Türkiye Ekonomi Kurumu ile Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin ortaklaşa düzenlediği 17'inci Ulusal İktisat Sempozyumu ikinci gününde yapılan panellerle devam etti.
Erzurumajans-Türkiye Ekonomi Kurumu ile Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesinin ortaklaşa düzenlediği 17'inci Ulusal İktisat
Sempozyumu ikinci gününde yapılan panellerle devam etti.
Cari
açık, Enerji sektörü ve Ortadoğu - Asya Ülkeleri ile Ekonomik
ilişkilerin ele alındığı sempozyumda, Birleşmiş Milletler (BM), Daimi
eski temsilcisi ve Emekli Büyükelçi Ertuğrul Apakan, Türkiye Ekonomi
Kurumu (TEK) Başkanı Prof.Dr.Tuncay Bulutay, Prof.Dr.Ercan Uyğur,
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Suphi Orhan, Dekan
Yardımcısı Doç.Dr.Fehim Bakırcı ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci
katıldı.
17'inci Ulusal İktisat Sempozyumunun son gününde Bilkent
Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.Orhan Güvenen 'in yönettiği penel de
"Türkiye'nin Asya- Ortadoğu Ülkeleri ile Ekonomik İlişkileri ve
Erzurum Yöresine Etkileri" ele alındı.
Panele Erzurum Ticaret
Borsası Yönetim Kurulu Başkanı İ.Hakkı Hınıslıoğlu ,Dokuz Eylül
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi. İktisat Bölümü
Öğretim Üyesi ve Türkiye Ekonomi Kurumu Vakıf Yöneticisi Prof.Dr.Recep
Kök ile Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr.Zümrüt İmamoğlu
konuşmacı olarak katıldılar.
Panelde ilk olarak söz alan Erzurum
Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı İ.Hakkı Hınıslıoğlu, Türkiye"nin
Asya- Ortadoğu Ülkeleri ile Ekonomik İlişkileri ve Erzurum Yöresine
Etkilerini anlattı.
Başkan Hınıslıoğlu, "Erzurum , 20 yıl öncesine
kadar Asya ve Ortadoğu ülkelerini hedefine almış ve gerçekleştirdiği
ekonomik istikrarla birlikte ortalama 3 milyar dolar ihracat
gerçekleştirmiş bir şehir olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak 1982 yılından
sonra ülkede değişen ekonomik parametrelerdeki değişim sonucunda
Erzurum ve Doğu Anadolu Bölgesi ekonomik çalışmalara ayak uyduramaz
noktaya gelmiştir. Son yıllarda gerçekleşen yatırımlar ve marka şehir
olma yolunda gerçekleştirdiği atılımlarla geçmiş yıllardaki prestijini
yeniden kazanan Erzurum,2011 Üniversiteler arası kış oyunları ile
birlikte kendini daha da ilerilere götürme fırsatını yakalamış oldu.
Artık ilimiz günümüzde Tarım ve Hayvancılık alanında hak ettiği
noktaya gelememektedir. Hayvan varlığı anlamında Türkiye'nin 1. İli
olarak gösterilen Erzurum maalesef İran, Irak, Suriye ve Ermenistan
gibi komşu ülkelerin sınır kapılarındaki sıkıntılardan dolayı hayvan
ithalatını gerçekleştiremez bir hale gelerek içinde bulunduğu dar
boğazdan bir türlü çıkamamıştır.
Son dönemde Ulaşım alanında
yapılan çalışmalar Bölgenin ve Erzurum'un Kara , hava ve raylı sisteme
olan ihtiyacının fazlası ile karşılamaktadır. Bundan 10 yıl öncesine
kadar günde tek bir uçak seferinin yapıldığı Erzurum'dan bugün ise günde
10 uçak seferi yapılmak da ve beraberinde komşu illere ve bölgenin her
noktasına kadar ulaşan duble yollarla ulaşım sağlık bir şekilde
sağlanmaktadır.
Şuan itibari ile Erzincan'a kadar yapımı
tamamlanmak üzere olan Hızlı tren projesinin de tamamlanması ile
birlikte Erzurum'un gelecekte ne kadar önemli bir geçiş merkezi olacağı
artık bilinmektedir" dedi.
Hınıslıoğlu daha sonra şunları
kaydetti; "Eskiden tarihi İpekyolu üzerinde bulunan ,günümüzde ise
Enerji koridoru olarak Asya'dan, Avrupa'ya bir kavşak görevi üstlenen
Erzurum önümüzdeki yıllarda özellikle Çin'in Uygur Özerk Bölgesindeki
üstün Enerji türlerini ilimizdeki Enerji koridoru üzerinden Avrupa'ya
nakledecek bir görevi üstlenecektir. Bu da Hem Erzurum ilinin hem de
Ülkemizin Ekonomisine daha fazla bir katma değerin sağlanması anlamını
taşımaktadır."
Türkiye Ekonomi Kurumu Vakıf Yöneticisi
Prof.Dr.Recep Kök ise Türkiye'nin üzerinde bulunduğu Enerji aktarma
kanallarının güvenliğinde çekirdek bir role sahip olduğunu ve konumu
itibariyle Avrupa ile Asya arasında önemli bir görev üstlendiğini
söyledi.
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr.Zümrüt
İmamoğlu ise Ülkenin Dış Ticaret ilişkileri ile ilgili olarak Bölgemizde
2003-2012 yılları arasında bir çok ülke ile karşılıklı serbest ticaret
anlaşması yapıldığını ve bu yapılan anlaşmaların çoğunluğunun Ülke
Ekonomisine olumlu katkılar sağladığın sadece son yıllarda özellikle
sınırlarımızda yaşanan olumsuz gelişmeler nedeni ile Ekonomik
gelişmelerde bir nebzede olsa azalmalar görüldüğünü belirtti.
Panelin Yöneticiliğini gerçekleştiren Prof.Dr.Orhan Güvenen de ,
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Türkiye Daimi Temsilciliği
görevini yürüttüğü dönemde Erzurum ve Doğu Anadolu Bölgesinde "Yazılım
Üssü Projesini" hayata geçirebilmek için çok büyük mücadeleler verdiğini
ancak bürokrasinin hantallığından söz konusu projeyi bir türlü hak
ettiği noktaya taşıyamadıklarını ancak böylesini umut verici bir
projenin hayata geçirilebilmesinin de imkansız olmadığını kaydetti.