Başbakan Erdoğan, Genişletilmiş İl Toplantısı'nda 21 belediyenin daha başkan adayını açıkladı.
Erzurumajans-(Ankara)Başbakan Erdoğan, Genişletilmiş İl Toplantısı'nda 21 belediyenin daha başkan adayını açıkladı.
İŞTE O İSİMLER
Artvin - Mehmet Kocatepe Çankırı - İrfan Dinç Bilecik - Selim Yağcı Karabük - Mehmet Ceylan Adana - Abdullah Torun Adıyaman - Hüsrev Kutlu Aksaray - Haluk Şahin Yazgı Bolu - Alaaddin Yılmaz Mersin - Mustafa Sever Düzce - Mehmet Keleş Malatya - Ahmet Çakır Ordu - Enver Yılmaz Sivas - Sami Aydın Tokat - Eyüp Eroğlu Trabzon - Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu Kütahya - Kamil Saraçoğlu Zonguldak - Ali Bektaş Kastamonu - Tahsin Babaş Giresun - Yılmaz Can Şırnak - Ahmet Hamdi Yıldırım Gaziantep - Fatma Şahin Erdoğan'ın konuşmasından önemli satır başları;
Bugün konuşmamım sonunda 21 şehrimizin adaylarını duyurmuş olacağız. Aday tanıtımlarına geçmeden önce burada szilerle yaklaşan seçimlere ilişkin bazı değerlendirmelerimi paylaşmak arzusundayım. 30 Mart seçimleri için artık son dönemece girmiş bulunuyoruz. Önümüzdeki seçimin son derece önemli olduğunu ifade ettim. Zira karşımızda hiçbir şey üretmeyen, bir şey üretmek için de çabası olmayan bir muhalefet var.
"ONLARIN FAZLA OY ALMAK GİBİ HEDEFLERİ YOK"
Bizim projelerimiz var, hayallerimiz var, enerjimiz var. Onlar ise var olanla yetiniyor, küçük olsun bizim olsun diyorlar. AK Parti teşkilatı bu farkı bir avantaj olarak görmesin. Evet, onların projesi yok ama nifak üretmek için de bunlara ihtiyaç yok. Bugüne kadar her seçimde ortaya tek bir eser koymadan bu oyları aldılar. Onların daha fazla oy almak gibi hedefleri yok.
GÜRSEL TEKİN'E TEPKİ
CHP'den biri çıkıyor elinde güya bir belge. Neymiş Suriyeli göçmenler seçmen yapılmış. Gösterdiği nüfus cüzdanı 18 yıldır Türkiye'de yaşayan, 2008'de vatandaşlığa geçen Suriyeli bir vatandaşa ait. Bunların siyaset yapma tarzı budur. Birileri bir kağıt parçası tutuşturuyor ellerine, rezil oluyorlar ama yüzleri hiç kızarmadan yollarına devam ediyorlar. Genel Müdürleri neyse genel müdür yardımcıları da o. Milletvekilleri de o...
