Türkiye'de şimdiye kadar yapılan seçimlerin içinde en hızlı neticeye bu 1 Kasım'da ulaşıldı.
Saat 17;00'de sandıklar mühürlendi, iki saat sonra da oyların yüzde ellisi sayılarak servis edildi. Bu gerçekten büyük bir gelişme olmalı!
Her neyse biz, bize sunulan neticeye bakalım.
Adalet ve Kalkınma Partisi sildi süpürdü.
Siyaset, nedenlerle değerlendirilmez, sonuçla değerlendirilir.
Sonuç ne, ona bakılır.
İster kurnazlık, olarak değerlendirilsin, ister politik başarı olarak düşünülsün; AKP kazanmak için her olanağı kullandı.
Bu ayıp mı?
Bence değil!
Muhalefet de kullandırmasaydı.
Seçimde hile mi oldu!
Görünüşe göre de yok zaten! Ama olduysa da helal olsun. At binenin, kılıç kuşananın, derler. Biz kimsenin inine girip cinine karışmayız. Ne görüyorsak onu fikrimizle harmanlayıp aktarmaya çalışırız.
İşin doğrusu Adalet ve Kalkınma Partisi'nden bu başarı beklenmiyordu! Ya da her şeye rağmen muhalefet partilerinden bu başarısızlık beklenmiyordu. Her seçimde bir iki puan yanılmayla bilen araştırma şirketleri bile bu sonucu söylemediler.
Yani onlar yanıldıysa bizim yanılmamız da normaldir.
Haa şunu söylemeden geçemeyeceğim. Seçimlerden on gün önce Erzurum'un ileri gelen gazetecilerinden bir dostum, sohbetimizde aynen şunu söylemişti. " Bu seçimlerde Ak Parti 300'den fazla vekil çıkarır."
AKP'ye gönül vermiş sevgili arkadaşım Murat Ay da "Partimiz yüzde elli oy almasa da yüzde 48'in üzerine çıkarız," demişti.
Sonuçla beraber her iki dostumun da ön görülerine saygı duymaktan başka elden bir şey gelmez elbet!
Seçim sonuçlarının bu şekilde bitmesinin nedenlerini baba gazeteciler televizyonlarda değerlendiriyorlar.
Kim kimden oy aldı, hangi parti sınıfta kaldı, diye her düşünenin düşüncesini dinledik ve de dinlemeye devam edeceğiz.
Asıl önemli olan şu; iktidar partisi 4 yılda 9 puan kaybedebilir; ama aynı parti 5 ayda 9 puan nasıl kazanır ki!
İşte bu alkışlanması gereken bir durumdur!
Benim düşünceme göre muhalefet partileri de memnun gibi.
CHP oylarını korudu, diye memnun!
MHP, her türlü zorluğa rağmen barajın iki puan üzerindeyiz ,diye memnun!
HDP de MHP'den fazla vekil çıkardık, diye memnun.
O zaman sorun yok!
Zaten Sayın Davutoğlu ,balkon konuşmasında, "eski Türkiye'yi yedi kat yerin dibine gömdük," dedi!
Yani kolay kolay çıkmaz artık!
7 Haziran seçimlerinden sonra Sayın Cumhurbaşkanı, erken seçim, dedi; bir bildiği var elbet dedik.
Sayın Bahçeli, her şeye "hayır" dedi, bir bildiği var elbet dedik.
Sayın Davutoğlu, koalisyonda direndi, bir bildiği var elbet dedik.
Sayın Kılıçdaroğlu, her şartta koalisyon olmalı, dedi, bir bildiği var elbet dedik.
Gün gelir, bilenler bilmeyenlere bilinmeyenleri söyler.
Her neyse belki de hayırlı oldu bu sonuç.
Her şeyde bir hayır vardır.
Kıssayı bilenler bilir.
Ayazda uçmaya çalışan serçe, soğuktan donar ve yere düşer. Tam ölecekken bir inek gelir ve üzerine pisler. O pisliğin sıcaklığı ile hayata dönen serçeyi oradan bir kedi kurtarır, yalayarak temizler. Serçe tam minnet duyacakken, kedinin midesine iner.
Yani her hayırda bir şer; her şerde bir hayır vardır!
Adalet ve Kalkınma Partisi tüm gücü ile Cumhuriyetçilere bir Osmanlı tokadı basmış bulunuyor.
Kaygılı olanlar da saygılı olmalı bu sonuca.
Ve de "Hak şerleri hayr eyler/ Ârif anları seyreyler/ Zan etme ki gayreyler/ Mevla görelim neyler/ Neylerse güzel eyler.." Dizelerini mırıldanarak seyreyleyelim âlemi!