Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Gürhan, İmralı'da ömür boyu hapis cezasını çeken Abdullah Öcalan'ın asılması gerektiğini savundu.
Erzurumajans-Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Gürhan,
İmralı'da ömür boyu hapis cezasını çeken Abdullah Öcalan'ın asılması
gerektiğini savundu.
Gürhan, BBP Foça İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen iftar yemeğinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Gürhan, bugüne kadar TBMM'de gelmiş geçmiş bütün siyasi partilerin 12
Eylül 1980 sonrası yapılan anayasayı hep antidemokratik, askeri bir
anayasa olarak değerlendirip herkesin mevcut anayasadan şikayet
ettiğini, ancak hiçbir siyasi partinin de yan yana gelip "Bu
antidemokratik anayasadan kurtulalım" diyerek bu yönde birleşemediğini
anlattı.
Gürhan, konuyu hepsinin bir tarafa çektiğini belirterek
şunları söyledi: "Hepsi istedikleri gibi algılıyor. Yaklaşık bir yıl
önce bu anayasa çalışmaları başladığında biz bunun bir ortaoyunu, bir
tiyatro oyunu gibi olduğunu, masada gelip görüşmeler yapılacağını,
kimsenin masadan kalkmayacağını ifade etmiştik. Emin olun, bu hükümet
tek başına anayasa yapmayacak. Hiç kimse anayasa yapmak için bir gayret
içinde değil. Biz yine bu şikayet edilen anayasa ile yönetileceğiz.
Yani antidemokratik bir anayasayla yönetileceğiz. Biz bunu kesinlikle
reddediyoruz ve diyoruz ki MHP yapsın, onlara görev düşüyor. MHP'li
arkadaşlar AKP'li arkadaşlarla birleşerek bir anayasa çıkartabilir.
Ortamı germesinler. Milletin istekleri neyse, arzusu, gereği neyse o
yerine getirilsin. Millet sivil demokratik bir anayasa istiyor. Buna
Türk milletinin hakkı var. Artık geleceğimiz bir çok yönden riskler
altında. Bu anayasanın bir an önce yapılması lazım. Türkiye'nin
demokrasiyle yönetilmesinin gereği neyse onun yapılması lazım ve burada
samimi olunması lazım. Siyasi partiler samimi değil. Yani anayasayla
oynuyorlar, milletle oynuyorlar, onun için biz bu anayasanın
yapılacağına inanmıyoruz".
DEVLETİN İMANI ADALETİDİR
Gürhan, Silivri'de görülen Ergenekon davasının duruşması öncesinde sanık
yakınlarının duruşma salonuna alınmayacağının açıklanması üzerine,
"Demokrasiye yakışan tutum değil" yönünde yapılan eleştirilere destek
verdi. Türk mahkemelerinin herkese açık olduğunu anlatan BBP'li Gürhan,
şunları söyledi: "Mahkemelerde kanunla belirlenmiş yönetim ve usul
şekilleri var. Eğer mahkeme usulüne uygun bir şekilde kapalı bir
yargılama yapacaksa buna uymak durumundayız. Devletin yargılama
mahkemelerinin bir usulü var. Ahmet'e farklı usul, Mehmet'e farklı usul
olmaz. Silivri'dekilere farklı bir usulle Erzurum'daki mahkumlara farklı
bir yargılama olmaz, yargı tektir. Devletin imanı adaletidir. Onun için
devlet o adaleti imanı gibi kullanmak zorundadır. Bugüne kadar nasıl
geldiyse o şekilde A şahsına da B şahsına da yapılan muamele eşit
olmalıdır. Zaten isteyen herkes anayasal bir hakkı olarak duruşmalara
katılabilir."
ÖCALAN'IN ASILMASI İSTENİYOR
BBP Genel
Başkan Yardımcısı Gürhan, hükümetin yürüttüğü çözüm sürecini
eleştirerek, İmralı'da ömür boyu hapis cezasını çeken Abdullah Öcalan'ın
asılması gerektiğini savundu. Büyük Birlik Partisi'nin bu yöndeki
yaklaşımlara karşı olduğunu vurgulayan Gürhan, Büyük Birlik Partisi'nin
vatanın milletin çıkarlarını her şeyden önde tuttuğunu ve yaklaşık bir
yıl önce terör konularında Başbakan'a, Cumhurbaşkanı ile Genel Kurmay
Başkanı'na sorunları çözümleyici birçok çalışma raporu sunduklarını
hatırlattı. Milletin yanında olduklarını belirten BBP'li Gürhan,
sözlerini şöyle sürdürdü: "Millete rağmen iş yapmayız dedik. Ülkemiz
genelinde 29 ilde idam cezasının geriye getirilmesi ve Meclis'te yer
alan; vatan sınırlarını bölmeye çalışan, bayrağa saldıran
milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için referandum
gerçekleştirdik. Sandıktan yüzde 98 oranında evet oyu çıktı. Halk;
'Öcalan asılsın' yanıtını verdi. Ama mevcut hükümet millete rağmen
dokunulmazlıkların kaldırılmasını rafa kaldırdı. Öcalan'a idam cezası
gündeme gelmişti ama şimdi gündem dışına çıktı ve Abdullah Öcalan'a af
söz konusu oldu. Açılım politikası adıyla janjanlı paketlerin altında,
millet olarak ne olduğunu bilmediğimiz bir süreç başlattılar."
