Furkan Nehri adı,pek çok kimse için bilindik bir ad değil… Bu da son derece normal.
Çünkü Furkan, henüz 20’li yaşlarda genç bir insan… Önünde pek çok
alternatif dururken Furkan, gazeteciliğe gönül vermiş ve bu uğurda
çileli bir yolculuğu göze alıp bize geldi. O, kısa bir süreden buyana da
Palandöken’in yazı işlerinde, “gazeteci adayı” olarak görev yapıyor.
Geçen hafta Furkan öyle bir habere imza attı ki, aynı konumda olan
yüzlerce genç gazeteci adayı için bu imza, rüyada bile görülmeyecek
hayaldi.
Furkan’ı bir anda ülke geneline taşıyan haberin serüveni şöyle başlıyor:
Dedik
ya, Furkan henüz 20’li yaşlarda bir genç. Bir yandan yüksek tahsili
için kursa devam ediyor, beri yandan da kendisine meslek olarak seçtiği
gazetecilikte, tıpkı Ahmet Haşim’in tasvir ettiği gibi merdivenleri ağır
ağır çıkıyor.
Furkan, üniversite sınavı ile ilgili hazırlanmış olan bir test kitabını incelerken bir soruyla karşılaşıyor:
“Şikeci Aziz”
Bir
bakıyor ki test kitabında, matematik sorusu olarak sorulan bir soru,
aynı zamanda Türkiye gündeminde yer alan son derece şöhretli bir isme
atıfta bulunuyor.
Soru malum:
“Şikeci Aziz”, kendisine verilen parayı “adil” olmayan bir şekilde bölüştürüyor ve bu bölüştürmeden “çıkar” elde ediyor.
Şayet şu meşhur “şike davası” olmasaydı, mümkün ki kimse böyle bir sorudan ötürü, öküzün atında buzağı arayacak değildi.
Fakat söz konusu soru öylesine güncel ve öylesine adrese teslim ki, kuşkulanmamak için hayli saf olmak gerekir.
Furkan ise cin gibi bir çocuk, okuyor, yazıyor ve çevresinde olup biten her şeye karşı duyarlı.
Test kitabında gördüğü bu “Şikeci Aziz” sorusunu hemen ajandasına alıyor ve doğruca gazetedeki ağabeyleriyle paylaşıyor.
O dakikadan sonra her şey çorap söküğü gibi geliyor zaten…
Palandöken’in
usta gazetecileri Orkun ve Levent, gazeteci adayı Furkan’ın getirdiği
bu malzemeyi öyle bir işliyorlar ki, o haber, Palandöken’de çıkar çıkmaz
aynı anda ülke genelindeki bütün basın yayın organlarında manşete
çekiliyor.
Çünkü konu çok popüler…
Hayli zamandan beri bizim meslekte araştırmacı gazeteci yetişmiyor artık…
Bazı
meslektaşlarımız ilgili servisler tarafından kendilerine paket halinde
sunulan haberleri yazmakla, hatta o haberlere imzalarını koymakla bir
gazetecilik başarısı elde ettiklerini sanıyorlar. Oysa gazetecilik
araştırmaktır, kuşkulanmaktır, çek etmektir, farklı kanallardan aynı
haber için farklı görüşlere yer vermektir.
Furkan’ın o muhteşem haberi, Palandöken’de “Furkan Nehri’nin özel haberi” başlığıyla çıktı.
Tecrübeli
ağabeyleri, bu imzayı atmakla hem Furkan’ın hakkını teslim etmişler,
hem de O’nu çıktığı çileli yolculukta yüreklendirmişler.
Dün Orkun
Çizmeli, “Şikeci Aziz” haberinin ülke genelindeki yankısını anlatırken,
her fırsatta Furkan’ın dikkatine, özenine ve meslek aşkına vurgu
yapıyordu.
Gazetecilik böyle bir şey işte…
Burnunuz haber alacak, kulağınız haber kaynaklarında olacak, yüreğiniz haber coşkusuyla dolup taşacak…
Furkan öyle bir genç…
Gazeteci-yazar bir babanın gazeteci olmak isteyen bir oğlu…
Furkan,sevgili Memduh Nehri’nin oğludur. Yani Başbakanlık Basın Yayın Genel
Müdürlüğü’nün Erzurum şubesinin müdürü; gerçek bir aydın olan ama sessiz
kalmayı yeğleyen Memduh’un oğludur.
O babanın oğlu olan Furkan da,
babasının yolunda ilerliyor. Daha mesleğin ilk merdivenlerinde; ama
gözlerindeki ışık, O’nun ileride acar bir gazeteci olacağını gösteriyor.
Çünkü; “ben gazeteci” olacağım demiş.
Sevgili dostlar, Palandöken’i ötekilerden farklı kılan unsur budur işte:
Muhabir, henüz stajer de olsa, getirdiği habere önem verilmelidir.
Furkan
test kitabını inceledi ve o traji-komik soruyu buldu. Palandöken’in
yazı işleri duyarsız olsaydı bu büyük haber güme giderdi.
Besbelli ki, test kitabındaki soruyu hazırlayan hoca veya komite ileri derecede Fenerbahçe düşmanı kişilerden oluşmuş.
Gazetecinin görevi ise, o fotoğrafı olduğu gibi yayınlamaktır.
Palandöken’in ve dolaysıyla Furkan’ın yaptı da budur.
Orkun’a sormayı unuttuğum için şimdi soruyorum:
Furkan hangi takımı tutuyor?
Cevap: Furkan Fenerbahçeli değil.
Gerekçe: Ama Furkan gazeteci olmak istiyor.
Bu, yeterlimidir?
Hayır…
Başka ne diyelim ki?