Geç bile kalındı..

Bonzai denilen şu illetin, gençler arasında nasıl yıkıcı ve öldürücü bir salgın olduğunu sanırım anlatmaya gerek yoktur.çünkü gün geçmiyor ki televizyonlar, bonzai denilen bu zıkkıma esir olmuş ve sonunda bir köşe başında komaya girerek ölen gençlerin haberlerini vermesin...

Daha bir iki gün önce zavallı bir anne evladının çaresiz çırpınışlarına tanık olmuş ve ölüp ölüp dirilmişti.

Bonzai,bir uyuşturucu. Ancak yasada açıkça bir tanım yapılmadığı için, misal; eroin, kokain ya da esrar sınıfına girmiyor. Hal böyle olunca da bonzai müptelaları karakola götürülse bile serbest bırakılıyor. Satıcılar için de durum çok farklı değil.

Fakat uzmanların söylediklerine göre, bu bonzai belası, uyuşturucular içerisinde aslında en ölümcül olanıymış. Yasada tanımı yok ama en tehlikeli uyuşturucu...

Kaç zamandan beri hükümetin bu soruna daha zecri bir müeyyide getirmesi bekleniyordu.

Ve nihayet o beklentinin karşılanacağı dün bizzat İçişleri Bakanı Efkan Alâ tarafından açıklandı. Bakan Alâ, çıktığı televizyon programında, "bonzai de tıpkı diğer uyuşturucular gibi suç sayılacak ve onlar için hangi düzenleme geçerliyse, bonzai kullanan ve satanlar için de aynısı geçerli olacak"dedi.

Geç kalınmış olmakla beraber, bakanlık çok yerinde bir karar almış. Çünkü bu illet öyle salgın bir hale geldi ki, artık ilkokul önlerinde şeker satılır gibi uyuşturucu satılıyor.

Tam bu noktada şöyle bir itiraz gelebilir:

Tamam;bonzai de uyuşturucu kabul edilsin ve o muameleye tabi tutulsun. Ancak sorun, cezaların artırılması veya bonzainin suç sayılması değil ki. Ceza, çare olsaydı, yasanın ağır suç saydığı diğer uyuşturucular kullanılmazdı. Sorunun kalıcı çözümü aile, sokak, eğitim ve toplumsal anlayıştır.

Haklısınız...

Ve fakat haklı olmak da sorunu çözmüyor.

Bonzai denilen bu illetin nasıl öldürücü bir zehir olduğunu bütün Türkiye, hemen hergün bir iki gencin ölümüne tanık olarak biliyor. Hal böyle olmasına rağmen, cezalar caydırıcı değil diye bonzai belasına devlet sırtını mı dönsün, görmezden mi gelsin?

Bakan Efkan Alâ, bu sorunun nasıl giderek kronik bir hale geldiğini biliyor. Bu ülkenin güvenliğinden sorumlu bir bakan olarak, topu taca atma lüksüne sahip olamaz.

Yapılması gereken, bir yanıyla meselenin eğitim boyutuna önem vermek, diğer yandan da zecri tedbirler uygulamaktır. O zecri tedbir de bir hukuk devletinde ancak yasa ile olur.

Türkiye her fırsatta (özellikle kıta Avrupa'sı karşısında) genç nüfusuyla övünmektedir.

Haklıdır da...

Lakin bu genç nüfusu eğer bir takım zararlı ve bulaşıcı illetlerden koruyamaz ve o genç nüfusu açık tehlikenin önüne atarsanız, bir gün gelir o çok övündüğünüz genç nüfus, sizin başınıza atomdan da yakıcı bir bomba olup düşer.

Bu sebeple, bonzaiyi tıpkı eroin gibi suç sayan bir yasaya çok acilen ihtiyaç var.

Bakan Efkan Alâ'nın gösterdiği bu hassasiyet, aslında tüm anne ve babaların yüreğini ağızlarına getiren sorunun adıdır.

İlkokulların dahi önünde leblebi şeker satar gibi bonzai satılabiliniyorsa, demek ki hükümet bu sorunun çözümünde geç kalmıştır.

Zararın neresinden dönülürse kârdır hesabı, en kısa sürede çıkarılacak bu yeni yasa, zehirlenen gençler kervanına yenilerinin katılmasını engelleyecektir.

B
u bile tek başına muazzam bir başarı olur. 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.