"Biz
bu çapulcuların devletin muhatabı olmasını istemiyoruz" diyen Gürhan,
sözlerine şöyle devam etti: "Siz çapulcuları muhatap alırsanız onlara
bir statü kazandırmış oluyorsunuz. Buna 'merdiven teorisi' diyelim.
Teoriye göre basamakları yavaş yavaş çıkarsınız. Bunlar bize basamakları
yavaş yavaş çıkarttırıyorlar, bunun sonucu Türkiye'ye hiç de hoş şeyler
getirmeyecek, tam aksine milleti ve şehit ailelerini daha da üzecek
sonuçlar getirecektir.Sen bir çapulcuyu nasıl muhatap alırsın? Sen
bunları terörist olarak göreceksin ve devletin teröriste yaklaşımı
nasılsa o yaklaşımı gösterteceksin. Yoksa bunları muhatap alırsanız
yarın bir gün siyasallaştırırsınız".
DARBEYİ KABUL ETMİYORUZ
Son dönemde Mısır'da yaşanan gelişmelere değinen Gürhan, şunları
kaydetti: "Mısır'da bir darbe yapılmıştır ama bu darbeyi yapanlara,
yaptırtanlara da bakmak gerekir. Bu sac ayağının içinde kimler var?
Darbeyi yaptıranlar İsrail, İngiltere ve Amerika. Bunlar bu darbeyi
planlamış ve yaptırtmışlardır. Zamanında Muhsin Yazıcıoğlu, 'Namlusunu
millete uzatan tankların üstündeki askerlere selam durmam' demişti. Biz
darbelerin her nerede olursa olsun tam karşısında duran bir partiyiz.
Mısır olayları aynı zamanda dışarıdan tezgahlanan bir darbedir, yani
millet iradesinin üzerinde bir darbedir, biz böyle görüyoruz. Tabi bunun
birkaç boyutu var; bölgede İsrail'i daha güçlü yapma ve İsrail'e
partner devlet oluşturma çabaları var. Millet iradesi ve milletle bir
hareket eden iktidar olgusu işlerine gelmediği için bu darbeyi, bu planı
yaptılar ve bu oyunu sahneye koyup oynadılar. Biz, millet iradesi adına
Mısır'da bir an önce gereğinin yerine gelmesini istiyoruz ve bu darbeyi
kesinlikle kabul etmiyoruz".
FAİZ LOBİSİ VAR AMA
BBP'li
Gürhan, "Türkiye'de gerçekten bir faiz lobisi var mı?" sorusuna şöyle
karşılık verdi: "Lobiler var ama siz bu lobileri baş aşağı eğmesini
bileceksiniz. Örneğin Büyük Birlik Partisi Avrupa Birliği'ne karşı. Siz,işine geldiği zaman Avrupa Birliği'ne karşı olursanız, işinize
geldiğinde batıcı olursanız bu iş olmaz. Muhsin Yazıcıoğlu şunu
söylerdi, 'İnsana yaslanma, insan ölür; ağaca yaslanma, ağaç çürür.
Yaslanacaksan Hak'ka yaslan.' Büyük Birlik Partisi sadece Hakk'a
yaslanıyor. Bizim hiçbir yerde verilecek hesabımız yok. Bu lobilere diz
çöktürtmesini biliriz. Siz, Gezi Parkı olayları başladığında bu lobileri
biliyorsanız baştan çözseydiniz, onlara diz çöktürtseydiniz. Buradan
şunu söylüyorum; Siz lobilere boyun eğecekseniz, her bahaneyi lobilerde
bulacaksanız, bu hükümeti bırakıp gidin. Büyük Birlik Partisi de gelsin
lobilerle hesabını görsün. Siz hükümet olarak lobileri çözeceksiniz,
onları hareketsiz hale getirecek olan sizsiniz. Ben şimdi kalkayım, 'o
Ermeni lobisi, bu faiz lobisi' diye söylemlerde bulunayım. Benim böyle
bir mazeretim olabilir mi? Benim görevim o lobileri bertaraf etmektir.
Bu lobiler ülkemiz insanlarını iki kat borçlandırmadı mı? Dolar fırladı
gitti, vatandaşın bir milyar olan borcu bir gün sonra değişti, iki
milyar oldu. Türkiye'de ithalat-ihracat işlemleri hep Euro ve Dolara
bağlı. Bu milletin borçlarını birden bire bu kadar büyüttünüz, yazık
değil mi bu insanlara? Siz bunların önlemini baştan alacaktınız. Ne
demek faiz lobisi. Faiz lobisi kim? Büyük Birlik Partisi gelsin de o
zaman görelim lobiler hareket edebiliyor mu? Ettirmeyiz! Biz, lobilerin
faaliyetlerine Türkiye'de bir son veririz, çünkü biz Avrupa Birlikçi
değiliz".
