İHD Diyarbakır Şubesi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2011 Yılı Cezaevleri Raporu'nu açıkladı.
Erzurum Ajans-İHD Diyarbakır Şubesi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2011 Yılı
Cezaevleri Raporu'nu açıkladı. Raporda bölge cezaevlerinde toplam bin
453 ihlalin yaşandığı ileri sürülerken, raporu açıklayan İHD Diyarbakır
Şube Sekreteri Raci Bilici, sürekli olarak devletin ilgili organlarını
yaşanan ihlaller hakkında bilgilendirmelerine rağmen ihlallerin son
bulmadığını belirterek, yaşanan hak ihlallerine başta Adalet Bakanlığı
olmak üzere devletin ilgili kurumlarının da ortak olduğunu iddia etti.
İHD Diyarbakır Şubesi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2011 Yılı
Cezaevleri Raporu'nu düzenlediği kitlesel bir basın açıklamasıyla
kamuoyuna duyurdu. Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi önünde düzenlenen
basın açıklamasına İHD üye ve yöneticileri, Diyarbakır'da bulunan bazı
sivil toplum örgütü temsilcisi ve cezaevlerinde yakınları bulunan
vatandaşlar katılırken eyleme katılanlar dövizler taşıdılar.
Rapor
öncesi bir basın açıklaması yapan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci
Bilici, cezaevlerinin hak ihlallerinin yaşandığı en önemli yerler
arasında yer aldığını belirterek, "Birçok kez yaptığımız açıklamalarla
dikkat çektiğimiz, kimi zaman ise özel heyetler oluşturarak gezdiğimiz
cezaevlerinde nasıl hukuk dışı uygulamalar ve hak ihlalleri yaşandığı
aslında kamuoyunun da bilgisi dahilindedir. Bunu sadece bizler ve
duyarlı kamuoyu değil, ayrıca yetkililer de biliyor. Nitekim derneğimize
yapılan
başvurular veya yaptığımız incelemeler sonucu tespit
ettiğimiz hak ihlallerini her fırsatta devletin ilgili birimlerine
bildirmekteyiz" dedi.
Bilici, "Son örneğini Pozantı'da gördük ve
yakından tanıklık ettik. Pozantı'da yaşanan insanlık dışı uygulamalar,
derneğimiz vasıtasıyla iki yıl boyunca sürekli olarak Adalet
Bakanlığı'na bildirilmesine rağmen, yaşanan sorunların giderilmesine
ilişkin en ufak bir girişim yapılmamıştır. Bu durum da başta Adalet
Bakanlığı olmak üzere devletin ilgili kurumlarının işlenen bu suçlara ve
hak ihlallerine birinci dereceden ortak olduğunu göstermektedir" diye
konuştu.
"CEZAEVLERİNDE HALEN 256 AĞIR HASTA VAR"
Devletin
cezaevlerinde yaşanan ihlallere yönelik kayıtsızlığının ağır hasta
mahpuslara yaklaşımından daha net görülebildiğini ifade eden Bilici,
şöyle devam etti:
"İHD olarak, yıllardır hiç bıkmadan her
platformda dile getirdiğimiz cezaevlerindeki ağır hasta mahpusların
durumu ne yazık ki 2011 yılında da değişmemiştir. Yapılan tüm
başvurulara rağmen ne Adalet Bakanlığı, ne de af yetkisine sahip
Cumhurbaşkanı feryatlarımızı dikkate almadı. Bunun sonucunda da 2011
yılında peşi sıra ölüm haberlerini duyar hale geldik. Antalya'da
cezaevinde yatan Gülay Çetin, Midyat Cezaevi'nde Şehmus Yalçın, Adana
Kürkçüler Cezaevi'nde Latif Bodur ve son olarak Erzurum Cezaevi'nde
Mehmet
Aras, hastalıklarına ve cezaevi koşullarına daha fazla dayanamayarak
yaşama veda ettiler. Hazırladığımız raporda yer alan verilere göre,
devletin ihmali ve hastalıkları nedeniyle bölge cezaevlerinde 13 kişi
yaşamını yitirdi. Eğer böyle devam ederse ve bu gidişata müdahale
edilmezse bu ölümler içinde bulunduğumuz yılda da devam edecektir. Çünkü
İnsan Hakları Derneği olarak yaptığımız araştırmalar sonucu
cezaevlerinde halen 256 ağır hasta bulunmaktadır. Bunlardan 106'sı ise
ölümcül hastalıkları
nedeniyle ölüm sınırındadır. Pozantı Cezaevi'nde
işkence ve cinsel istismara maruz kalan çocuklar ve aynı durumda
bulunan diğer TMK mağduru çocuklar, başka cezaevlerine sevk
edileceklerine bir an önce serbest bırakılmalıdır" diyen Bilici, "Taş
attı diye, gösterilere katıldı diye tutuklanan çocukların hak ettiği
cezaevine atılıp işkenceye maruz bırakılmak değildir. Onların yeri,
ailelerinin yanıdır, okullarıdır, oyun oynadıkları arkadaşlarının
yanıdır. Bu nedenle cezaevlerinde siyasi nedenlerle bulunan tüm
çocukların bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz".