2007 yılında Ankara`da düzenlenen "Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi" sempozyumunun 5'ncisi 1-3 Ekim 2015 tarihleri arasında Erzurum'da düzenleniyor.
Erzurumajans-Tarihi eserlerin korunması ve geleceğe güvenle devredilmesi adına ilk
defa 2007 yılında Ankara`da düzenlenen "Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi
ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi" sempozyumunun 5'ncisi 1-3 Ekim 2015
tarihleri arasında Erzurum'da düzenleniyor.
İMO Erzurum Şube
Başkanı İlhan Tohumcu, ilki Ankara`da gerçekleştirilen sempozyumun büyük
ilgi görmesinden sonra, 2.sinin Diyarbakır, 3.sünün Antalya, ve 4.sünün
de İstanbul`da yapılan "Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe
Güvenle Devredilmesi Sempozyumu"nun 5.sini 1-3 Ekim 2015 tarihinde
Erzurum`da gerçekleştireceklerini açıkladı.
Tohumcu, sempozyumla
ilgili olarak yaptığı bilgilendirmede, "Tarih boyunca önemli bir geçiş
noktasında bulunan Erzurum, Yontma Taş Devrinden itibaren iskan görmeye
başlamıştır. Yapılan kazı çalışmalarıyla, Erzurum`un ilk tunç çağında
geniş bir coğrafyaya yayılan Karaz kültürünün merkezi olduğu
belirlenmiştir. M.Ö. 3000 lerden sonra, Hurri, Ayaza, Urartu, Asur,
Frigler, İskit ve Pers medeniyetlerinin hüküm sürdüğü Erzurum M.Ö. 4.
Yüzyılda İskender Devleti, bundan 300 yıl sonrada Roma İmparatorluğuna
evsahipliği yapmıştır. 395 yılında Bizans İmparatorluğuna bağlanan
Erzurum, ipek yolu üzerinde bulunması ve stratejik konumu nedeniyle
giderek önemini artırmış bir şehirdir.
1071 yılında Alparslan`ın
Komutanlarından Ebul Kasım`ın Fethi ile (Saltuklular Beyliği Kurulması)
Türk yurdu olan Erzurum Tarih içerisinde defalarca kuşatma altına alınıp
işgal edilse de, Anadolunun kilidi rolünü üstlenmiş ve yaklaşık 1000
yıldır Türk yurdu olarak ayakta kalmıştır.
5 bin yıllık bir tarihe
sahip olan Erzurum`da, Urartu, Bizans, Saltuklu, Bagratlı, İlhanlı,
Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihine ait çok sayıda tarihi yapı
bulunmaktadır. Sahip olduğu bu eserlerle tam bir açık hava müzesi olan
Erzurum`da ilk defa düzenlenecek olan "Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi
ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi" sempozyumunu başta Atatürk
Üniversitesi ve Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere tüm kurumlarımız
sahiplenmiştir. Yurt dışı ve yurtiçinde birçok şehirden Erzurum`a
gelecek olan 250 civarında misafirimizi ağırlayıp, şehrimizin tanıtımına
katkı yapacak olmamız, bizim için ayrı bir gurur kaynağı olacaktır.
Erzurum özelinden Türkiye geneline geçecek olursak, Ülkemiz, yakın
coğrafyası ile birlikte, bilinen en eski uygarlıklara ev sahipliği
yapmıştır. Epipaleolitik`ten Cumhuriyet dönemine, yaklaşık 12 bin yıllık
sürece yayılan çok sayıda tarihi kültür varlığı, Türkiye toprakları
üzerinde bulunmaktadır. Tarihi ve kültürel zenginlik bakımından eşi ve
benzeri olamayan ülkemiz, sadece tarihi-kültürel eserlerin bolluğu
açısından değil, aynı zamanda dünya üzerinde görülmeyen bir çeşitlilik
ve özgünlük açısından da oldukça zengin bir miras barındırmaktadır.
