Helal olsun iyi idare etti!

 

Gündeme getirdik, devamını da getirelim!

 

Yerle bir olan 2. OSB’ye Güneş Enerji Santrali (GES) kurulacaktı güya!

 

Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Başkanı Saim Özakalın, nereden, kimden aldı bilinmez “destek sözü aldık” diye açıklamalar yapıp duruyordu.

 

Bakın şu sıralar kimse bu konuda konuşmuyor.

 

Efendim iddia şu ki; Erzurum Valiliği, GES’in OSB tarafından yapılmasını istiyor.

 

Büyükşehir Belediyesi de her zaman ki gibi “patron benim, ben yapayım siz ortak olun” derdinde.

 

ETSO Başkanı Saim Özakalın ise Aşkale Çimento’yu örnek almış olacak, “şirket kuralım, biz yapalım” hevesinde!

 

E, haliyle ‘sessiz bir ihtilaf’ söz konusu.

 

Bu yüzden GES şimdilik askıda! Biz asıl konumuza ve sorularımıza dönelim.

 

Hakim, savcı değilim, yargılayıp, hüküm verecek halim de yok. Lakin bir an için 2. OSB’de yaşanan yıkımın birinci derecede sorumlusu olarak Vali Okay Memiş’i gösterelim.

 

Öyle ki, devletin ta kendisi olan Vali, hele de mevzu bahis Okay Memiş ise bir dakika durup düşünenlerdenim.

 

Vali suçlu! E, peki yönetim?

 

Geçen yıl 12 Kasım’da göreve gelen Saim Özakalın, aynı zamanda 2. OSB’nin Yönetim Kurulu Başkanvekili. Yanılmıyorsam 2016 yılından beri de bu görevde.

 

Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen bir diğer isim. Kendisi inşaatın kitabını yazabilecek kapasitede.

 

Hadi öncesinde Yakutiye Belediye Başkanı mimar Ali Korkut idi, şimdi Dr. Mahmut Uçar ya da yönetimde kim varsa bu beyefendileri niye kimse bir şey demiyor, eleştirmiyor?

 

Her yönetim kurulu toplantısı ardından, karar defterine bu isimler imza atmıyor mu?

 

Örneğin; Tekstil Kent’i getirip ERBAL Fabrikası’nın dibine kuralım fikri kimden çıktı?

 

Yahu, hadi Vali dedi, buna kimse itiraz etmedi mi?

 

Tartışılan müteahhit Olgun Gür, fore kazık yaptı, sıvı enjeksiyon denedi, ortalığı birbirine kattı. Bu eşsiz fikirleri ben mi verdim, o karar defterine ben mi imza attım?

 

Malatya’dan Adıyaman’a yüzlerce konut yapan Mehmet Sekmen ses çıkarmadı, üyelerin az daha enkaz altında kalacaktı Saim Özakalın siz neredeydiniz diye sorulmasın mı?

 

Üşenmedim tek tek saydım.

 

Saim Özakalın, başkan olduğu günden bu yana tam 57 basın açıklaması yapmış. Anlaşılıyor ki, tribüne oynamayı seviyor.

 

Ve bunların sadece 7’si, 2. OSB ile ilgili ve hepsinde diline pelesenk olan aynı söz: Mağduriyeti gideriyoruz.

 

Açın, bakın okuyun. Hepsi aynı tornadan çıkmış gibi adeta ortamı idare (!) eden türden açıklamalar. Üzerinden 3,5 yıl geçmiş mağduriyetin giderildiği falan da yok. Nerede seçim öncesi vaadler? 

 

Alın size son durum. 2. OSB ile ilgili son toplantı dün yapıldı.

 

Gündemdeki konulardan biri de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın mağdur olan yatırımcılar için Büyükşehir Belediyesi hesabına  gönderdiği 75 milyon liranın nasıl harcanacağıydı.

 

Ta 6 ay önce gelen parayı ben gazeteci olarak sorup sorguluyorum da, STK başkanı Saim Özakalın, aylardır siz neredesiniz?

 

Mehmet Sekmen’e, “Başkan para nerede? O zamanın 75 milyonu bugün oldu 40 milyon, inşaat maliyetleri arttı. Bu açığı nasıl kapacağız?” diye sormak, üyelerinizin hakkını aramak çok mu zor?

 

Benimki de soru işte! Özakalın için zor tabi.

 

Çünkü diyet ödüyor.

 

Bakanlıktan para talebi, ETSO seçimleri dönemine denk geldi!

 

O noktada topa Mehmet Sekmen girmişti. 6306 sayılı Kanun kapsamında yani dönüşüm uygulamaları için bizzat kendi imzasıyla taahhütte bulunarak parayı talep etti ve aldı.

 

Özakalın, şimdi kalkıp, “75 milyon benim sayemde geldi” diyebilir ama inanmayın.

 

O, bu durumu seçim öncesi harika bir argüman olarak kullandı.

 

Canı yanan yatırımcıları da, “Sakin olun o iş bende” diye avuttu. Sekmen’in desteğiyle de seçimi kazandı. Hatırlayın, Lütfü Yücelik zamanında ETSO’ya selam bile vermeyen belediyenin üye şirketleri, gidip Özakalın için tulum çıkardı.

 

Hal böyle olunca Sekmen’e soru sorması mümkün müdür?

 

Her neyse gördüğünüz üzere şehrimde STK başkanlığı ne yazık ki, böyle yapılıyor.

 

Yatırımcı enkaz altından kurtulurken, başkan da koltuğuna kuruluyor.

 

Ama ne yalan söyleyeyim takdir ettim! Helal olsun, süreci iyi idare etti ve de ediyor.