Sabık ve de kaçak savcı Zekeriya Öz, "Gezi olaylarında PKK destek
verseydi, Tayyip'i indirirdik" demişti, geçen günlerde... Bu itiraf gibi
açıklama, kimi kesimlerin üzerini ısrarla kapatmak istediği bir
hakikati yeniden gün yüzüne çıkardı.
Gezi ayaklanmasının sıradan bir protesto olmadığını, düpedüz örtülü bir
darbe girişim olduğunu düşünenler, bugün hem paralelci savcının o
itirafı, hem de fitili yenide tutuşturulan PKK saldırıları karşısında,
"PKK-Paralel kolkola" tespitini yaparken hiç de ölçüyü aşmış olmuyorlar. Şu manzaraya baksanıza Allah aşkınıza, Türkiye;Batı'dan Doğu'ya adeta yangın yerine çevrildi. Bir günde 6, bir ayda
otuz şehit, onlarca sivil ölüm, yüzlerce yaralı ve onlarca şuursuzca
saldırı...Hedefleri her ne kadar kaos ortamı yaratıp halkı korku ve
paniğe sevketmek olsa da, bu alçak tertip, milletin sağ duyusu ve de
devletin güçlü iradesi karşısında ters yüz edilecektir. Lakin geçici bir
süreliğine de olsa PKK, Gezi'de, Batılı dostlarından esirgediği o
desteği, bugün tam da paralelcilerin yüreğine su serpecek biçimde ortaya
koyuyor.
Adamlar aylardır yazıp çiziyorlar. "Tayyip gitsin de, Türkiye yangın yerine dönerse dönsün. Tayyip gitsin
de kaç asker kaç polis ölürse ölsün."PKK'yı alkışlamaları bu yüzden.
Zannediyorlar ki kendilerinin vaktiyle Gezi'de başaramadığı hükümet
darbesini şimdi PKK, kanlı eylemleriyle yapacak.Bazıları hâlâ
anlamamakta ısrar ediyor. Mesele, Tayyip Erdoğan meselesi değil. Mesele;huzur, istikrar ve güven içindeki Türkiye'yi önce cehenneme çevirmek
sonra da paramparça etmektir.
Gezi'nin zamirinde de bu vardı, paralel yargı darbe girişiminde de...
Bugün de aynı senaryo, eline silah tutuşturulan PKK eliyle yeniden
sahneye koyuldu.
Yüreğinde vicdanı olan ve insanlığını yitirmemiş herkesin canı yanıyor.
Bütün bir millet derin bir elem içindeyiz. Fakat her zamankinden daha
çok bugün birlik ve beraberlik içinde olmak zorundayız. Düşman belli,
düşmanın erketecileri de, yandaşları da, hamileri de belli...
Bütün kalbimle inanarak söylüyorum feraset sahibi bu millet, tıpkı geçmişte olduğu gibi bu alçak tezgahı da yerle bir edecektir.Yeter ki bilmeden de olsa, düşmanın ekmeğine yağ sürmeyelim...
- Tortumlu 01 Ocak 1970 02:00
1980`li yıllar başında Kemal ALYANAK`ın Milletin Sesi gazetesi bürosunda çalışan o heyecanlı adama yıllar hiç bir şey kazandırmamış.Okumak,araştırmak,analiz etmek yine yok.Basının ister iktidar ister muhalefet olsun herkesin karşısında tarafsız olması ilkesi yerler bir.