Tarihi yapıların mimari-yapısal özellikleri, yapım teknikleri, kullanım
biçimleri gerek Anadolu toplumlarının yaşayış biçimlerini anlayıp,
kavramak; gerekse yapım tekniklerindeki gelişimi izlemek açısından yol
gösterici olmaktadır. Disiplinlerarası çalışmalardaki artış, koruyucu
yapısal malzemelerin gelişimi, hasarsız analiz yöntemlerindeki
gelişmeler ve en önemlisi kültürel varlıkların korunması bilincinin
gelişimi tarihi yapıların geleceğe güvenle devredilmesi konusunda daha
umutlu olmamızı sağlamaktadır.
İnşaat Mühendisleri Odası Erzurum
Şubesi olarak, ilk defa gerçekleştireceğimiz bu organizasyonda,
sempozyuma yapılan çağrımız, koruma alanında uygulamacı kurumların,
uzmanların, araştırmacıların, bilim insanlarının ve uygulamacıların
ilgisini çekmiş, inşaat mühendisleri, mimarlar, koruma alanında çalışan
uzmanlar, yeni bilimsel çalışmalarının sonuçlarını, uygulamalarını,
kuramsal değerlendirmelerini sunarak, sempozyuma katkıda bulunmuşlardır.
Yayınlanan bildiri ve sunumlar geleneksel malzemelerle ilgili
araştırmalar, koruma kuramı, dünya mirası ve diğer anıt ve alanların
korunması ile iyileştirilmesi konularında çeşitlenmektedir.
Akademisyenlerin, uygulama yaptıran kurumların ve uygulamacı firmaların
Erzurum dışında, İstanbul, Sivas, Eskişehir, İzmir, Batman, Tokat, Rize,Bitlis, Adana, Balıkesir, Karabük, Kayseri, Van, Samsun, Edirne,
Denizli, Niğde, Mardin, Bursa, Gaziantep, Bolu gibi yirmiden fazla
ilimizde yürüttükleri bilimsel araştırma ve uygulamaların bir arada
görülmesi ve değerlendirilmesi açısından da önemlidir. Ayrıca,
Kosova`nın başkenti Priştine`nin merkezinde bulunan tarihi "Yaşar Paşa
Camisi" için yapılan güçlendirme önerileri ve benzeri çalışmalar,
Türkiye`nin evrensel kültür mirasının korunması yönündeki duyarlılığını
da göstermektedir.
Ülkemizde bu konuda çalışma yapan 100 kişinin
üzerinde akademisyen ve uygulamacıların yaptığı katkılarla zenginleşen
sempozyumumuza, Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi konusunda dünyanın en
iyi akademisyenlerinden biri olarak kabul edilen "University of Minho,
Portugal" öğretim üyelerinden Prf.Dr. Paulo Lourenço ve "The Ohio State
University, USA" öğretim üyelerinden Prf.Dr. Halil Sezen`in konuk
konuşmacı olarak şehrimize gelerek sempozyuma katılım sağlamaları ayrı
bir önem arzetmektedir. Erzurum`da kayıtlı 1200 üyemizle birlikte yoğun
katılımla gerçekleştireceğimiz bu sempozyomumuzda, yurt içi ve
yurtdışında bulunan tarihi mirasların geleceğe güvenle devredilmesi için
yapılan çalışmalar hakkında bilgi edinmiş olacağız.
Düzenlemiş
olduğumuz bu sempozyumun, tarihi yapıların envanter çalışmalarından
korumacılık ilkelerine, yapısal analiz ve güçlendirme`den mevzuata,
malzemeden uygulamaya geniş bir alanda, farklı disiplinlerin
katkılarıyla zenginleşerek, `Tarihi Yapıların Güçlendirilmesi ve
Geleceğe Güvenle Devredilmesi" konusunda farkındalık oluşturduğunu
düşünmekteyiz." Dedi.