Erzurumspor süper lige çıktığında ben dahil çoğu kişi, işin güzelliğini gece maçları yapıldığında anlamıştı.
Ne zaman Cemal Gürsel Stadyumu'nda gece maçı oynandı o zaman belki de farkettik mavi-beyazlı o ekibin süper ligde oynadığını.
Ve o gece tribünlerde yerlerini alan hepimiz, sahada sergilenen oyundan çok her dört tarafta yanan dev ışıklandırma spotlarına odaklanmıştık.
'Görmemişin bir oğlu olmuş' misali kaç spot lamba yanıyor diye saydık da o uğurda çoğu pozisyonu kaçırdık.
Nihayetinde varsın o önemli değildi ilk başlarda netice, biz hatice ile ilgiliydik çoğu kez.
***
Ayhan, Sinan ve Orkun'laziyaretinegittiğimizde Abdüsselam Gökcan hoca 3 Temmuz Stadyumunda haftaya ilk gece maçı provası yapılacağını söylediğinde ne yalan söyleyeyim, hem sevinmiş hem de üzülmüştüm.
Sevincim, bundan sonraki neslin sentetik çim zeminlerde ve zaman zaman gece maçlarında top koşturacak olmalarına.
Üzüntüm de, onca yıl toprak zemininde dişe diş, kora kor mücadele eden oyunculara oldu!
Futbolsever olarak çok sayıda karşılaşma izlediğimiz o stadın ışıklandırılmış olması ve artık gece maçlarına hazır hale getirilmesi bende açıkçası farklı duygular da uyandırdı.
En azından son yıllarda amatör futbolun eski popüleritesini kaybetmesi, amatör maçların artık gereği gibi ilgi görmemesi, 3 Temmuz'un ışıklandırılmasını biraz da anlamsız kılıyor gibime geldi.
Jakuzili villada kirada oturan asgari ücretli gibiye benzedik!
***
Katılırsınız veya katılmazsınız.
Yine de sebep olandan, yapandan, yaptırandan Allah razı olsun.
Hele de son zamanlarda amatör takım sayısının düşmüş olduğunu görmemiz, o ışıklandırmanın çok da cazibeli olmayacağı kanaatini de uyandırdı bana.
Açıkçası benim de davet edildiğim ama gidemediğim o gece maçında Ayhan Türkez'in Face'den geçtiği resimleri de görünce nedense o deyim ilk aklıma geldi.
'Kaz'ı tuttuk, bıligi kaçtı' diye bir deyim vardır ya hani.
O geldi aklıma.
Galiba biz 3 Temmuz'a ışıklandırma getirirken kazı tutmuş, bıligi kaçırmış olduk!
Öyle öyle.
Öyle bir şey oldu bu iş.
---