Yıllardır yazı çizi işiyle uğraşmaktayım bu memlekette.
Yazılması gerekeni yazdığımız, karizması çizilmesi gerekenleri de çizdiğimiz oldu.
Şeytan tandırında çamuru hamur yaparak kimsenin sofrasına sunduğumuzu gören de bilen de olmamıştır.
Biz yapmıyoruz ama yapanlar var!
İşte o zaman adamın damarına değil yüreğine basılmış gibi oluyor.
Birileri çıkıp, hiç de gazetecilik etiğine yakışmayan bir şekilde bozuk tümceleri ile birilerini halkın önüne atıyor.
Bir ehli kalem diyor ki(!)
Sen zamanında şunu eylemedin mi?
Şöyle haber yapmadın mı?
Hııı!.. Falanca apartmanın, falanca dairesinde filanca kişiyle yaşamadın mı?
Sana ne!
Sana ne be adam!
Senin elinden gelse bir değil beş kişiyle birlikte yaşarsın!
Yok, o da yetmiyor.
Sen falanca gazetenin muhabirliğini yapmadın mı?
Gariptir!
Bu soruyu soran muhterem de gazetecilikten dem vuruyor!
Oysa, gazeteciliği bilse, her muhabirin her gazetenin bünyesinde çalışmasının doğal olduğunu bilmesi gerekir.
Gazeteci, her haberi olduğu gibi yansıtmakla mükelleftir.
Saldırdığı ve hedef gösterdiği kişi de bunu yapmıştır; yani gazetecilik!
Bir gariplik de şudur!
Eğer elinde belge ve bilgi varsa, bu memleketin savcıları vardır, gider şikâyetini yaparsın!
Hatta şikâyetine şöyle başlarsın.
“Ben bu memleketin her karış toprağına kan vermeye hazır olan ve kendime göre vatan hainlerini tespit etmekle yükümlü biri olarak falanca kişiden şikâyetçiyim!”
E savcılık da boş duracak değil ya!
Elbet araştırır senin şikâyet nedenini!
Bunun ötesi, bu sahada birilerine faullü pas vererek gol atılmasını beklemekten başka bir şey değildir.
Sonra birileri çıkar, oynat bakalım yeniden, der!
Ve yeniden oynatılınca da; herkes aynı şeyi söyler!
Fauldür, ayıptır!
Ayıptır böyle şeyler!
Bir ayıp da tanıdığım için sevindiğim Orhan BOZKURT hakkında söylenen çirkin şey.
Bu kadar çirkince çekememezlik niye ki!
Bilmeyenlere ben bildiğim kadarıyla anlatayım adı geçen kişiyi.
2011 Erzurum Organizasyonunda görev alan ve bir yerlere para aktardığı söylenen Sevgili BOZKURT, Milletin Sesi’nde yazı işleri müdürlüğü, Günaydın Gazetesi Bölge temsilciliği, Erzurum Gazetesi haber müdürlüğü, İHA muhabirliği, ATV bölge temsilciliği, Milliyet Haber Ajansı muhabirliği, DHA muhabirliği, Ankara Akşam Gazetesi Başbakanlık muhabirliği, Palandöken Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği’nin arasına bir de Tunceli dağlarında Jandarma komandosu olarak görev yapmayı sığdırmış biri.
El insaf!
Cebindeki üç kuruşu benim de şahit olduğum birkaç garibanla paylaşan ve borçtan iki yakası bir araya gelmeyen birine böylesine çirkin iftirayı atanların vicdanı nasıl rahat ediyor ki!
Kimse şunu düşünmesin!
Ömer Nazmi Erzurumajans yazarı diye bunlar yazdı!
Eğer böyle düşünen olursa, bunu kişiliğime bir hakaret olarak alır ve bu kadar da nazik olmam!
Geçen yıl “Erzurumspor için ortak akıl,” toplantısında ve sonrasında MHP İl Başkanı Sayın KAYA için, “sözünde duran ve özünde mert olan tek adam,” anlamına gelecek yazı yazan bu kalemin ömründe MHP’ye bir oy bile atmadığını da söyleyeyim.
O zaman birileri anlar, gazeteciliğin ideolojik yapıda değil, vicdanen yapıldığını!
Bu kış kentinde kızağını kendi yapıp kayan güzel çocuklar da var; o kızağa göz koyan çirkin çocuklar da!
Ama olsun, onlar da güzelleşirler birgün!
Yeter ki ellerine yırtık bir tef alıp kimseyi hedef göstermesinler!