İlk kabine toplantısı sonrası İbrahim Kalın'dan açıklama!

Erzurumajans-Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Cumhurbaşkanlığı Hükümeti Kabinesi ilk toplantısını gerçekleştirdi. 15.56'da başlayan yeni sistemin ilk kabine toplantısı 2 saat sürdü. Toplantı sonrası Hükümet Sözcüsü İbrahim Kalın basın açıklaması yaptı. Kalın, 15 Temmuz Darbe girişimi sonrası yapılan kriz söylemlerinin önemsiz olduğuna değinerek "Türkiye ekonomisinin ne kadar sağlam olduğunu göstermek adına bu toparlanma sürecini görmek önemli." dedi.

Cumhubaşkanlığı Hükümet Sistemi Kabinesi'nin ilk toplantısı bugün gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen toplantı, saat 15.56'da başladı.

Yaklaşık 2 saat süren toplantı sonrası basın mensuplarının karşısına geçen Hükümet Sözcüsü İbrahim Kalın açıklamada bulundu.

Şu anda bakanlarımız kendi bakanlıklarında brifinglerini alıyorlar. Bu çalışmalarını da en kısa sürede tamamladılar ya da tamamlıyorlar.

Önümüzdeki günlerde de bakanlıklara üst düzey atamalar yapılacak. Bununla ilgili bakan arkadaşlarımız isim çalışmalarını yapıp, cumhurbaşkanımıza arz edecekler.

Yeni kabinenin toplantısıyla ilgili tabi önemli konu başlıklarından bir tanesi ekonomiydi. Özellikle bu konuyu paylaşmak istiyorum. Ekonomi politikalarında yeni dönem için öncelikli konuların tespit edilmesi toplantının önemli başlıklarından bir tanesiydi.

Özellikle bütçe disiplininin sağlanması, reformların hayata geçirilmesi önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bununla ilgili daha detaylı çalışmalar yapılıyor. Özellikle ihracat odaklı büyüme noktasında yeni hazırlıklar yapılıyor. Orta vadeli program önümüzdeki hafta hazırlanıp, cumhurbaşkanımıza arz edilecek ve kamuoyuyla paylaşılacak.

Türkiye ekonomisinin son 16 yılda gösterdiği performansı, canlılığı devam ettirecek adımları da tüm ilgili kurumlarımızın eşgüdümüyle devam edecektir.

15 temmuz hain darbe girişiminden sonra Türkiye’de ekonomik krizlerin olacağına dair tahminlerde bulunuldu. Hamdolsun bunların hiçbiri doğru çıkmadı. Böyle bir darbe girişimi başka bir ülkede olsa, devlet kurumları çıkar, devlet dağılır, toplumsal kaos ortaya çıkardı. Ama bunların hiçbiri olmadı. 15 Temmuz’dan birkaç ay sonra üçüncü köprü açılışını yaptık, Fırat kalkanı harekatını gerçekleştirdik. Devletimiz ilgili kurumlarımız tam bir koordinasyon içerisinde çalışıldı. Ve geçtiğimiz yıl 7,4 büyüme oranı yakalamış olduk. Türkiye ekonomisinin ne kadar sağlam olduğunu göstermek adına bu toparlanma sürecini görmek önemli.

15 Temmuzun da yıl dönümü geliyor. Pazar günü tüm ülke çapında anma programları yapılacak. Cumhurbaşkanımızın programını paylaşmak isterim. Pazar günü sabahleyin, bir şehit kabrini ziyaretiyle başlayacak program. Ardından Millet Camiinde öğle namazında bir hatmi şerif merasimi gerçekleşecek. Hemen ardından bizim yeni kongre merkezimizde sayın cumhurbaşkanımızın katılımıyla şehit yakınları ve gazi yakınlarıyla öğle yemeği yenilecek. Akşam saatlerinde cumhurbaşkanımızın bir hitabı bulunacak.