KAMER GENÇ'E YANIT
Haya perdesi bir kez yırtılırsa, ar damarı bir kez çatlarsa o insan artık arsızlığı kendisi için bir gıda olarak görmeye başlar. Aile mahremiyeti, edep, haya tanımadan saldırıyorlar. Bunlara karşılık verdiğinizde, eleştirdiğinizde o kadar hayasızlar ki bundan memnun oluyorlar. Onları gıdası hakarettir. Onlar size küfretse rahatsız olursunuz, ama onlara küfrettiğinizde bunu iltifat olarak kabul eder bundan memnuniyet duyarlar. "ONLARA ÇAMURU SUNMAYACAĞIZ"
Enerjimizi bunlarla harcamayacağız. Hiçbir iftiralarını, iddialarını karşılıksız bırakmayacak ama edep ve hayamızdan da asla taviz vermeyeceğiz. Onlara ihtiyaçları olan gıdayı, çamuru sunmayacağız. Cahille sohbet etme, dışardan bakanlar aranızdaki farkı anlayamabilir. Hiçbir iddialarını cevapsız bırakmayacağız ama onlara oksijen vermeyeceğiz. Düştükleri çukur ve çamurda kendi hallerine bırakacağız. "EDEPSİZLİK KARŞISINDA DİKKATLİ OLACAĞIZ"
Bizi tahrik için yaptıkları edepsizlik karşısında çok dikkatli olacağız. Onlar bizi paçamızdan tutup kendi seviyelerine çekmeye çalışacak ama biz o seviyelere düşmeyeceğiz. Bunun dışında da tuzaklar kuruyorlar. 4 ay boyunca (Rabia işareti yaparak) bu işaret birilerini rahatsız ediyor. Ben rahatsız değilim ve bundan dolayı da gururluyum. Hep mazlumların yanında oldum ve buna devam edeceğim. Bu işareti yapan Mısır'da 20 kadar genç kızımızı içeri atan darbeci yönetimin karşısındayım karşısında olmaya da devam edeceğim. 4 ay boyunca plan proje vizyon değil sadece fitne üretecekler. Ne gerekiyorsa yapacaklar. Her imkanı her fırsatı her çirkinliği ve ittifakı değerlendirmenin gayreti içinde olacaklar. İçerden ya da dışardan ellerine ne geçerse fırlatacak Türkiye düşmanlarıyla bile işbirliği yapıp üzerimize saldıracaklar.
"ALLAH'IN DA BİR HESABI VAR"
Gençler unutmayın meyve veren ağaç taşlanır. Gençler şunu da unutmayın, onların tuzağı varsa, Allah'ın da bir hesabı var, milletin de bir hesabı var. Onlar her yolu meşru görecekler ama biz böyle olamayız. Kaybedeceğimizi de bilsek biz meşruiyet dairesinden, edep ve haya dairesinden çıkamayız. Edep perdesi yırtılmış, ar damarı çatlamışsa, oradan bir kazanç çıksa da o kayıptır. 4 ay boyunca böyle bir şuurla hareket edeceğiz. Biz işimize bakacağız. Proje üretecek, millete ülkemize vizyon ve hedef göstereceğiz. Hayasızca saldıranları, onların seviyesini milletimizin takdirine bırakacağız.
"HER HANENİN KAPISI ÇALINACAK"
Biz var olanla yetinemeyiz hem var olanı muhafaza hem de daha ileri gitmek için duraksamadan çalışmak zorundayız. Millet nasıl olsa bizi seviyor oy verecek derseniz işte muhalefetin durumuna düşersiniz. Bu partinin genel başkanı olarak eğer imkanım olsa 780 bin kilometre kare içindeki her bir hanenin kapısını çalmak için, onlara misafir olmak için, çay içip hasbihal etmek için koşarım. ÇALIŞMA ARKADAŞLARINI UYARDI
Bütün yoğunluğumuza rağmen de bunu fırsat buldukça yapıyorum. Eğer ben bunu arzuluyorsam genel başkan yardımcılarımızdan bakanlarımıza, milletvekillerimizden il ilçe başkanlarımıza, belde ve belediye başkanlarımıza, meclis üyelerimize, sandık müşahitlerimize kadar her bir arkadaşım da bunu arzulamalı ve yapmalıdır.
"BİZ ULUBATLI HASAN'LAR OLACAĞIZ"
Bizim işimiz ganimet toplamak değil. Bırakın ganimet peşinde fani olanın peşinde başkaları koşsun. Biz dava taşını gediğine koymanın peşinde olacağız. Biz Ulubatlı Hasan'lar olacağız... Bırakın ganimeti ok mızrak gürz gülle hepsini göğüsleyecek ama Türkiye'nin sancağını en yüksek burca dikmenin mücadelesi içinde olacağız.
