Prof. Dr. Alparslan Ceylan: 26 Şubat'ın Hocalı şehitlerini anma ve milli yas günü ilan edilmesini istiyoruz.
Erzurumajans-Güneş Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Ceylan, Hocalı katliamının
Azerbaycan-Ermenistan arasında 21 yıldır süren Karabağ sorununun en
önemli dönüm noktalarından birisi olduğunu belirterek, "Azerbaycan'ın,
Ermeniler tarafından işgal altında tutulan Yukarı Karabağ bölgesinde
önemli bir yerleşim merkezi olan Hocalı şehri, coğrafi konumuyla
stratejik bir öneme sahiptir. Bulunduğu bölgenin tek havaalanına sahip
olması ve bağlantı yolları üzerinde yer alması, bölgenin önemini artıran
etkenlerdir. Bundan dolayı Sovyetler Birliği'nin dağılması sonrasında,
Ermenilerin Azerbaycan topraklarına saldırısında önemli bir mesele
haline gelmiştir" dedi.
Aslında bu saldırıların 1988 yılında,
Sovyetler dağılmadan önce başladığını, ancak 1992'de doruk noktasına
ulaştığını anlatan Prof. Dr. Ceylan, "Saldırıların en acımasızı
Hocalı'ya yapıldı. 25-26 Şubat'ta şehre giren Ermeniler ve Ruslara ait
366.motorize piyade alayı, hiçbir ayırım yapmadan, 106'sı kadın, 63'ü
çocuk 70'ten fazlası yaşlı olmak üzere 613 Azerbaycan Türk'ünü katletti.
Binlerce insan, vatanlarını terk etmek zorunda kalmıştır. Azerbaycan
ve Ermenistan arasında 1988 yılında başlayan savaş 6 yıl sürdü. Bu süre
sonrasında, bir milyona yakın Azeri kendi topraklarında göçmen durumunda
yaşamak zorunda kaldı. Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si işgal
edildi. İşgal, Birleşmiş Milletler tarafından alınan kararlarda da
onaylandı. Bu kararlarda Ermeni kuvvetlerinin Yukarı Karabağ'daki işgale
son vermeleri istendi. Ancak Amerika, Rusya gibi devletlerin BM
kararlarında çekimser kalmaları, işgalin ortadan kalkmasını engelleyen
en önemli faktör oldu" diye konuştu.
"Bugün, Karabağ sorununun
çözümüne yönelik süreç, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı çatısı
altında oluşturulan Minsk Grubu tarafından yürütülmektedir. Grubun eş
başkanlığı görevini ABD, Rusya ve Fransa yürütmekte olup yaklaşık 20
yıldan beri devam eden görüşmelerde bir sonuca varılamamış ve
Ermenilerin Karabağ işgali devam etmektedir" diyen Ceylan daha sonra
şunları kaydetti; "Bu işgal, Uluslararası hukuk kurallarını ihlal
etmekte olan Ermenistan'ın soykırımın politikasının en önemli
örneklerinden birisidir. Azerbaycan'ın Ermenistan karşısında ekonomik
ve askeri alanlarda giderek güçlenmesi, başta Ermenistan olmak üzere
Batılı ülkeleri endişelendirmektedir. Rusya ise, şu an çözümsüzlükten en
fazla yararlanan ülke konumunda gözüküyor. Çünkü bu durum, hem
Azerbaycan hem de Ermenistan üzerinde nüfuzunun devam etmesini sağladığı
gibi Hazar bölgesi enerji ve petrol kaynaklarından elde edeceği
menfaatleri noktasında önemli bir kazanç olarak görünmektedir. Türkiye
ise bu konuda Ermenistan'ın uluslararası çeşitli platformlarda gündeme
getirdiği sözde soykırım iddialarına da bir karşılık olarak Hocalı
katliamı ve Karabağ işgalini kendi meselesi dâhilinde ele almaktadır. Bu
bağlamda Türkiye, Ermenistan ve başta Fransa olmak üzere, destekçisi
konumundaki diğer ülkeler nezdinde uluslararası tüm platformlarda
Ermenistan'ı işgal ettiği topraklardan derhal çekilmesini istemektedir.
Kafkasya'daki kalıcı barışın ancak bu şekilde gerçekleşebileceği
unutulmamalıdır."
Son zamanlarda Hocalı'da yapılan katliamın dünya
kamuoyu tarafından lanetlendiğini ve bu konuda önemli kararlar
alındığını ifade eden Prof. Dr. Ceylan, "İşte bu önemli kınamalardan
birisi de Çek Cumhuriyeti tarafından yapılmıştır. Çek Cumhuriyeti Dış
İlişkiler Meclisi, Hocalı'da yapılan katliamı soykırım olarak tanıdı.
Umarız ülke olarak Hocalı'ya yapılan bu katliam, diğer dünya ülkeleri
tarafından Azeri Türklerine yapılan bir soykırım olarak tanınır ve bu
konuda gerekli uluslar arası yaptırım kuralları devreye girer. Güneş
Vakfı olarak biz de Hocalı'da Ermeniler'in Azeri Türklerine karşı yapmış
oldukları bu katliamı 21. Yıldönümünde şiddetle kınıyor, söz konusu
katliamda şehit olan 613 Azerbaycan Türküne Allah'tan rahmet diliyor,
bu anlamda her yıl 26 Şubat'ın Hocalı şehitlerini anma ve milli yas günü
ilan edilmesini istiyoruz." Şeklinde konuştu.