Hak İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Hizmet İş Erzurum Şubesinin açılışını yapmak üzere Erzurum'a geldi.
Erzurumajans-Hak İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Hizmet İş Erzurum
Şubesinin açılışını yapmak üzere Erzurum'a geldi.
Açılışa Erzurum
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Büyükşehir Eski Belediye
Başkanı Ahmet Küçükler, Yakutiye Belediye Başkanı Alİ Korkut, AK Parti İl
Başkanı Fatih Yeşilyurt, Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili
Fevzi Polat, Hizmet İş Sendikası Erzurum Şube Başkanı Erol Aksakal ile
çok sayıda sendika yöneticisi ve üyesi katıldı.
Sekmen burada
yaptığı konuşmada, Hak İş sendikasının emeğe önem veren bir sendika
olduğunu belirterek, sendikayla ilişkilerinin 1992'de Belediye
Başkanlığı yaptığı döneme uzandığını söyledi.
Sekmen, Hizmet İş Erzurum yeni Şubesinin hayırlı olmasını dileyerek, işçi haklarını önemsediklerini ifade etti.
Erzurum'da istihdam konusunda önemli çalışmalar yapacaklarını belirten
Sekmen, bu yöndeki çalışmalara yoğunlaşacaklarını ifade etti.
Arslan ise Hizmet İş Erzurum şubesini açmanın mutluluğunu yaşadıklarını
belirterek, Başkan Sekmen ile daha önce çalıştıklarını Sekmen'in
sendikacılığı önemsediğini ifade etti.
Erzurum'da Hak iş olarak üye
sayısını artırmanın gayreti içerisinde olduklarını belirten Arslan,
sendika olarak Erzurum'da yapılan çalışmaları önemsediklerini kaydetti.
Konuşmaların ardından Hizmet İş Sendikası Erzurum şubesinin açılış
kurdelesi Arslan, Sekmen, Küçükle ve Korkut tarafından kesildi.
ARSLAN GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI
Daha sonra sendika binasında basın toplantısı düzenleyen Arslan, burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
25 Temmuz'a kadar yapılacak olan taşeron işçi düzenlemesine destek
verdiklerini belirten Arslan, '"Taşeron işçi düzenlemesi önemli bir adım
fakat yeterli değildir. Taşeron işçiler konusunda ihalelerin üç yıla
kadar yapılacak olması, kıdem tazminatların ödenecek olması , izin
hakları olması, önemli bir adımdır, sendika olarak taşeron işçilere
kadro talebinde bulunduk ancak bu beklenti gerçekleşmedi. Son 6 içinde
taşeron 40 bin işçiyi sendikalarımıza dahil edildi. Taşeron
işçilerimizi sendikalaşmaya davet ediyoruz. Erzurum'da da üye yapma
çalışmalarımız devam ediyor.'' dedi
Taşeron işçi konusunun ülkenin
kanayan yarası olduğuna dikkat çeken Arslan taşeron işin sakat olduğunu,taşeron işçiye Türkiye'nin yönelmesinin ülkeye yakışmadığını ve sorun
çözmek için uygulanan taşeron işçi sistemin asıl sorun olduğunu söyledi.
Arslan, Yargıtay kararının yeni olmadığını hatırlatarak, "Kamu daha
çalıştırdığı taşeron işçi sayısını bilmiyor. Resmi rakamlara göre,
belediyeler hariç kamuda 661 bin taşeron işçisi çalışıyor. Ancak biz
belediyelerle birlikte gerçek rakamın en az 1.2 milyon olduğunu tahmin
ediyoruz.Bunlar, yeni kararlar değil. Daha önce benzer biçimde verilmiş
kararlar vardı. Bu karar asıl işverenin iş yerindeki toplusözleşmeden
yararlanma hakkını sağlamasına rağmen, çalışanların kadrolarında bir
değişiklik getirmiyor. Bizim arzu ettiğimiz, hem asıl işverenin işçisi
sayılsın, hem de bunlar asıl işverenin kadrosuna geçirilsin. Fakat yargı
bu yönde karar vermiyor. Türkiye'nin 1961 yılında imzaladığı, 1988'de
de yürürlüğe giren 94 sayılı İLO Sözleşmesi var. İLO Sözleşmesi tam da
taşeron işçilerin ücretlerini düzenliyor. Dolayısıyla Yargıtay'ın
verdiği bu karar, İLO Sözleşmesi'ne paralel bir karar ama bu işçilere
toplusözleşme hakkını veriyor, asıl işverenin işçilerin haklarının
ödenmesini söylüyor. Ama bu işçiler yine taşerona çalışmaya devam
ediyor. Dolayısıyla çalışanların arzu ettikleri düzenleme Yargıtay
kararıyla gerçek olmuyor" ifadelerini kullandı.