"SEN HELE BİR GİT"
Ganimet peşine düşen daha en baştan kaybeder. Meselesi makam olan şimdiden kaybetmiştir. Nasıl olsa kazanacağız diyerek oturduğu yerden kalkmayan seçimi kazansa bile kaybetmiştir. İşte bu şuurla bugüne geldik, bundan sonra da böyle devam edeceğiz. Ocağı Şubat'ı Mart'ı beklemeden hemen bütün Ak Parti teşkilatının sokaklara caddelere mahallelere dağılmasını istiyorum. Efendim bu kapıdan kovacaklar.. Kovsunlar.. Sen hele bir git. Bu sokağa giremiyoruz. İstersen girersin. Tehdit ediyorlar, saldırıyorlar. Sinme korkma asla geri adım atma. Zafer mücadele ister, yürek ister, cesaret ister.
"30 MART AKŞAMINA KADAR ERTELEYİN"
Bugün bizim böyle bir millet davamız varsa bu cepheden kaçmamak için birbirini ayaklarını bağlayan, gemilerini yakan, ya İstiklal ya Ölüm diye haykıran kahramanlar sayesindedir. Geri dönen korkan sinen sadece davayı kaybetmekle kalmaz, milletin emanetine yol arkadaşına omuzlarındaki mirasa da haksızlık eder. Teşkilatımızda hiçbir münakaşayı hoş ve mazur görmeyiz. Zaman münakaşa zamanı değil, eğer meselesi olan varsa rica ediyorum meselesini 30 Mart akşamına kadar ertelesin. Biz her bir adayımızı, kılı kırk yaran bir hassasiyetle, bir kuyumcu inceliğiyle çok sayıda kriterle belirledik. Bütün bir şehrin hassasiyetlerini gözeterek aday belirliyoruz. Adayın ismine takılmadan geçmişin küllerini kaldırmadan nefsin benin iğvasına kapılmadan hemen yola revan olacağız.
Beni aday yapmadılar diye kenara çekilen, uzak duran, mesafe koyan partimizi değil lütfen önce kendi nefsini kendi kalbini sorgulasın. Bunlar arasında bir iki dönem belediye başkanlığı yapanlar da var. Önceki dönemler aday olunca böyle konuştunuz mu? Peki şimdi niye rahatsız oluyorsunuz diye sorulmaz mı? İnanıyoruz ki kimsenin küstüğüne darıldığına tanık olmayacağız. Bir olarak, beraber olarak kardeşçe ilerleyecek inşallah siyaset tarihimize yeni ve anlamlı bir zaferi daha eklemiş olacağız.
SEÇİMDE KULLANILACAK SLOGAN VE EZGİLER
Seçim sürecinde takip edeceğimiz kampanyayla ilgili hazırlıklar belli bir aşamaya geldi. Metotlarımızla ilgili bilgileri sizlerle paylaşacağız. Her türlü dökuman hazırlandı, hazırlanıyor. Seçim beyannamemiz ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Kullanacağımız slogan, ezgi yol ve yöntemleri duyuracağız.
"BELEDİYE BAŞKANLARINDAN RİCA EDİYORUM"
Her zaman ifade ediyorum biz millet olarak ülke olarak köklü bir tarih ve medeniyet mirasının üzerinde bulunuyoruz. Hep vurguladım, medeniyet Medine yani şehir kelimesinden türemiş bir mefhumdur. Ahlak sanat siyaset hatta dini düşünce kırdan ziyade şehirde gelişir. Şehir insanların bir arada görerek yaşadığı yani birbirlerine yaban olmadığı yerdir. Bizim kendi öz tarihimiz şehirler inşa etmiş, şehirlerden de medeniyet inşa etmiş bir tarihtir. En başta belediye başkanlarımızdan bizim medeniyet tarihimizi mimari ve estetik geleneklerimizi çok iyi incelemelerini anlamalarını okumalarını rica ediyorum. Bize sadece beton bilgisi lazım değil, bize sadece asfalt bilgisi lazım değil, bize en başta medeniyet tasavvuru ve yaşanabilecek bir şehir muhayyilesi lazım.
