Iğdır'da casusluk yaptıkları iddiasıyla haklarında 20 yıla kadar hapis istenen 3'ü tutuklu 11 sanığın yargılanmasına Erzurum Dördüncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Erzurumajans-Iğdır'da casusluk yaptıkları iddiasıyla haklarında 20 yıla kadar hapis
istenen 3'ü tutuklu 11 sanığın yargılanmasına Erzurum Dördüncü Ağır Ceza
Mahkemesi'nde devam edildi.
İranlı mahkum Mohammad Reza Esmaeilpour,
jandarmanın nezaretinde cezaevine götürülürken öpücük göndermesi
mahkemeyi takip eden eşi ve kızını ağlattı.
Iğdır'daki 'casusluk'
davasının dördüncü duruşması yapıldı. Casusluk davasının sırrını
ajanlık iddiasıyla tutuklanan İranlıların üzerinde ele geçirilen kamera
çözecek. Erzurum Dördüncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2'si İran vatandaşı 3
tutuklu 11 sanığın yargılandığı davada, söz konusu kamera için
TÜBİTAK'tan rapor istendi.
Duruşmaya tutuklu sanıklar Mohammad Reza
Esmaeilpour ve Shahram Zargham Khoeıi ile Timur Ağrı katıldı. İran
uyruklu Shahram Zargham Khoeıi duruşmada, "Mahkemenin delil olarak
gösterdiği Panasonic kamera devrim muhafızlarının PJAK'a yaptığı
operasyonlarda, İran İstihbaratının bazı vatandaşları sorgulamasında ve
benzeri 5-6 ayrı olayda kullanılmış. Bu kamerayı almışlar. Bizim gibi
sivil insanlara vermişler. Bir de Türkiye'de kullanın demişler. Bu ciddi
manada düşünülmesi gereken bir husustur. İran Devleti elinde tüm
kurumlarda kullanıldığı sadece bir kamera mı var? Ayrıca bizim
fotoğrafını çektiğimiz yer Tuzluca ilçesidir. Daha sonra öğrendiğimize
göre askeri tesislerin bulunduğu genel yönetim merkezi
Doğubayazıt'taymış. Ben istihbarat için gelmiş olsam, beni Türkiye'ye
gönderenler en azından bu yönüyle nerenin daha önemli askeri birlik
olduğunu bilir ve onları çekmemizi isterdi. Ben sadece tuz mağarasını
çektim" dedi.
Tutuklu İranlı, Mohammad Reza Esmaeilpour ise, "Türk
Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından hazırlanan raporda bizim
çektiğimiz fotoğraflar ve koordinatlar ile 3 boyutlu bölge haritası
çıkarabileceği belirtilmiş. Biz Iğdır'da 3 kare fotoğraf çektik.
Gürbulak Sınır Kapısı'ndan Doğubayazıt'a kadar hiç fotoğraf çekmedik.
Doğubayazıt'ta Ağrı Dağı etrafında çektiğimiz fotoğraflar var. Bir de
Tuzluca ilçesinde çektiğimiz fotoğraflarda her hangi bir askeri tesis
yoktur. Bunun için gazete küpürlerinde gördüğümüz harita olarak bilinen
kayıtlar dikkate alındığında bizim çektiğimiz fotoğraflarla harita
yapılabilmesi mümkün değil. Fotoğraf çektiğimizi yerlerin suç teşkil
edebilecek hiçbir özelliği yoktur. Buralar herhangi bir askeri binaya ya
da tesise yakın değildir" dedi.
CUMHURİYET SAVCISI AYRINTILI RAPOR İSTEDİ
TMK 10. Madde ile Yetkili Cumhuriyet Savcısı Mehmet Bayram,
TÜBİTAK'tan gelecek yazının beklenmesine karar verirken, İranlı
ajanların üzerinde ele geçirilen cihazların ve belirlenen koordinatların
Türkiye ile İran arasındaki hangi stratejik noktalara temas ettiğinin
tespit edilmesi ve Türkiye'deki yerlerin siyasi ve askeri casusluğa konu
olabilecek bir gizliliği ve niteliği içerip içermediğini konusunda MİT
Müsteşarlığı'ndan ayrıntılı rapor istedi.
Casusluk Davası'nda
tutuklu olarak yargılanan sanıklardan Timur Ağrı ise kendisinin suçsuz
olduğunu belirtti. Ağrı, "Ben vatanıma, bayrağıma ihanet etmiş değilim.
Buna Allah şahittir. Vatanımı üç kuruşa satmadım. İran'a ticaret için
gittim" şeklinde konuştu.
İran'dan gelerek duruşmayı izleyen
Mohammad Reza Esmaeilpour'un annesi Nahide, eşi Gülbahar ve iki
yaşındaki kızı Meryem duruşmayı izledi. Anne Nahide duruşma boyunca
Kuran-ı Kerim okurken, tutuklu sanık Mohammad Reza Esmaeilpour'un kızı
küçük Meryem'e jandarmalar arasından kızına öpücük göndermesi anne ve
eşini ağlattı.
Iğdır'da yürütülen "casusluk" soruşturması
kapsamında hazırlanan ve Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan 115
sayfalık iddianamede, tutuklu 2 İranlı ajanın da arasında olduğu 3'ü
tutuklu 11 sanık hakkında 5237 Sayılı TCK'nın 328/1 maddesi uyarınca 20
yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede şüphelilere, "Devletin
Gizli Kalması Gereken Bilgilerini Siyasal veya Askeri Casusluk Amacıyla
Temin Etme" suçu yöneltildi.