Gelin bir kez şeffaf olun!

12 Mart 2022.

Kurtuluş bayramın kutlu olsun Erzurum.

Hadi sizi biraz eskiye götüreyim sonra bugüne geliriz.

1900’lü yıllar…

Tarihi kaynaklara göre Erzurum’un üçüncü belediye başkanı Şerif Efendi’ydi.

Bugünkü Ticaret lisesinin yerinde olan Sanayi Mektebini yapmıştı.

Numune Hastanesi…

Millet Bahçesi…

Taşmağazalarını kurmuştu.

İnanır mısınız şehir bandosu onun zamanında kurulmuştu.

İmar çalışmalarına ayrı bir önem veriyordu.

Köşk bahçesini yeniden düzenlemiş, Türbe deresi üzerinde inşa ettiği setle onlarca insanın hayatını kurtarmıştı.

O dönem yol, kaldırım, onlarca dükkân, çeşme yaptırmıştı.

Dükkânların geliri ile Sanayi mektebini ayakta tutuyordu.

Şehrin gelişmesi adına maddi isteklerde bulunuyor ancak karşılık alamıyordu.

Lakin Erzurum’un paraya ihtiyacı vardı.

Sık sık şehir için merkezi idareden para istiyordu.

Dik başlı bir adamdı.

Israrcılığı bir takım kesimleri rahatsız etmişti.

Vergi isyanı bahane edilerek görevden alındı.

Ama o yılmadı.

Kendine yapılan haksızlığı ispat edince, bir 12 Mart günü yeniden göreve göndü.

Şehrin her kuruşuna sahip çıkarak, yaptığı yatırımlarla 100 yıl sonra bile adından söz ettiren bir efsane oldu.

Belki de bu yüzden 1960 yılına kadar belediye meclislerinde adına saygı duruşunda bulunulan tek isimdi.

Yokluk yıllarındaki Erzurum’un ekonomik anlamda kurtuluş simgesiydi.

Rahmetle anıp gelelim mi günümüze!

12 Mart 2022.

Kurtuluş Bayramın bir kez daha kutlu olsun Erzurum.

İddia ediyorum 100 yılı aşkın Erzurum Belediye Tarihi’nin‘şeffaf olmayan’ tek belediye başkanı Sayın Mehmet Sekmen’dir.

En basit örneği; Belediye Meclis toplantılarına giremediğimiz için şehrin kaderini belirleyen kararların nasıl alındığını bilmiyoruz.

Ve en son örneği yakın zamanda yine gördük.

Yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarıyla eski Özel Kalem Müdürü ve Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Şahin ile İdari İşler Müdürü Lütfü İhsan Ünlü’yü görevden aldı mı?

Aldı.

Aldı da bitmedi.

Büyükşehir hala çalkalanıyor.

Son olarak Basın Yayın Daire Başkanı Emre Koç’u aldı, sigortacı yaptı pardon sigorta şirketine Genel Müdür.

Aslında gecikmiş bir hamleydi ama tabi takdir kendisinin.

Görevden alır, verir, değiştirir Sayın Sekmen’in en doğal hakkı.

Ancak belediye yönetiyorsan, neyi niçin yaptığını da kamuoyuna açıklamakla mükellefsin. 

Çünkü burası belediye yani şehrin ta kendisidir.

Bu yüzden halk bilecek neyin ne olduğunu.

Bakın ortalıkta bir yığın iddia dolaşıyor ki, yenilir yutulur türden değil.

Hasan Şahin olayı mesela.

En son bir yakınına yapıldığı iddia edilen para transferi nedeniyle görevden alındı.

Yalnız sular durulmadı.

Akrabası mı, değil mi bilmiyoruz ancak müteahhit Mürsel Şahin ile olan gizemli ilişkileri şehirde en çok konuşulan konular arasında yer alıyor.

Haliyle her şey sorgulanıyor.

Öyle ki, ayyuka çıkan yolsuzluk iddialarıyla herkes bir rakam telaffuz ediyor.

Anlayacağınız ortalık kirli bilgiden geçilmiyor.

Bu yüzden Sayın Mehmet Sekmen artık bu suskunluğunu bozmalıdır.

Evet, görevden almakla doğru, ancak suç duyurusunda bulunmamakla ‘usulde hata’ yapmıştır.

Yapılacak gün gibi ortadadır.

Hasan Şahin’in Özel Kalem Müdürlüğü ve Genel Sekreter Yardımcılığı döneminde yapılan ihaleler, attığı imzalar mercek altına alınmalıdır.

İkili ilişkileri sorgulanmalıdır.

Özellikle altını çiziyorum; belediyeye iş yapıp zamanında ya da çeşitli sebeplerle alacağını tahsil edemeyen firmaların bu alacaklarını ikinci, üçüncü kişilere devrettiği iddia edilmektedir. Bu firmalar ve kime devrettikleritespit edilmelidir.

Kimse böyle bir şey olmadı diyemez! Canı yanan o kadar müteahhit, esnaf yarın öbür gün bu gerçekleri haykıracaktır.

En nihayetinde belediye A takımında göze batan kim varsa başta kendileri olmak üzere birinci, ikinci, üçüncü derece yakınları, enişte, kayınbirader, kayınpeder vs. mal varlıkları araştırılmalıdır.

Sayın Başkan, bu kulağınızın üstüne yatacağınız bir durum değildir.

Mevzu bahis olan şehrin parasıdır. 

Gelin, Allah rızası için bir kez şeffaf olun, “Ispanaktan yağ çıkmaz” demeyin.

Gereğini öyle bir yapın ki, 100 yıl sonra Şerif Efendi’yi nasıl konuşuyorsak, bir 100 yıl sonra 12 Mart günü de sizi rahmet ve minnetle ansınlar.

Yoksa Vikipedi de sadece adınız kalır.