"EVDAT MUHTEŞEM ŞEHİRLER BIRAKTI"
Bizim kadim şehirlerimiz adeta insan ruhunun yansıması cennet hayalini izdüşümüdür. Şehirlerimiz insan için inşa edilmiştir. Cami okul çarşı imaret şifahane han ve diğerleri insan için hizmet için insanı örnek alarak imar edilmiştir. Şehir en çok da çocuklar için kadınlar yaşlılar engelliler fukara ve kimsesizler için tasarlanmıştır. Pencereden cumbalara, çiçeklerden ağaçlara kadar herşey ruhun adeta yansıması olarak şekillenir. Şehirlerin son 1 asra yakın yaşadığı yıkıma bakarak asla umutsuz olmayacağız. Şehirlerimizi güzelleştirmeyi ve şehir tasavvurumuzu ihya etmeyi hedefleyeceğiz. Şehirlerimizi 5 yılda kökten değiştirmek elbette mümkün olamaz. 11 yılda çok işler yaptık. Çok daha fazlasını yapacağız. Her bir şehrimiz için artık 50 yıllık hatta 100 yıllık vizyonlar belirleyeceğiz. Tahrip edilen şehirlerimizi nasıl ihya edeceğiz ona kafa yoracağız. Ecdat muhteşem şehirler bıraktı. Çocuklarımıza torunlarımıza gurur duyacakları şehirleri miraz bırakmalıyız. Tohumlarını da bugünden toprağa atmak zorundayız. Öyle şehirlerimiz olsun ki şairlerin durağı olsun. Şairler şehirden ilham alıp şiirler yazsın, şarkılara konu olsun. "ŞEHİR VE İNSAN BİRBİRİNİN AYNISIDIR"
Daha önce 16 büyük şehir belediyesi vardı şimdi 30 büyükşehir belediyesi var. Bu Türkiye'nin yüzde 75'idir nüfus itibariyle. İşte bu Türkiye'nin gerçek anlamda değişimi olacaktır. Şehir inandıklarınızın yansımasıdır. Şehir ve insan birbirinin aynasıdır. Şimdi önümüzdeki süreçte son derece haksız bir şekilde, çıkıp şehirlerin mevcut durumundan dolayı bizleri itham edecekler. Bir kaç dönemli belediye başkanı tek başına şehir inşa edemez. Şehri o şehrin bütün sakinleri inşa eder. Toplu Konut İdaresi konutlarından, kentsel dönüşümlerden bahsetmiyorum. Onları yapmaya devam edeceğiz. Ama asıl önemlisi uzun vade içinde gönüller inşa etmenin insanımıza özgüven vermenin insanımızı tarihi ve medeniyetiyle buluşturmanın mücadelesini vereceğiz.
"KOLTUĞUNDA OTUR, YOK BÖYLE BİR ŞEY"
AK Parti sosyal belediyecilik kavramını proje üreten ve uygulayan belediyecilik kavramını Türkiye'ye yerleştirdi. Demokrasinin hakimiyeti için önemli çalışmalar yaptık. Geleceğin şehir tasavvurunun ilk adımlarını attık. Büyük projelerimizi sürdüreceğiz, yeni projelere başlayacağız. Şehrin sakinlerine daha fazla ilgi duyan onlarla temas eden dokunan çalışmalara bu yeni dönemde ağırlık vermelisiniz. Ben belediye başkanı oldum koltuğunda otur, yok böyle bir şey. Belediye başkanı ev ev dolaşan şehrin eminidir. Bunu yapacaksınız. Büyük projeler inşa ederken küçük ama önemli dokunuşları ihmal etmeyeceğiz.