Müthiş mesajlar paylaşıyorlar.
Demokratik toplumun yapı taşıymışız! Dördüncü kuvvet, halkın gözüymüşüz!
İlkeli yayıncılık anlayışı falan filan… ‘Çalışan Gazeteciler’ günümüzü kutluyorlar.
Hiçbiri samimi değil ya da ben böyle düşünüyorum. Alın size bir örnek; aynen paylaşıyorum.
“Şüphesiz ki, andemi döneminde, bu zor şartlar altında basın mensupları, halkımızın kanaat ve beklentilerinin tarafsız bir şekilde gündeme taşıyıp kamuoyu ile paylaşarak çok önemli, hatta hayati bir görevi yerine getirmektedir…”
Aynen paylaşıyorum dedim, bakın belli ki, kes yapıştır yaparken pandeminin ‘p’sini gözden kaçırmışlar! Adeta dalga geçmişler. Yahu insan göndermeden bir okur… Yıllar geçti pandeminin üzerinden.
İşte bu mesaj bile samimiyetsizliğin en güzel örneğidir. Her yıl aynı şey! Kes yapıştır, yolla gitsin, zaten yayınlayacaklar. (Bu arada unutmadan mesajı gönderen de Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer)
Aslında gönderilen tüm mesajların hemen hemen hepsi aynı samimiyetsizlikte.
Dedim ya, kes, yapıştır, yolla... STK’cısı da aynı siyasetçisi de!
Ancak biri ezber bozdu.
İşin en güzelini (!) Eskişehir’in AK Parti adayı Nebi Hatipoğlu yaptı, mesajı açıktan verdi. Hiç değilse samimi ve şeffaf!
Gazetecilere “müjde” dedi.
“Seçilirsem alayınızı maaşa bağlayacağım, bir asgari ücret de ben vereceğim…”
Adam açık ve net değil mi? İşte şeffaf belediyecilik!
AK Parti’ye karşı olan medya hopladı: Vaaay… Sen rüşvet teklif ettin!
Aaaa… Günaydın halbuki hiç yapılmamıştır böyle şeyler.
Sonrasında birkaç cemiyet ayağa kalktı: “İncindik” dedi. Güya incindiler ama o an toplantıyı da terk etmediler.
Adam belli ki, bu konularda acemi.
Nebi Bey bak sen yenisin. Gel Erzurum’a belediyelerimiz sana bu konuda ders versin.
Bu işler öyle senin yaptığın gibi çıkıp açıklamakla olmaz. Biz de yelpaze çok geniş, her türlü gazeteci mevcut.
Örneğin belediyelere sinek ilacı, dezenfektan satandan tut, reklam verdi ayağına seni görmeyecek, her ayıbını örtecek, yolsuzluk, usulsüzlük gibi kavramları ortadan kaldıracak bir yığın ‘Çalışan Gazeteci’ tanırsın.
Belediyelerden önce onlar seni eğitir. Üstelik hiçbiri incinmez, kırılmaz!
Ayrıca bizde sana itiraz edecek dernek, cemiyet falan da bulamazsın. O yüzden bizimkiler çok rahattır.
Dediğimi yabana atma gel ders al. Eskişehir başkan görsün!
Sonra patlat bir mesaj… Aynen şöyle olsun.
“Bizler Erzurum basınının eleştirileri, yaklaşımları, öngörüleri, önerileri ve tavsiyeleriyle yolumuzu aydınlatıyoruz…”
Yalandan kim ölmüş?
Hani derler ya… Günün anlam ve önemine binaen, bu duygu ve düşüncelerle 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlamıyorum.
Ben bugün kendi günümü değil, ülkenin gerçekten temel taşları olan hak, hukuk, adalet ve vicdan sahibi mülki idare amirlerinin ‘idareciler’ gününü kutluyorum.
İyi ki varlar.
Onur bey ünüversite özek vakıf okulları rektör beye bağlı ve nasıl oluyorda hükümet yüzde 60 zam açıklar iken bunlar yüzde 300 zam lardan bahsede biliyorlar. Rektör bey soygunamı hazırlanıyor
Kent konseyi ne iş yapıyor tanfer bey erzuruma ne kazandırdı işleri görevleri nedir bilmiyorum ama hiçbir şey yapmadıklarını söyleyebilirim acaba maaş alıyorlar mı böyle boş işlerden. Kentkonseyinin yaptığı tek şey tanfer apartmanı altında ziraat bankası şubesi oldu o kadar da olsun değil mi.
onur bey hiç değilse bu alenen söylemiş gizli saklı masa altından erzuruma verilenler kimse bilmiyor hepsi de maaş avanta alıp belediyeyi methediyor. işleri güçleri sekmen borazancılığı olan bir sürü gazeteci var. övme methiye dizme yarışına girmişler. erzurumla alakalı bir haber yok sadece belediye başkanlığı övme yağlama. Öyle bir çürümem varki topa tüfege ihtiyaç yok.
Gerçeği menfata satmayan, alakası olmayan birilerinin vermek istediği ilave maaşa tenezzül etmeyen, Vicdanı hür vatan sevdalısı, siz ve sizin gibi gerçek gazetecilerin günü kutlu yolu açık olsun.