HALKEVLERİNİN KAPANMASIYLA ORTADA KALAN DADAŞLAR NE YAPTI.
1951-1957 yılları arasında Erzurum gençliğinin büyük bir kesimi spor kulüplerinde bu faaliyetlerini sürdürmeye başlar. Demirspor,19 Mayıs Spor Kulübü (Daha sonra adı Doğu Spor olur) Palandöken,Dağcılık ve 12 Mart Spor kulüpleri arasında büyük rekabetler yaşanır.Bunların içinde PALANDÖKEN Spor Kulübü Tiyatro ve Müzik konusunda çalışmak isteyen gençlere de kucak açar. Artık Palandöken Spor Kulübü Erzurum şehrinin sosyal-kültürel hayatına önemli katkılar sunmakta,yaptığı Geceler ve Müsamerelerle bu kültürü yaşatmaya gayret etmektedir. Türk Halk Müziği,İhsan Coşkun Atılcan yönetiminde, Suat Işıklı,Osman Mavioğlu,Hasbettin Altınok,Zeki Orhan,Nizamettin Deryalı ve Nuri Güraksın'dan oluşur. Folklor kolu,Halkevi'nin 2.dörtlü gurubu Bahattin Merdal,Fikri Kükürtcü,Hüsnü Sungur ve Abdurrahim Aydınoğlundan oluşur.Dağcılık Spor Kulübü'nde futbol oynayan Lütfü Aladağ da transfer edilerek hem futbol hem de Bar Ekibi'nde oynamaya başlayınca ekip daha da güçlenir. Fikri Kükürtcü ile birlikte yeni gençler yetiştirirler.Hatta beşer kişilik 2 ekip yaparak sahnede 10 kişi birlikte bar tutarlar.Her birinin göğsünde bir harf olmak üzere Palandöken yazmaktadır.Bu durum o zamana kadar Ezurum'da görülmemiş bir olaydır.Ekip sayısı dörtlü guruplardan birden bire 10 kişiye ulaşmıştır.
Palandöken Spor Kulübü'nün temsil kolunda Sebahattin Bulut vardır. Kendi yazdığı ''Meşhed-i Kamber Ali'nin Berber Dükkânı''isimli komediyi oynar.'' Kiralık Odalar''ve ''Çingene Kızı''isimli Müzikalleri sahneye koyar. Bu müzikallerde, Suat Işıklı (klarnet), Ali Akbaş (Buyli),Cihat Yıldırım (Akardion),İhsan Coşkun (keman) ve Osman Mavioğlu (Darbuka) çalmaktadır. Şu dönemde bile Devlet Tiyatroları'nın oynamaya cesaret edemediği müzikal oyunları, Sayın Sebahattin Bulut'un büyük bir ustalıkla sahnelemesitakdire şayan bir olaydır. Kendisini hürmetle yadediyoruz. Mekânı cennet olsun!
Palandöken geceleri bir renk cümbüşüdür artık.Her yıl halkevi sahnesinde yapılan gösterilerde salon tıklım tıklım dolmaktadır.Valilik halkevinin odunu,kömürü karşılandığı takdirde salonu tahsis emektedir. Halkevlerinin kapatılmasıyla oluşan bu kültürel boşluğu bir spor kulübünün doldurması Erzurum kültür tarihinde önemli bir olaydır.
GELELİM HALKOYUNLARI HALK TÜRKÜLERİ DERNEĞİNİN KURULMASINA
Halkevlerinin 1950 yılında kapatılmasıyla uluslararası şöhrete sahip Bar Ekibi ve ekibin her şeyi İhsan Ertugay ne yapacağını şaşırır. Spor kulüplerine gitmeyi düşünmez. Sığınacağı başka bir kuruluşta bulamaz. Halkevinin yerinin tutacak bir dernek veya vakıf kurmayı kafasında planlamaktadır. Tiyatro, spor, müzik, güzel sanatlar ve folklor kollarından oluşacak bir dernek kurma fikrini Doğu Gazetesi'nin sahibi Turhan Bilgin'e açar. Turhan Bilgin bu fikre çok sıcak bakar.Matbaa ve yazıhanesinde bu işi yapabileceğini söyler.Durum ciddiyet kazanınca konuyu Erzurum Valisi Hilmi İncesulu'ya aktarırlar. O da sıcak bakınca 1954 yılının Aralık ayında ''Erzurum Halkoyunları Halk Türküleri Deneği'' kurulur. Burada Sayın İhsan Ertugayın çabaları ve çalışmalarından kısaca bahsetmek gerek. Biraz geriye dönersek 1949 yılında Venedik'te yapılacak olan Uluslararası Halk Dansları Yarışması'na Türkiye'den bir ekip istenir. Hiçbir şehirde uluslararası düzeyde Türkiye'yi temsil edebilecek bir ekip yoktur.Sadece İhsan Ertugay yönetimindeki Halkevi Ekibi vardır. Türkiye yi Venedik'te Erzurum Bar Ekibi ve Kastamonulu davulcu Karayılan'ın temsil etmesine karar verilir. Ekibimiz Muzaffer Sarısözen başkanlığnda Venedik'e gider. Ahmet Adnan Saygun da gözlemci olarak katılır. Burada uluslar arası büyük jüri tarafından değerlendirilen yarışma sonucu 22 milletten 43 gurup arasından ''Erzurum Bar Ekibi ve Karayılan'' birinciliğe layık görülür.
