Fuat'ın bir parça şansı vardıysa onu da Erol bitirdi...

Siyasette deneyimli bir ağabeyimiz anlatmıştı. Kendisinden eski bir duayen siyasetçiyle çermiğe gitmişler. Genç olan demiş ki, "Ağabeyi şöyle yüzü koyun uzan sırtına çamur süreyim."
Tecrübeli siyasetçi anında taşı gediğine koymuş. "He oğlum" demiş "Bana çamur sürmeyen bir sen kalmıştın bari sen de sür rahatla."
Hele şu geldiğimiz vaziyete bakar mısınız, Erol namında bir yiğit Erzurum'a geliyor ve gazetecilerin gözlerinin içine baka baka bütün bir şehre hakaret ediyor, bununla da tatmin olmayınca, esaslı bir fırça da milletvekillerine geçiyor!
Bu zat, kayak federasyonunun başkanı!. Hani şu bizim Fuat Kulaçoğlu ve benzer çaptaki bir kaç Erzurumluyu da yanına alarak, (hatta aba altından sopa gösterip, hükümet tehditi ile) hemşerimiz Özer Ayık'ı yemişler(!)di.
Zahir, beyimiz o seçimden sonra kendini Zaloğlu Rüstem görmüş olacak ki, hızını alamayıp bütün bir şehre ayar çekmeye kalktı.
Şaşkın ördek kıçtan dalarmış ya, Erol efendi de artık kafayı neyle bulduysa, Erzurum'a gelip önüne gelene çakmış!
Duyan duymayana söylesin. İşte buradan açık seçik yazıyorum: Fuat Kulaçoğlu'nun binde beş de olsa aday olma ihtimali vardıysa, onu da Erol abisi sıfırladı!
De haydi get Fuat Kulaçoğlu, hangi taş ağırsa ona başını vur.
Ankara'daydım, gazeteden arkadaşlar Erol'un basın toplantısındaki konuşma metnini geçtiklerinde, sizi temin ederim ki, "yok canım"dedim. "Bu, olsa olsa bir şakadır. Vaktiyle MÜSİAD gibi bir örgütte başkanlık etmiş biri böyle bir zırvaya imza atmaz."
Meğerse şaka filan değilmiş.
 Erol arkadaş, kafayı fulleyip sevdiği kızın sokağında nara atan acemi aşık gibi sallayıp durmuş.
Erzurum'un milletvekillerinde hiç iş yokmuş, onlar Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlara rağmen kayak merkezinin belediyeye devredilmemesi için pres uyguluyormuş! Bu sebeple yeni dönemde (Fuat Kulaçoğlu gibi) kayağın her cüzüne vakıf uzman bir milletvekiline ihtiyaç varmış!
Vay be...
Hakikaten Erol kardeş uçmuş...
Ben size bi şey diyeyim mi?
Bu Erol, kesinlikle Fuat'ın dostu değil. Dostu olsaydı eğer, kendiyle beraber O'nu da çukurun dibine çekmezdi.
Hakarete uğrayan vekillerimizden çıt çıkmamış.
Yüzlerini yıkamış gibi olmayayım ama öyle zannediyorum ki hiçbiri bu arkadaşı ciddiye almamıştır.
Peki sen niye ciddiye alıyorsun, diye sorarsanız söyleyeyim:
Adam, Erzurum'u çobansız köy zannetmesin diye... Gerçi Orkun Çizmeli ve Sinan Özçaylak Erk Haber'de esaslı yazılar yazıp, hakettiği cevabı vermişler ama ben de topa girdim işte...
Haydi Erol efendi, madem elini ve de dilini bulaştırdın bir ayar da şu AK Parti Hükümeti'ne çek! Baksana sen ve yandan çarklı Fuat, federasyona geldiğinizden beri, sizi parlatacak tek bir jest yapmadı. Halbuki değil Türkiye kayağını, tüm dünya kayağını şahlandıracaktın!
Akıllı ol iki gözüm akıllı; camii duvarına işeyip de iflah olan kimse görülmemiştir.
Sen kayağı kışı bırak da en iyisi git kumda oyna kumda...
En azından başka Fuat'ların kafalarının koparılmasına sebep olmazsın...
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Ali Rıza Akbaş 01 Ocak 1970 02:00

    Şener abi bahattin turetken hakkında ne diyosun var mı şansı izlenimlerin alabilirmiyim ?