Büyükler, "ümitsizlik imanın zayıflığından gelir" demişler...
Tamam; gelin hep birlikte Polyannacılık oynayalım demiyoruz.
Öyle ya ülkemiz son derece sıkıntılı bir süreçten geçmekte.
Ekonominin hali ortada. Baksanıza bir hafta on gün içinde onlarca milyar dolar buhar olmuş uçmuş. Ve en kötüsü de yarın nasıl bir sabaha uyanacağımızı da bilen yok...
Ve fakat buna rağmen itidali, sağduyuyu ve umudu elden bırakmamalıyız.
Türkiye ağaç kovuğundan çıkmış bir ülke değil ki, tam da böylesi durumlar da apışıp kalalım.
Sorun varsa, çaresi de vardır.
Bütün mesele, soruna adam gibi teşhis koyup, tedaviyi zamanında uygulamaktır.
Bütün içtenliğimle söylüyorum; belki delip geçecek ama illa ki yeni krizlere de gebe bu günler çekip gidecek.
Herkes şunun farkında olmalı:
Bu, yeryüzündeki son Türk devletidir.
Kişisel ihtiraslarımız ve çıkarlarımız uğruna hepimiz bu son devletin temellerini acımasızca oymayı sürdürürsek, korkarım ki yarın ele geçirilecek bir devlet de, üzerinde yaşayacağımız bir ülke de kalmayacaktır.
2013 yılı artık iyisiyle kötüsüyle çekip gitti.
Kaldı ki, tıpkı o şarkıda söylendiği gibi "Erken ağardıysa saçlar yılların günahı ne?"
Sorunun bizzat sebebi 2013 yılı değildi ki, çözümün adı da 2014 yılı olsun.
Sorunu çıkaran da insan, çözecek olan da yine insan...
Kendi eylemlerimizin ve kararlarımızın neticesini kadere fatura etmemiz ne denli akıl ve iman dışıysa, ülke olarak bütün bu yaşadıklarımızdan ötürü de yılları sorumlu tutamayız.
Sebep de biz, sonuç da...
Her milletin tarihinde bizdekine benzer ulusal krizler olmuştur, bundan sonra da olacaktır.
Hoş biz de nice badirelerden geçip buralara gelmiş bir millet değil miyiz?
Korkuya kapı aralamadan, sorunların üzerine cesaretle yürümeliyiz.
Madem her şeye rağmen illa da sembollere önem veriyoruz; şu halde bugün ilk gününe merhaba dediğimiz 2014'e gelin hep birlikte, "hayır ve esenlik yılı olsun" diyelim.
Allah dua eden kullarını sevdiğini buyuruyor.
Elimizden hiçbir şey gelmiyorsa eğer, ellerimizi semaya açalım ve Allah'tan ülkemiz, milletimiz ve devletimiz için her türlü şer'den, fitneden ve fenalıktan muhafaza buyurmasını dileyelim.
Değil mi ki dilin zekâtı da hayır söylemektir.
Her gün taze bir başlangıçtır.
Bu vesileyle millet olarak yeniden iman tazeleyelim...