Bir yıl sonra halkevleri kapatılınca bu bar ekibi de sahipsiz kalır. Ama İhsan Ertugay ekibini dağıtmaz, boş buldukları her yerde, inşaat altlarında, geniş odalı evlerde çalışmalarını sürdürmektedir. 1952 yılında İspanya'dan bir davet gelir. Artık İhsan Ertugay'ın ekibi hiç bir kurum ve kuruluşa bağlı değildir bağımsız çalışmaktadır. bu sefer de İspanya'ya gönderilir. 1953 yılında bu sefer de Milli Eğitim Bakanlığı İhsan Ertugay'ı telefonla arayarak Fransa'ya gitmek üzere hazırlanmasını ister. Kafile başkanı yine M.Sarısözen'dir. Ekibimiz Fransa'nın Biarist şehrinde gösteri yaptıktan sonra İspanya'ya geçerek Pamplona şehrinde gösteriler yapar. 1954 yılında bu sefer Uluslararası Halk Dansları Yarışması'nı Almanya tertipler. Almanya bu işe diğer ülkelerden daha çok önem vermektedir. Unesco da bu tür yarışmaları teşvik etmek için davet ettiği ekiplerin ekip başlarını üye olarak kaydetmektedir. İhsan Ertugay'ın da Unesco'ya üye kaydı yapılır. 1954 yılının Aralık ayında "Halk Oyunları,Halk Türküleri Derneği" kurulunca İhsan Ertugay ve ekibi artık yasal çercevede çalışabileceği bir ortam bulmuştur. Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü'nde bir tahta dolap ve 7 takım elbiseyle; fakat güçlü bir inançla yola çıkılır. Ve...1957 başta Sabahattin BULUT olmak üzere Palandöken Spor Kulübü yönetiçileri ve kadroları derneğe geçerler.Böylece spor kulübünün spor dışındaki bütün kolları kapanır;ama dernek daha da güçlenerek yoluna devam eder. Halk oyunları derneğinin çalışmaları günümüze kadar ve birçok başarılara imza atarak devam etti ve etmektedir. Halk Oyunları Derneği'nin bu çalışmalarının yazılmasını dernek üyelerine bırakarak biraz da Kültür Turizim Derneği'nden bahsetmek istiyorum. 1974 yılında kurulan Kültür ve Turizim Derneği de günümüze Kadar çok başarılı çalışmalarla yoluna devam etti Gıyasettin Temelli, M.Zeki Kurnuç, Mahmut Sürmeli, Atilla Ağrılı ve Suat Kılınboz bu derneğin unutulmaz başkanları olarak tarihe geçmeye hak kazandılar. Öyle bir dönem yaşandı ki:Halkoyunları Derneği,Kültür ve Turizim Derneği ve Halk Eğitimi Merkezi arasında kıyasıya rekabetler yaşandı. 12 Mart Kurtuluş Şenlikleri'ni üç dernek aynı gün tertiplediler. Yarışmalarda kıyasıya birbirleriyle mücadele ettiler. Kültür ve Turizim Derneği, Erzurum Erkek ve Kadın Barlarının yanısıra Halk Müziği,Bağlama,Antep,Elazığ,Bingöl,Kafkas gibi yöre oyunlarının öğretimine de önem vererek üniversite gençliğine kapılarını açtı.Erzurum oyunlarını öğrenerek Türkiye'nin çeştli illerine dağılan yüzlerce genç bu kültürü yaşamanın ve yaşatmanın mutluluğunu yaşadı.
Not: Bu sütün Kültür ve Turizim Derneği ile Halk oyunları derneği üyelerine sonuna kadar açıktır.
Gelecek yazımda Halk Eğitimi Merkezi'nin faaliyetlerini anlatmaya çalışacağım. Halkoyunları sevdalılarına saygılarımla.