BölgeHaber Girişi : 17 Nisan 2013 14:41

Göçerlerin dönüş yolculuğu başladı

Göçerlerin dönüş yolculuğu başladı
Diyarbakır'ın Ergani ilçesine bağlı Alitaş, Demirli, Yeniköy ve Kavaklı köylerinde 3 ay kalan göçer aileleri, bahar mevsimiyle birlikte yaşadıkları bölgelere geri dönmeye başladı.
Erzurumajans-Diyarbakır'ın Ergani ilçesine bağlı Alitaş, Demirli, Yeniköy ve Kavaklı köylerinde 3 ay kalan göçer aileleri, bahar mevsimiyle birlikte yaşadıkları bölgelere geri dönmeye başladı. Göçer aileleri, 1 haftalık bir yolculuktan sonra 9 ay boyunca kalacakları Bingöl, Muş, Erzurum ve Kars'ta kiraladıkları yaylalara giderek, hayvanlarını otlatacak.

Yaylara koyun sürüsünü götüren çobanlardan Abdul Mutelip Alkan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluğundan bu yana çobanlık yaptığını belirterek, her yıl yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte yaylalara göç ettiklerini söyledi. Yayla göçünün bir hafta sürdüğünü anlatan Alkan, "İşimiz çok zor ama yapacak bir şey de yok. Ekmeğimizi bu işten kazanıyoruz. Bizlere emanet edilen yüzlerce koyunu otlatmak ve korumak zorundayız. Yaylada 9 ay kadar kalıp daha sonra kışın yaklaşmasıyla birlikte geri döneceğiz. Bu süre içerisinde ovalarda, meralarda konaklayacağız" dedi.

Mehmet Can ise yeni neslin çoban olmak istemediğini söyledi. Can, "Çobanlığı babamdan öğrendim. İşimiz her ne kadar zor olsa da artık alıştık. Gençler ise bu işi yapmayı pek tercih etmiyor. Artık bizler de mecburen bu işi yapmak zorunda kalıyoruz. Tek bir amacımız var, o da bizlere emanet edilen koyunları yaylalara götürüp buralarda otlamasını sağlamak, koyunları sağ salim sahiplerine teslim etmek" diye konuştu.

Son yıllarda çobanların en çok korktuğu olayın yıldırım çarpması olduğunu belirten Can, "Yaylada yağmur çok. Bu nedenle zaman zaman yıldırım çarpmaları oluyor. Geçen yıllarda bazı çoban arkadaşların otlattığı koyunlar telef oldu. En büyük korkumuz bu. Bunun dışında şikayetimiz yok, ailemizi çok fazla göremiyoruz. Ekmek parası deyip, 9 ay boyunca sürümüzün peşinden koşuyoruz. Şehir hayatına alışkın değiliz. Hayatımız zorlu koşullarda geçiyor. Koyunları sağıp süt içiyoruz, odun ateşinde çay demliyoruz. Soğuktan korunmak için keçeden yapılan kepeneği giyiyoruz. Soğuğa karşı en etkili giysi bu. Memnun olmasak da hayatımızı bu şekilde sürdürüyoruz'' şeklinde konuştu. 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.