Dün akşam ki karşılaşmadan önce birçok kesim Galatasarayın, BB Erzurumsporu zorlanmadan farklı yeneceğini düşünüyordu. Ancak tabi hakem düdüğü çalınca bütün yorum ve öngörüler yerini meraklı gözlere bırakır.
Ve son sözü saha dakiler söyler...
Gecenin en gurur verici olayı başta Adem Çağlayan olmak üzere Zafer Demir ve Serkan Yıldıkın takımın başında sahaya çıkmaları oldu.
Karşılaşmanın başlamasıyla birlikte Galatasaray kadro kalitesi farkıyla oyun üstünlüğünü ele aldı. Aldı almasına ancak bunu pozisyon sayısı ve skora yansıtamadı.
Geçen haftalara nazaran farklı bir Erzurum izledik sanki...
Peki neydi bu fark?
Takım kesinlikle bir oyun planı ve stratejisi ile oynadı.
Rakibi ikinci bölgede karşılayarak topun arkasında kaldı.
Ayrıca takım boyunu kısa tutup bloklar arası boşlukları daralttı.
En önemlisi geçtiğimiz haftalarda olduğu gibi tüm toplar Emraha uzun değil de, Total futbol ritmine uygun olarak takım halinde pas yapan bir Erzurum izledik.
Ancak bir gerçek var ki bunu skora yansıtamadıktan sonra maalesef oynanan futbolun çokta bir önemi kalmıyor.
Kronik sorun gol...
Bunu artık detaylı yazmaya gerek yok. Defalarca yazdık. Maalesef sezon sonuna kadar aynı şeyleri konuşmanın anlamı yok. Malzeme bu...! Üçüncü sınıf undan kimse birinci sınıf ekmek beklemesin.
Alanya maçı daha tehlikeli
Alanyaspor maçı Galatasaray maçından daha tehlikeli ve sıkıntılı geçebilir.
Çünkü Erzurum bu kadro yapısıyla kazanması gereken maçlarda maalesef sıkıntı yaşar. Çünkü o maçta beklemek değil oynamak zorundasınız. Mavi Beyazlı ekip oyununun üçüncü bölgesini oynamakta sıkıntı yaşadığını düşünürsek ve Alanyanın orta sahayı çabuk geçen isimlerin olduğunuzda göz önünde bulundurursak zor bir karşılaşma bizleri bekliyor. Üstelik senin rakibin sayılabilecek bir takımla..
Bu arada şunu belirtmekte fayda var; Kimse iyi futbola puan vermiyor. Bize bu saatten sonra iyi futbol değil puanlar lazım.