Arslan, kamuda
çalışan yaklaşık 1 milyon 200 bin taşeron işçi çalıştırıldığını
anımsatarak, her bir işçi üzerinden taşeron firmanın en az yüzde 20
komisyon aldığını söyledi. Kamu kurumunun yüzde 20 komisyonun yanı sıra
ihale bedeli üzerinden yüzde 18 KDV ödediğini, bu işçilerin kıdem
tazminatı ve izin paralarını da taşeron firma ödemediği için
'müteselsil' sorumluluk gereği yine kamu kurumunca ödendiğini belirten
Arslan, "Taşeron işçi çalıştırmak gerçekte ucuz değil, devlete maliyeti
kat be kat fazla oluyor" dedi. CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİM SÜRECİ
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine değinen Arslan, halkın seçeceği adaya
saygı gösterilmesi gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
''
Biz sayın Kılıçdaroğlu'na da söyledik. Cumhurbaşkanı yetkisi olan herkes
cumhurbaşkanı olabilir, nasıl bir cumhurbaşkanı olan kriter
belirleyemeyiz halkın seçeceği adaya hepimiz saygı göstermeliyiz.
Birinci turda seçilemezse ikinci turda seçilecek. En az yüzde 50'den
fazla oy alacak, Onun meşruiyetini tartışamayız. Barış içinde
gerginlikten uzak, halkın iradesini sandığa yansıttığı seçim olmasını
istiyoruz. Ülkemizde bütün seçimler şaibesiz şekilde yapılmakta,
Cumhurbaşkanı seçimlerinin demokratik bir şekilde yapılacak olmasıyla
ülkemiz kazanacaktır, herkesi sandığa gitmeye davet ediyoruz. Türkiye'de
cumhurbaşkanlığı seçimleri kriz olmaktan çıkmıştır."
FİLİSTİN'DE YAŞANAN SALDIRILAR
Filistin'e yönelik saldırıları da değinen Arslan, Gazze'ye yardım kampanyaları düzenleyeceklerini ifade etti.
Arslan, İsrail'in Ramazan ayında tüm insanı değerleri ayaklar altına
alarak katliamlar zincirine bir yenisini eklediğini söyleyerek,
"Siyonist İsrail'in, Filistin ve Gazze'ye yeni kuşatma başlatmasını,
sivil halka bombalar yağdırarak katliam yapmasını şiddetle kınıyor ve
telin ediyoruz. Gazzeye yardım eli uzatacağız, Filistinlilerin bağımsız
devlet kurması engelliyor. Türkiye bu konuda daha çok inisiyatif almalı,daha çok tepki koyabilmeli dir, karanlığın en çok olduğu dönem
aydınlığa yakın olunan dönemdir. Gazze'de de güneş doğacaktır. Buna
inanıyoruz. BM Güvenlik Konseyi, NATO, AB, İslam Konferansı Örgütü ve
Arap Birliği gibi uluslararası mekanizmaların bu kirli oyuna artık 'dur'demesini istiyoruz. Dünyada yaşanan hiçbir zulme sessiz kalmayan, her
zaman mağdurun ve mazlumun yanında olan Hak-İş Konfederasyonu olarak
dünyadan haysiyetli bir duruş bekliyoruz. İsrail'in durdurulmasını ve
yaptıklarının hesabını vermesini istiyoruz."