İhsanoğlu ile Kılıçdaroğlu ilk kez kamera karşısında
CHP lideri Kılıçdaroğlu ile Çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu ilk kez kamera karşısında bir araya geldi.
Erzurumajans-CHP ve MHP'nin cumhurbaşkanlığı çatı adayı olarak önerdiği Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, ilk kez CHP Genel Merkezi'ne geldi. İhsanoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile genel merkezin 12. katında bulunan Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Salonu'nda basının karşına geçti. Toplantıda, MYK üyeleri de yer aldı. KILIÇDAROĞLU: O BİLGE BİR KİŞİ
Kılıçdaroğlu, "Sayın Cumhurbaşkanı adayımızı burada görmekten son derece mutluyuz. O bilge bir kişi. Siyasetle ilgisi yok ama ülkenin, dünyanın sorunlarını yakından izleyen birisi. Toplumun her kesimi kucaklayacak. Onun en büyük özelliği toplumun bütün kesimlerini kucaklaması ve hiçbir kesimle ilgili şu ana kadar ve bundan sonra da negatif bir dil kullanmaması. O nedenle biz O'nun cumhurbaşkanlığı adaylığını destekliyoruz. Tekrar buraya geldiği içinde teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz." dedi.
İHSANOĞLU: UZLAŞMANIN TEMELİNİN NE KADAR SAĞLAM OLDUĞUNU GÖRDÜM
İhsanoğlu da, Kılıçdaroğlu'na Bu nazik sözleri ve daha önceki beyanları için teşekkür etti. CHP yönetimi, milletvekilleri ve parti mensuplarına da adaylığı konusundaki destekleri ve büyük uzlaşma için attıkları adımlar nedeniyle de teşekkür eden İhsanoğlu, "Gerçekten CHP ile MHP arasından başlayan bu uzlaşma giderek büyüyor." dedi.
Bugün yaptığı siyasi parti ziyaretlerinde de, bu uzlaşmanın temelinin ne kadar sağlam olduğunu, atılan adımların bu inisiyatifin ne kadar milli menfaatlere, milli hedeflere uygun olduğunu ve Türkiye'yi büyük bir badireden kurtaracağını gördüğünü ifade eden İhsanoğlu şunları söyledi:
"Türkiye kutuplaşmak istenilen, cepheleştirmek istenilen, toplumun büyük bir kesiminin ötekileştirmek istenilen günler yaşamaması lazım. Türkiye içerde içeride huzur, dışarda itibar, yeniden sağlanması lazım ve bu bence her Türk vatandaşının hedefidir. Çok huzursuzluklar, sıkıntılar var, bunları gidermek siyasette alternatif yaratmakla mümkündür. Siyasette alternatif olmadığı zaman demokrasiden bahsetmek mümkün değildir. O bakımdan ben bu görevi, bu anlayış içerisinde kabul etmiş bulunuyorum."
"GİZLİ GÜNDEMİ OLAN BİRİSİ DEĞİLİM"
Herkesin kısa zamanda kendisinden duymak istediği "bazı hususlar" olduğunu söyleyen İhsanoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bazı çevreler, beni tanımıyor, onlara tanıtmak benim görevimdir. Bazı çevreler yanlış tanıyor, onların bu yanlışlarını düzeltmem gerekiyor. Bazıları tezvirat yapıyor, onlarla ben hiç meşgul değilim. Ben okur-yazar bir insanım, ilgilendiği konularda fikrini yazan, beyan eden bir insanım. Onun için böyle gizli gündemi olan ve günlük politika peşinde, bir şeye "ak' deyip ertesi gün "kara' diyen, pozisyon değiştiren bir insan değilim. Yazılarım mevcuttur, hatta bir kısmı internettedir. Herkes bunlara ulaşabilir.
Ben cumhuriyetin kurulu olduğu ilkelere ve Anayasa'da beyan edilen vasıflarına sadık bir Türk vatandaşıyım. Ayrıca Atatürk konusunda, her zaman Atatürk'ün büyük bir milli kahraman olduğuna, İstiklal Savaşı'nı bu ülkeye kazandıran büyük bir insan olduğuna ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olduğuna ve O'na karşı herkesin saygılı olması gerektiğine inanıyorum.
İkinci husus, laiklik meselesi. Ben bu konuda "Yeni Yüzyılda İslam Dünyası' adlı kitabımda, 6-7 dile tercüme edildi, orada açıklıkla söylüyorum; din ve siyaset işlerinin birbirinden ayrılması lazım. Ne din siyasete tahakküm etmeli, ne siyaset dine tahakküm etmeli. Bir sahayı diğer sahanın tahakkümüne sokmak iki tarafı da sıkıntıya sokar. Zaten tarihte de bunun yanlış örneklerini görüyoruz. Bugün İslam dünyanın çekmekte olduğu sıkıntıların baş müsebbiplerinden bir tanesi bu dini siyasete, siyaseti dine karıştırmaktır."
