Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay yeni hedefi açıkladı. Atalay, "Bundan sonraki başlıca hedefimiz örgüt mensuplarının silahlarını bırakması" dedi.
Erzurumajans-İçişleri Komisyonu'nda görüşüldükten sonra, TBMM Genel Kurulu'nda müzakerelere açılan Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı görüşmelerinde Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, milletvekillerinin sorularına cevap verdi.
IŞİD'in terör örgütü olduğunu söyleyen ve IŞİD ile bir yardımlaşmanın söz konusu olmadığını söyleyen Atalay, görüşülen çerçeve yasa hakkında bilgiler verdi. Çerçeve yasa çerçevesinde hükümetin kurumlara görev vereceğini ifade eden Atalay, "Bir yol haritası üzerinde çalışılıyor. Daha somut bir eylem planı üzerinde çalışıyoruz. Bu çerçevede yeni yasa teklifleri de olabilir. Kökleri derinlerde olan sorunlar bunlar. Ülkemiz bu sorunlardan kurtulursa memnun olacağız. O manada sabırla çok çalışmamız gerekiyor" diye konuştu.
Bölgenin terör örgütünün inisiyatifine bırakıldığı yönündeki eleştirilere cevap veren Beşir Atalay, "Güvenlik güçlerimizin bölgedeki sayısında bir azalma yok, aksine arttı. Biz o konuda çok tedbirliyiz. Ben Terörle Mücadele Yüksek Kurulu'nun başkanlığını yapıyorum, kurulumuz düzenli toplanıyor ve örgütün yanlışlıkları olabilir, orada vatandaşımızı rahatsız eden gelişmeler olabilir ki bazı şeyler oldu. Güvenlik güçlerimize talimatımız şudur, 'bunlar asayiş olaylarıdır, siz nerede bu tür sorun varsa müdahale edeceksiniz, bunların çözüm süreci ile bir alakası yoktur. İstanbul'da nasıl müdahale ediyorsanız başka yerde de bunlara da müdahale edeceksiniz.' İstemediğimiz bazı şeyler oluyor orada. Bir yandan çözüm sürecini yürütüyoruz, bir yandan da o tür olaylar olduğunda en şiddetli şekilde müdahale ediliyor. Bundan sonraki yol haritamızda bizim düşüncemiz, daha zamanlı ve herkesi bağlayan eylem planı olacak. Bu konularda da daha farklı gelişmeler olabilir. Bölgede olan rahatsızlıkları yakından takip ediyoruz" şeklinde konuştu.
Örgütle görüşmeler olup olmadığı yönündeki sorulara cevap veren Atalay, "Örgütle görüşmelerden ziyade MİT Müsteşarı ve MİT ekibi İmralı ile görüşüyorlar. Biz siyasi heyetler olarak BDP ve HDP heyetleri ile görüşüyoruz. Bundan sonra çalışmalar böyle olacak" ifadelerini kullandı.
Bölgede devlet otoritesinin ortadan kalktığı ve güven bunalımı olduğu yönündeki eleştirilere karşı çıkan Atalay, bir güven bunalımı ve ortadan kalkmış bir devlet otoritesi olmadığını söyledi. Atalay, "90'lı yıllarda o bölgede hayatın nasıl olduğunu herkes bilir. Ülkemizin her köşesinde herkesin rahatça gidebildiği bir hayatı yaşıyoruz. Hangi köye isterseniz rahatça gidebilirsiniz. 'Devlet otoritesi kalkmış' sözünü kabul etmiyoruz. PKK terör örgütü müdür? PKK terör örgütüdür. Bizim de Avrupa'da da birçok ülkenin terör örgütü olarak tanıdığı terör örgütüdür. Güvenlik güçlerimiz hiçbir yere ayrılmadı. Güvenlik güçlerimiz aynı şekilde yerinde duruyor, bir yere ayrılmadı" dedi.
Doğu ve Güneydoğu'da ekonomik hayatın canlandığını, insanların şiddet olmamasını istediklerini belirten Atalay, "Doğu ve Güneydoğu bölgesi hem oradaki insanlar için hem de başka yerden oraya gidenler için en huzurlu dönemini yaşıyor. O bölgenin daha yaşanabilir hale geldiğini görüyoruz. O bölgedeki insanlar çözüm sürecinden umutlu. Çözüm süreci konuşulurken üniter yapının gündeme gelmesi bile üzüyor bizleri. Bunlar hepimizin ortak hassasiyeti" diye konuştu.
"BUNDAN SONRAKİ BAŞLICA HEDEFİMİZ ÖRGÜT MENSUPLARININ SİLAHLARINI BIRAKMASI"
Bu adımdan sonraki hedefin örgüt mensuplarının silahlarını bırakması yönünde olduğunu ifade eden Atalay, şunları kaydetti:
"İster 'Kürt sorunu' deyin, ister 'terör sorunu' deyin, aklınıza ne gelirse, ama biz bu soruna da alışılmış, sadece güvenlikçi yöntemlerle değil çok farklı bakışları getirerek, hem toplumsal hem insani bakışları getirerek çözümler bulacağımızı söyledik ve hamdolsun sabırla bu konu üzerinde çalışıyoruz. Burada özellikle şunu ifade etmek istiyorum, çözüm süreci önceki çalışmalarımızın bir devamı ve bugün çözüm süreci bir olgunlaşma safhasındadır. Biz hükûmet olarak buna inanıyoruz ve artık bir sona doğru gittiğimize inanıyoruz bu sorunların çözümünde. Bundan sonraki başlıca hedefimiz örgüt mensuplarının silahlarını bırakması, devletin de bu insanların evlerine, normal hayata dönmeleri için gerekli çalışmaları yapmasıdır. Esasen çözüm sürecinin ana hedefi de zaten budur."