Bir yanlışı, başka bir yanlışla haklı göstermeye çalışmak elbette büyük bir yanlıştır. Misal; Yavuz Bingöl'ün yaptığı gibi...
Ne dövülerek katledilen Berkin Elvan o ölümü hakketmişti, ne de yüreği yanan anası yuhalanmaya müstahaktı.
Peki, Tayyip Bey'in ölmüş anasına küfretmek doğru mu?
Değil elbette...
Nasıl hesap ederseniz edin iki yanlıştan bir doğru çıkmaz.
Yanlış, yanlıştır.
Kim tarafından hangi gerekçeyle yapılmış olursa olsun...
Yavuz
Bingöl, meramını anlatamadığı için söylediği söz, sanki Berkin Elvan'ın
annesinin yuhalanmasını haklı gösteriyor gibi algılandı.
Anında linç kampanyası başlatıldı!
Nasıl
ki bir zamanlar, o günkü düzen icabı Ahmet Kaya'yı çatal ve bıçak
fırlatarak bir kaşık suda boğmaya çalışmış ve nihayetinde de Türkiye'den
çekip gitmesine sebep olmuştuysalar. Şimdi de aynısı Yavuz Bingöl için
yapılmak isteniyor.
Vaktiyle sırf düşüncesi ve açıklamalarından
ötürü, ağır hakaretlere maruz kalmış bir sanatçı olan Fazıl Say bile bu
linç kampanyasına dahil oldu.
"Yavuz, senden tiksiniyorum!" dedi.
Fazıl Say böyle deyince, mahallenin korosu anında velveleyi kopardı!
Öyle ki...
Hızını
alamayan Narlıdere'nin CHP'li Belediye Başkanı Abdül Batur, anında
Yavuz Bingöl'ün adını taşıyan sokağın tabelasını indirtip, Yavuz Bingöl
yerine, Berkin Elvan Sokağı yazdırdı.
Yavuz Bingöl, AK Parti'ye yakın duran bir sanatçı...
Sözlerinden anlaşıldığı üzere, Tayyip Bey'i de çok seviyor.
Hal böyle olunca, üstüne üstlük bir de çam devirince, kendini Engizisyon cellatlarının önünde buldu!
Fazıl Say da böyle yaptıktan sonra, varın siz kraldan çok kralcıların öfkesini hesap edin artık...
Hiç şüphesiz ki Yavuz Bingöl'ün o karşılaştırması yanlıştı.
Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın anasına küfretmek nasıl insanlık adına utanç verici bir
eylem ise, katledilen Berkin Elvan'ın anasını yuhalamak da aynı derecede
iğrenç bir durumdur.
Bir kaç günden beri koparılan bu kıyametten şu sonucu çıkarıyorum:
Yavuz
Bingöl'e reva görülen bu acımasız linç kampanyası, sırf yanlış bir
ifadenin sonucu değildir. O mahallenin sakinlerine göre; Yavuz Bingöl,
linç edilmeyi, maksadını hayli aşan bu sözünden ötürü değil, Erdoğan'a
yakın durduğu için fazlasıyla hakketmişti!
"Bir sanatçı, Tayyip Erdoğan için nasıl iyi şeyler söyleyebilir?!"
Açıkça söyledikleri tam olarak budur.
Yavuz Bingöl tam tersini yapsaydı, muhtemelen
Narlıdere'nın CHP'li başkanı, daha önce ismini verdiği sokağın girişine
bu sefer Yavuz Bingöl'ün tunçtan yapılmış bir heykelini diktirirdi.
...Ve derdi ki, "İşte Türk aydını ve gerçek bir sanatçı!"
Bu
ülkede Yavuz Bingöl'den önce de onlarca sanatçı, siyasetçi veya
gazeteci yüzlerce çam devirmişti. Bazıları öyle acayip laflar etmişti ki
yenilir yutulur cinsten değildi.
Bazıları özür dilemiş, bazıları da işi pişkinliğe vurmuştu.
Evet; Yavuz Bingöl, bir yanlışı anlatmaya çalışırken başka bir yanlışa düşmüştür. Yaptığı vahim bir hataydı.
Tamam da...
Anında özür diledi, maksadının bu olmadığını söyledi. Ama yetmedi. Çünkü Yavuz Bingöl, Tayyip Bey'i övmüş ve yakın durmuştu.
Cezalandırılması için yeter de artar bile!