Türkiye'de seçimler yapılmış ama milliyetçi partinin genel başkanı, "AKP'nin en uygun koalisyon partneri HDP'dir. Bu iki partinin toplam milletvekili sayısı 338 olup süreçle ilgili hedef ve politikaları hayata geçirmek için yeterlidir. AKP-CHP ortaklığının toplam oy oranı ise yüzde 65,82; milletvekili sayısı ise 390'dır. Bu da yeterli görülmüyorsa; tesis edilecek ortaklığa HDP de ilave edilmeli, toplamda yüzde 78,94 oy oranı ve 470 milletvekili sayısıyla üç partili bir koalisyon hükümeti derhal inşa edilmelidir. Böylelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 7 Haziran öncesinde meydanlardan dillendirdiği ve talep ettiği 400 milletvekili aşılmış ve gerçekleşmiş olacaktır" diyor!
Hem bu partiler ülkeyi bölmek için çözüm süreci bahanesine sarılıyorlar diyeceksin,
Hemde derhal birlikte koalisyon kursunlar diyeceksin. Acaba Erzurumlular'ın dediği gibi KENNAHINA (inadına)cinsinden mi konuşuyor? Yoksa daha evvel her sıkıştıkça RTE nin elini güçlendirme gibi bir görevi mi var anlayamıyoruz.
Olanların MHP'nin kurumsal kimliği ile alakası yok.
Bahçeli'nin anlaşılmaz( aslında anlaşılır ama..) tutumu yüzünden oluyor.
Geldiğimiz noktaya bir bakıverin; AKP'siz hükümet formülü imkansız oluverdi.
Meclis Başkanı seçimindeki tutumuyla RTE yi yenilmişlik psikolojisinden de kurtarmış
olmadı mı?
RTE'nin Meydanlara tekrar çıkmasına cesaret vermedi mi?
Deniz kenarında oturan birine sormuşlar burda ne yapıyorsun? Adam dalgaları sayıyorum demiş. Peki şimdiye kadar kaç dalga saydın? Adam, geçen geçti şu gelen bir demiş.
Dikkat edilirse 7 Haziran'dan sonra Bahçeli'nin bütün eylemleri RTE ile paralellik içerisinde.
Esas olan siyasi partilerin eylemleridir. Söylemlerine bakmayın.
Söylemler taraftarın havasını almak, taraftara gaz vermek amaçına dönüktür, türbinlere oynamaktır.
Yoksa skoru belirleyecek fırsatları TAC'a atmak, topu AUT'a çıkarmak neyle izah edilebilir.
Seyirci çakmasın, uyanmasın diye hır çıkarmak, dalaşmak, maraza çıkarmak taraftarı uyandırmamak içindir.
Derinlemesine bir düşünelim 3 Kasım seçimlerine dağ başında çadırda yapılan bir telefon konuşması sonunda gidişimizdeki sır perdesini çözersek maksat hasıl olur. O olayın sebebini bu gün dahi mantıklı bir gerekçeyle ortaya koyan yok. MÜRİT taraftarlar bile Partinin menfaatı için öyle bir karar alındı gibi yuvarlak ve Anlamsız lakırdılarla cevaplıyorlar.
Halbuki parti bu seçim sonunda baraj altında kaldı. ANAP ve DYP de meclise gidemeyince Büyük Ortadoğu Projesinde engeller ortadan kaldırılmış oldu.
BOP eş başkanı RTE'nin çıraklık süresini kazasız belasız geçirmesine ortam hazırlandı.
Pazılın parçaları birleştirilirse ortaya çıkacak görüntü tamı tamına şu anki manzaranın ta kendisi değil mi?
Projenin gereği de böyle değil mi zaten? Vesselam.