışlar, hamasi sözler ileri süren Başbakan'ın, cari durumunu yeniden
gözden geçirmesidir" diye konuştu.
Açlık grevleriyle birlikte
yaşananların bir danışıklı dövüş olduğunu iddia eden Devlet Bahçeli,
Başbakan Erdoğan'ın da bu sürecin içinde aktif bir şekilde yer aldığını
ifade etti. Bahçeli, Başbakan Erdoğan'a bir takım sorular yönelterek,
"Acaba açlık grevleri, AK Parti ile İmralı arasındaki müzakere ve
mutabakat arayışlarını canlandırmak ve belirli bir seviyeye getirmek
maksadıyla küresel ayağı da olan planlanmış bir ölüm stratejisi midir?"
şeklinde konuştu.
Bahçeli ayrıca, "Bundan sonra sırayı
PKK'nın affı, İmralı canisinin özgürlüğü ve Türkiye'nin federasyona
ayrılması mı alacaktır?" diye sordu.