Afet Araştırma Uygulama ve Yönetim Merkezi'nden Yrd. Doç. Dr. İskender Dölek, Vali Yardımcısı Fatih Demir ile Erzurum'un Hınıs ile Muş'un Varto ilçeleri sınırlarındaki Kongur mezrasındaki heyelan bölgesinde incelemelerde bulundu.
Erzurumajans-Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Afet Araştırma Uygulama ve Yönetim
Merkezi'nden Yrd. Doç. Dr. İskender Dölek, Vali Yardımcısı Fatih Demir
ile Erzurum'un Hınıs ile Muş'un Varto ilçeleri sınırlarındaki Kongur
mezrasındaki heyelan bölgesinde incelemelerde bulundu.
İncelemelerin ardından bir açıklama yapan Yrd. Doç. Dr. İskender Dölek,
meydana gelen heyelanın kendileri için bir sürpriz olmadığını söyledi.
Kongur'da meydana gelen heyelanın yaklaşık 10 kilometre uzunluğunda ve 2
kilometre genişliğinde bir heyelanın sadece bir bölümünün aktivite
kazanmasıyla oluştuğunu ifade eden Dölek, "Heyelan bölgesini bir bütün
olarak değerlendirirsek tipik heyelan morfolojisini görmek mümkün.
Dalgalı bir yüzey ve içerisinde yer alan küçük su birikintilerinin
heyelan morfolojisine ait unsurlardır. Dünyada heyelanlarla ilgili en
pratik çözümlerden biri heyelandan uzaklaşmaktır. Kongur heyelanı ile
hareket eden kütleyi gördükten sonra bu yöntemin ne kadar doğru
olduğunun bir kez daha teyit edildiğine şahit olduk" dedi.
"RİSK HARİTALARI OLUŞTURULMALIDIR"
Yapılması gerekenleri de ifade eden Yrd. Doç. Dr. İskender Dölek,
heyelan envanter haritasının oluşturularak, tehlike altındaki bütün
yerleşim alanlarının belirlenmesi ve gerekli görülen yerleşim
alanlarının güvenli alanlara taşınmasının gerekliliğine vurgu yaptı.
Türkiye'de genel anlamda afet yönetiminde yaşanan bir sıkıntı olduğunu
kaydeden Dölek, "Sahada jeolog ve jeofizikçilerin de incelemelerde
bulunarak detaylı jeofizik etütlerin yapılması gerekiyor. Zira bu kadar
büyük bir heyelanla yüzeyi değişen sahanın yüzey altında ne olduğunu,
kayma düzleminin yönü, yeraltı su tabakasının durumu da ortaya
konulmalıdır" diye konuştu.
"HEYELANI TETİKLEYEN EN ÖNEMLİ FAKTÖR KAR ERİMELERİDİR"
Heyelanı tetikleyen en önemli faktörün kar erimeleri ile kil
bakımından zengin olan sahanın suya doyması olduğunu düşündüğünü
belirten Yrd. Doç. Dr. Dölek, "Ancak donma ve çözülme olayları ile
toprak örtüsünün altında yer alan ana kayanın yüzey kısmının
parçalanmasının da yüzeydeki malzemenin hareketini kolaylaştıran bir
unsur olabileceğini düşündüğünü, detaylı analizler yapıldığında
heyelanla ilgili daha fazla veriye ulaşılabilmenin mümkün olabileceğini
de söyleyebiliriz" ifadelerini kullandı.
Vali Yardımcısı Fatih
Demir ise, Hınıs ilçesine bağlı Kongur mezrasında meydana gelen heyelan
karşısında şaşırdığını belirterek, özellikle Muş'un risk haritalarının
yapılması için çalışmalar yapacaklarını söyledi. Muş'un da birçok
bölgesinde heyelanların yer aldığını ifade eden Demir, "Muş Alparslan
Üniversitesi Afet Araştırma Uygulama ve Yönetim Merkezi'nden Yrd. Doç.
Dr. İskender Dölek hocamızla birlikte özellikle heyelan bölgelerini
gezme imkânı bulduk. Birçok büyük, küçük heyelanı inceleme şansımız
oldu. Ancak Hınıs ilçesine bağlı Kongur köyündeki heyelanı detaylı bir
inceleme sonucunda ne kadar büyük bir afet olduğuna şahit olduk. Yapılan
bu çalışmalar sonucu hocamızın da büyük katkıları ile ilimizin heyelan
envanteri çıkarılmış olup risk haritaları oluşturulacak. Bu haritalar
sayesinde ilimiz afet yönetim merkezinin yapacağı detaylı çalışmalarla
bölgeyi daha iyi tanıma ve afete karşı hazırlıklı olmasını sağlamaya
çalışacağız. Tabi Kongur köyündeki heyelanda can kaybının olmaması bizi
çok sevindirdi. Yapılan bu incelemeler sonucu gerçekten yerleşim yerleri
seçerken dikkatli olmak gerekiyor ve vatandaşlarımızın bu konuda
duyarlı olmasını temenni ediyoruz" dedi.