MEZHEPÇİLİK VURGUSU
İhsanoğlu, "aşırıcılık-radikal gruplarca şiddet kullanarak belli dini anlayışları zorlamak" ve "mezhepçilik" olmak üzere iki meselenin çıktığını ifade ederken, "Bunlar hakikaten İslam dünyasını perişan eden ve bunların hiçbirisinin doğru bir hedefi bir amacı olan siyasi ve dini hareketler değil, bunlar çoğu karanlık hareketlerdir. Bunlar ne kendi ülkelerinde, ne mensup oldukları bölgelere, ne temsil etme iddiasında oldukları dine hizmet etmiyorlar. Bütün bu değerlere ters düşen ve o değerleri yerle bir eden hareketlerdir." diye konuştu.
Kendisinin 9 yıl İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Genel Sekreteri olarak şiddetle, aşırıcılıkla ve maalesef patlayan mezhepçilikle uğraştığını anlatan İhsanoğlu, bu konuda yaptığı çalışmalardan söz etti. İhsanoğlu, Irak'ta siyasilerin söndürülen "mezhepçiliği" kullanması üzerine bugünkü sorunların yaşandığını ifade ederek, "Bugün yine seçimler yapıldıktan uzun bir süre hükümet kurulamadı. Bu sebepten dolayı ve Irak'ta gördüğümüz manzara hepimizin malumudur. O bakımdan aşırılık, mezhepçilik ve dini siyasete alet etmek, siyaseti dine alet etmek hususunda benim fikirlerim çok açıktır." dedi. "CHP VE SAYIN GENEL BAŞKAN ÇOK CESUR BİR İNİSİYATİF ALMIŞTIR"
Önümüzdeki günlerde temaslarını sürdüreceğini belirten İhsanoğlu, şöyle devam etti:
"Ben herkesten destek istiyorum. Bu büyük uzlaşma hiçbir parti adına değil, evet CHP ve Sayın Genel Başkan bu konuda çok önemli inisiyatif almıştır, çok cesur bir inisiyatif, sorumluluk almıştır fakat bu sorumluluk kendi şahsına ait değildir. Bütün Türkiye'ye ait bir şeydir. Ben şahsen bu teveccühe mazhar olan bir insan olarak bunu memnuniyetle kabul ettim. Biz Türkiye'nin önünü açmak istiyoruz, cepheleşen, kutuplaşan bir Türkiye değil, huzur içerisinde yaşayan bir Türkiye ve yine dünyada itibar gören bir Türkiye yaratmak için bu uzlaşmanın önünü açarak, daha büyük hale getirerek, bu değerlerimizi de gelecek yıllara taşımak için el birliği ile çalışmak istiyoruz."
İhsanoğlu, gazeteciler tarafından, seçim kampanyası kapsamında Hacı Bektaş-ı Veli ve Mevlana türbeleri gibi simgesel yerlere yapacağı ziyaretlerin anlamının sorulması üzerine ise "Benim esas hedefim Türkiye'nin birliğini, beraberliğini göstermektir. Türkiye büyük bir millet, büyük bir devlet ve uzun tarihi olan bir ülke. Burada asırlar boyu bir arada yaşan insanların, bugünümüzü bizi yapan bu değerlerin hepsinin saygıya değer olduğunu, hepsinin bizim müşterek mirasımızın olduğunu ifade etmek istiyoruz. Onun için bu saydıklarınıza ilave başka yerlerde olacaktır. Onların hepsini hep beraber göreceğiz." yanıtını verdi.
TOKALAŞMA ESPRİSİ
Açıklamaların ardından Kılıçdaroğlu ve İhsanoğlu tokalaşarak, basın mensuplarına fotoğraf verdi. Kılıçdaroğlu, "Sayın Cumhurbaşkanı adayımızın eli sıkı" diyerek espri yaptı. Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri İhsanoğlu ve MYK üyelerinin gülüşmelerine neden oldu.
İL BAŞKANLARINI ZİYARET ETTİ
İhsanoğlu ve Kılıçdaroğlu daha sonra parti genel merkezinde devam eden İl Başkanları toplantısına bir süre katıldı. Daha sonra il başkanlarıyla parti önünde fotoğraf çektirildi. Kılıçdaroğlu, İhsanoğlu'nu uğurladıktan sonra Almanya'ya gitmek üzere parti genel merkezinden ayrıldı.
MYK ÜYELERİNDEN İHSANOĞLU'NA İMZA
Öte yandan, İhsanoğlu salona gelmeden hemen önce, MYK üyelerinden Genel Başkan Yardımcıları Veli Ağbaba, Faruk Loğoğlu, Haluk Koç ve Aytun Çıray, "Prof. Dr. Ekmeleddin Mehmet İhsanoğlu'nu Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Adayı Olarak Gösteren Milletvekilleri" listesine imza attılar.