Gözüm pateni kesiyor!

Belki bu yaşıma kadar halen daha 'bar tutamıyor olmayı' kendimde bir eksiklik olarak gördüm ama ne yalan söyleyeyim, hiç kayak yapmadığıma üzülmedim! Hiç 'keşke'm olmadı o yollarda! Ya da şöyle söyleyeyim, kayak yapmıyor olmayı kendimde oldum olası bir eksiklik olarak görmedim. Şunu da söyleyeyim. Belki de kayağa bu kadar Fransız kalmayı kendim istemedim, birileri ona mecbur etti. Daha doğrusu birileri sevdirmedi, ondandır kayağa soğuk oluşum zaar! Yoksa belki de bugün birilerinin yaptığı gibi hava olsun diye ben de kayak yapıyor olurdum! Her neyse. Konum kayak değil tabi.

***

Erzurum'un kalkınmasının 'sadece' kış turizmi ile gerçekleşeceğine inanmayanlardanım. Öyle diyenler olduğunda, elimdeyse eğer mutlaka da telefonumla filan oynamışımdır genelde! Kış sporları ile aram yoktur. Yalan da yok, hılaf da! Çok sevmem, ilgilenmem de. Onca haber yazdım çizdim, kayak haberim sayılıdır. Ama ne yalan söyleyeyim, patene öteden beri bir ufak meyilim var. Pateni sevdiğimi, eski Spor İl Müdürümüz Fatih Çıntımar da bilir. Bir ufak seviyorum hele de buzda pateni. Gözüm kesmiyor değil. O açıdandır ki Dünya Gençler Kısa Mesafe Sürat Pateni Şampiyonasının Erzurum'da yapılıyor olmasını da önemsedim. Arkadaşım Zekeriye Deniz ve Özcan Işık'ın da daveti üzerine kalktım akşam bu şampiyonanın açılış serenomisi provasına gittim. Az sayıda seyircisi vardı ama buzda sporcu kaynıyordu. Zaten salona laf yoktu, o biçim! Her ülkenin bayrağı, yöresel kıyafet giyen bizim genç patencilerin ellerine çok güzel duruyordu bir defa. Geçiş yaptılar bir güzel, büyük bir ciddiyet ve disiplin içinde. Ciddiyet özellikle çok hoşuma gitti.

***

Zaten patene de gitmesem Recep İvedik'in filmine gidecektim. Akşam için arkadaşlarımla planım oydu. Ama iyi ki de Recep İvedik'in filmine gitmemişim. İstemeye istemeye gidecektim zaten. (Beni bir türlü güldüremeyen komedyendir de!) Bereket paten vesile oldu da, o dertten o şekilde kurtuldum! Paten açılış seremoni provası bile bana Recep İvedik'ten daha keyifli geldi. İzlediğim seremoni, gayet şık bir atmosferde gerçekleşti bir kere. Sırayla geçiş yapacak olan ülke anonslarını da 'çok iyi İngilizce konuşan bir İngiliz' yapıyordu zaten! Müzik filan on numaraydı. Bir defa gururlandım da onca ülkenin burada paten yarışına katılıyor olmasına. Daha önce de demişimdir. Dediğim halen daha geçerlidir. Kayağı falan sevmem de, paten başka canım! Dünya Şampiyonası şehrimde yapılıyor olmasından kelli de, bundan böyle açıkça patenciyim arkadaş.. Sadece seyretmem, böyle giderse yaparım da kardeş.. Patenciler, size sesleniyorum. Yanlız değilsiniz. Ayrıyeten Bendensiniz!

***

Ben patene ilgi duyduğumu hatta fırsat bulmam halinde yapabileceğimi de söyleyince ve bu düşüncemi feys'de de paylaşınca bizim Orkun Çizmeli, yorum yapmış,dalgasını da geçmiş. Hemen atlamış Oki! 'Sen, paten!!! Ne alaka?' diye. O, o kilo ile kalkmış son zamanlarda voleybola merak sarmış biz bir şey demiyoruz, kendince benim bu paten sevgime çamur atıyor!  Canı sağolsun ama yalan yok. Yaparım ben bu pateni. Süratlisi olmaz belki ama normalinin ucundan tutarım gibime geliyor. En azından benim için short track 'ın', ski 'out'! O kadar yani! Kendime güveniyorum en azından. Hatta bak bizim ufaklık Berat'ı da bu patene teşvik ederim. Nasıl olmasa bunun afilli salonu da var. Hem onun yaşı da uygun. Yarın o isterse süratlisini de yapsın. Elini tutan yok!

***

NOT: Dün ve bugün iki davet aldım telefonla. Biri millletvekilimiz Fazilet Dağcı Çığlık'dan, diğeri de Gülen Vakfı'ndan! Fazilet hanımın Kadınlar Günü sebebiyle TEKNOKENT'de akşam için yaptığı nazik davete çıkan ani bir aksilik üzerine eşim katılamadı ama ben Pazar günü Palandöken'de ki Gülen Vakfı'nın davetine kesin gitmeyi düşündüğümü, davet eden telefondaki o arkadaşa söyledim.  Sanırım Fetullah Gülen hocanın ailesinden bazılarının da iştirak edeceği bu toplantıda verilecek mesajları,herkes gibi ben de şimdiden merak ettiğimi söyylemeliyim.