***
Hani bir reklam vardı. Bir dönem reklamıydı. "Yok aslında birbirimizden farkımız. Ama biz Osmanlı Bankasıyız" diye. Aslında yok birbirlerinden farkı. Ama biri Fenerli, biri G.Saraylı, biri de Beşiktaşlı!
***
Her futbol takımı taraftarının takımlarına aidiyet duygusu ile bağlı olmasını ben 'sporun içinde var' diye bellemişimdir. Benim için çok sıradışı, 'eskstrem' bir şey de olmadı bu hiç. Bir ananın sıcaklığı vardır orada. Ekmekle su ilişkisi gibi. Sıcaklık, samimiyet görürüm nedense ben hep..
***Ben bir G.Saraylı olarak G.Saraylı olmanın ayrıcalığına inanırım. Ama dün bir kez daha gördüm kü sadece G..Saraylı olmak değil, G.Saray lisesi mezunu olmak da ayrıcalık! Yani sarı kırmızılı kulüpte zaman zaman kongreleri de etkileyen bir 'duble' ayrıcalık! Hem de ne ayrıcalık!
***Hani Etiler filan diyorum ya. Levent, Mevent! Burada bir de sürekli gördüğüm bir G.Saray Derneği var! Belki bilenler vardır içinizde. Bir çok etkinliğe ev sahipliği yapan Beşiktaş Kültür Merkezi'nin karşısında bulunan G.Saray Derneği! Her yanından geçtiğimde bir hayranlıkla bakmışımdır içerisine ve orada oturan kalabalığa. Baylı, bayanlı 'nezih' bir mekan olduğu hemen farkedilen bir yer! Kapısında G.Saray bayrağı ve amblemlerinin olduğu bu mekanda bir G.Saraylı olarak 'ben de oturabilirim' diye dün ilk adımımı attım. Ve fakat, o da ne? Bu ilk adım değil meğerse. İlk ve son adımmış attığım bu adım! Buraya üye olmak için işe, 'yeniden dünyaya gelmekle başlayacaksın' bir defa diye düşündüm! Çünkü buradan içeriye girmen, 'orada bulunman' için sadece GSaraylı olmak yetmiyor! Bir de yanında G.Saray Lisesi'nde bir yıl da olsa okumuşluğunu gösteren kapı gibi bir belge istiyorlar!
***Kapıdaki görevlinin ağzından aynen şu cümleler çıkıyor: Burası G.Saray Derneği değil. G.Saray Liseliler Derneği. Buraya G.Saray yönetim kurulu üyeleri de giremez. Sadece G.Saray Lisesinde en az 1 yıl okumuş olanlar ancak girebiliyor. Dernek yönetimi böyle bir karar almış ve bu konuda tüzük maddesi de mevcut!
***Hayati Bilge ile dernek üyeliği için gittiğim kendi kulübüün derneğine G.Saraylı olmam yetmedi. G.Saray Liseli olma mecburiyeti olduğunu öğrenince büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Doğrusunu isterseniz 'üzüleyim mi, kızayım mı', tam da kapının önünde karar veremedim. Büyük bir heyecanla girmemle çıkmamın bir olduğu G.Saray derneğine kabul edilmemem, beni 'ikilemde' bıraktı! Ve o yüzden de yaşadığım ile ilgili ne düşündüğüme siz karar verin istedim! Ne olur, ben ne yapayım şimdi. Sevineyim mi, üzüleyim mi? Yoksa..Evet, evet. Yoksa hiç kafaya takmayıp, olayı akışına mı bırakayım!