İftar topu atıyor, tansiyonum artıyor!

Oldum olası doğallıktan büyük haz duyarım.. Doğal adama bayılırım.. Siz de öyle değilmisiniz? Kaşı başka, gözü başka oynayan adamları, yanıbaşınızda çok barınmazsınız değil mi? Hele beni 'ifrit'edenlerin başında da siyasiler ve bürokratlar gelir! Gerçekten öyle. Siyasetçinin, bürokratın doğal olmayanı, tribüne oynayanı, hazzetmediğiniz insan tiplerindendir! Hiç çekilmez onlar! Oysa içi başka, dışı başka olmayacak adamın! Neyi var, neyi yok ortada olan adam, benim adamım olmuştur hep! Herşeyden önce kendi kendi ile barışık adamlara biterim! Bu bay olsun, bayan olsun, farketmez. Yanından bir an bile ayrılmayı hiç düşünemediğim Hayati Bilge'yi çok sevmem de, o doğallığından olsa gerek! Yazı yazarken de doğal olmayı, içimden geldiği gibi söylemeyi, yazıp, çizmeyi hedeflemişimdir. Zaten tiyatroyu, sinemayı seven ben, oyuncunun da doğal olanına oldum olası bayılırım! Geçtiğimiz aylarda ağır bir kalp ameliyatı geçiren mahalli tiyatro sanatçısı 'Guşgana Fuat'a bayılmamın sebeplerinden birisi de, sanıyorum o doğallığı! Herhangi bir metne bağlı kalmadan içinden geldiği gibi konuşup oynaması, beni kendisine hayran bırakan özelliği olsa gerek. Son yıllarda'Mahşer-i Cümbüş' adlı bir doğaçlama ekibi çıktı ya, onları da televizyonda büyük bir keyifle izlerdim.

***

Elbette konum benim doğallık hastalığım veya bu bahsettiğim Mahşeri-Cümbüş ekibi değil! Kanal 25'de her akşam iftar topundan sonra yayınlanan 'Tansiyon' Proğramı, benim son yıllarda beğenerek izlediğim proğramlardan biri oluverdi! İftarı Kanal 25 ile açıyorum desem, abarttığımı sanmayın. Hele de geçmiş yıllara göre izlenme oranları düşen, bayağı bir seyirci kaybına uğrayan, sahibini bile artık ayda yılda bir uğradığı kanaldan bahsediyorum.. Belki de Kanal 25 bizim ilk göz ağrılarımızdan biri diye aramda böyle bir duygusal bağ oluşmuş. Böyle bir proğramın diğer kanallara göre Kanal 25'de yayınlanıyor olmasını belki de bu duygusallıktan dolayı çok önemsiyorum! Ne bileyim, bir dakika bile çalışmışlığım olmayan Kanal 25'e 'benim televizyonum' gözü ile bakmamdır, Tansiyon proğramını da sevmem!

***

Proğramın yönetmeni ve sunucusu Salih Yalçın'ı tanıdığım günden beri severim. Onun da tanıştığım ilk günden beri bana olan sevgisi ve saygısı hiç değişmdi diye düşünüyorum. Bugün Sağlık Müdürlüğü bünyesinde çalışan o Salih, geçmiş yılardan itibaren karınca kararınca proğramlar yapıyor, televizyon dünyasında bir şekilde yer edinmek 'ben de varım' demek istiyor. Belki daha önceleri çok dikkatimi çekmedi ama galiba ben bu sene Salih'i keşfettim! O yüreğinin güzelliğini de yakından bildiğim için Salih'in bu Tansiyon Proğramına artık başka bir gözle bakmaya başladım. Öylesine doğal, öylesine içten bir proğrama imza atıyor. Her gün her türlü maddi imkansızlıklarına rağmen, bir şeyler yapma,izleyenleri ekranda tutmayı hedefliyor. İlk Ramazan iftar topu ile birlikte sıkı bir takipcisi olarak izlediğim Salih, en azından beni eğlendiriyor,Ramazan'ıma ayrı bir renk katıyor! Benim değil sadece, 'evden uşaklar'ın da!

***

Kardelen TV'de 'Kardan Adam' diye bir magazin proğramına da imza atan Salih'i bir defa bu kanalın bu Ramazan kaybetmesini, ben Salih'in eksikliği değil de Kardelen'in eksikliği olarak görüyorum! Bir defa farklı bir format ile izleyicinin karşısında olan Salih'e niye Kardelen 'Hayır' demiş,doğrusu çok da anlamış değilim. Her neyse. Kanal 25'de yayınlanan proğramına baktığımda, Salih bir şey yaptı, Kanal 25 ile Erzurum seyircisi arasındaki küskünlüğü ortadan kaldırdı. Her gün Salih, bu proğramının üstüne biraz daha koyarak devam ediyor. Tabi Salih'i benim gözümde bir 'fenomen'yapan unsur da, ekibi! Ramazan'ı Necmettin Koçer, Şaban'ı Fırat Aksoy, Recep'i Süleyman Yalçın, harika bir üçlü ile karşımdalar! Kameraman ve kurgucuları Tolga Durum, Mikail Kurban ve MuratKargınile ayrı bir uyum sağlamışlar. Bir de bilirim ki perde arkasında Oktay Polatve Naci Ergen gibi artık iki usta var! Erzurum'un cadde ve sokaklarına gidiyor, nefis görüntüler eşliğinde doğaçlama çok güzel işler çıkartıyorlar. Hepsini yürekten kutluyorum.

***

MÜSİAD'ın davetlisi olarak dün Emirşeyh Kebap'da iftar yemeğini yedikten sonra Kanal 25'in bu Tansiyon ekibi ile biraraya geldim. Hele işe bak ki, yemeğini yediğim adamlardan bahsetmiyorum, beraber yemek yediğim adamları yazıyorum! Onları tek tek önce bir kutladım. Sonra dinledim. Proğramlarına her geçen gün ilginin arttığına değinirken, sevinçten neredeyse havalara fırlıyorlar. Proğrama nasıl hazırlandıklarını anlattı, karşılaştıkları güçlüklerden bahsettiler. Bir defa sponsor sıkıntısı, onların moralini bozmuş. Belli etmek istemiyorlar ama belli belli! Morallerini bu durum bozmuş. Ama ilerleyen günlerde bu konuda da düzelmeler olacağına da inanıyorlar. Bundan sonra da bu kanal için farklı projelerinin olacağından bahsediyorlar. Doğrusu onlar anlattıkça ben heyecanlanıyorum. Onları hazır karşımda bulmuşken, kanımca eksikliklerini de yüzlerine söylüyorum. Kabul ediyorlar. O kadar da mütevaziler. Ulusal kanallar henüz onları farketmemiş. Ama o da olacak bir gün diye düşünüyorum. Hele bir Fırat'ları var Şaban rolünde, kaliteli kumaşı var! Aha şuraya yazıyorum! Onda gelecek var. Ben de bunun için Fırat'a oracıkta Fırfırik'te çalışma teklifinde bulunuyorum. O da kabul ediyor. Ramazan rolündeki Necmettin de ayrı bir renk. Nerden bulmuşsa Salih, çok isabetli iki isim bulmuş. Dilerim Salihde proğram da aradığını bulur. Allah yardımcıları olsun..

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.