Tekrar 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. 15 Temmuz hain darbe girişiminden önce başlayan ve darbe girişiminden sonra hız kazanan FETÖ ile mücadele bundan sonra da devam edecek. Yurt içinde OHAL’in önemli hedeflerinden bir tanesi de bu darbe girişimini yapanların adalet önüne çıkarılmasıydı. Benzer yapıların, PKK’nın DHKPC gibi örgütlerin de tehditlerini ortadan kaldırmayı hedefleyen bir OHAL uygulaması vardı. Bu bağlamda terörle mücadelemiz de kararlı şekilde devam edecek. MİT’in son derece başarılı bir operasyonla Azerbaycan ve Ukrayna’dan iki tane üst düzey FETÖ imamı ülkemize getirildi. Bunun arkası da gelecek arkadaşlar. Dünyanın hiçbir yerinde rahat nefes almasına izin vermeyeceğimizi bilmenizi istiyorum.

NATO’nun genel manada gündemini oluşturan konularda, cumhurbaşkanımız 4 oturumda sunumlar yaptılar, ikili görüşme yaptılar. NATO sonuç bildirgesi bizim açımızdan memnuniyet vericidir. Bunun dışında sayın cumhurbaşkanımızın devlet ve hükümet başkanlarıyla da görüşmeleri oldu. İkili ilişkilerimiz ve bölgesel konular etraflı şekilde ele alındı. Önümüzdeki günlerde de terörle mücadele, seçim sonrası kabinenin atacağı adımlar konusunda çalışmalar devam edecek. Yapılan vaatlerin de çalışması hızlandırılacak.

Şu an 9 tane politika kurulu inşa edildi. Bunların amacı belli konularda, alanlarda makro düzeyde politikaya dönük çalışmalar yapmak. Çalışmaya başladıkları zaman da bu önerilerini sayın cumhurbaşkanımıza arz edecekler. Onlar talimata dönüştürülecek, ilgili bakanlıklarımızla hayata geçecek.

Zaman zaman cumhurbaşkanımızın iradesi çerçevesinde duyulan ihtiyaca binaen, yeni kurullar, geçici kurullar oluşturulabilir. Süreli ve sınırlı bir takım kurullarda oluşturulabilir. O manada sayı artabilir, artmayabilir.

Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı sayısı yine ihtiyaca binaen, sistemin oturma sürecini izledikten sonra, sayı artırılabilir. Cumhurbaşkanlığı yardımcısı ilave edilebilir.

Kabinenin hangi sıklıkla toplanacağı konusunda kesin belirlenmiş takvimimiz yok. Haftada bir, iki haftada bir olabilir. Ama bunun dışında ilgili konuyla bağlı olmak üzere, cumhurbaşkanımız üç dört beş bakan arkadaşımızla dar kapsamlı toplantılar yapabilir. Kabine toplantıları yanında daha dar, ilgili kabine arkadaşlarının da katıldığı toplantılar yapılacak.

Sayın Çipras ile Cumhurbaşkanımızın uzun ve kapsamlı görüşmesi oldu. ege meselesinden, ekonomik ilişkilere, Kıbrıs meselesinde azınlığın sorunlarına kadar bir çok konu; Atina’daki cami konuları etraflı şekilde ele alındı. Tabi Türkiye’de kaçan 8 asker, ve Türkiye’de bulunan 2 Yunan askeriyle ilgili konu etraflı şekilde konuşuldu. Çipras iyi niyetli ama somut olarak sürece baktığınız zaman 2 yıla yaklaştı şimdi hukuki süreç maalesef giderek Yunan hukuk sistemi içerisinde 8 askerin salıverilmeye doğru gittiğini müşahede ediyoruz.

Bu bizim için endişe verici bir durum. Şu anda serbest bırakılacağına dair bir endişe var. Bu açıkça, Türkiye’de darbe girişiminde bulunmuş ve sayın cumhurbaşkanımızın ve ailesinin hayatına kast etmiş kişilerin salıverilmesi sonucunu doğuracaktır ki, bu hukuk adına da katliamdır. İkinci olarak da ikili ilişkilerimiz anlamında bunu yaratacağı bir gerginlik olacaktır.

OHAL meselesinde gelince 18 Temmuz gecesi, mevcut OHAL’in süresi sona eriyor. Bunun uzatılmaması yönünde cumhurbaşkanımızın bir beyanı olmuştu. OHAL kalktıktan sonra da mevcut kanunlar içerisinde bu mücadele devam edecek. Çok olağanüstü bir tehditle karşılaşmamız durumunda OHAL mekanizması tekrar hayata geçirilebilir. Ama şu an itibariyle 18 Temmuz’da OHAL’in sona erdirilmesi ve mevcut yasalar çerçevesinde terörle mücadelenin sürmesi ön görülüyor.