Bir önceki yazımda filozofça yaşamak üzerine başlıklı yazı yazmıştım. Bu yazımda da bazı filozofların felsefe ve tevazu hakkındaki görüşlerini sizlerle paylaşmak istedim. Yazımda yararlandığım eser rahmetli Prof.Dr. Nihat Keklik hocamızın Filozofların Özellikleri eseridir.
Her soruya cevap bende demek en başta insanın kendine karşı saygısızlığıdır. Gazali İhya adlı eserinde ilimde tevazuyu anlatan Hz Muhammedin Ben alimim diyen cahildir,kutlu sözünü aktarır.
Yine Gazali kişinin kendi noksanlarını görmezden gelerek başkasını eğitmeye kalkılmamasını öğütler:
Kendini ıslah etmezden önce, başkalarını ıslah edecek şeyle meşgul olmamaya dikkat etmelisin
..İster dost, ister düşman olsun, bütün insanlarla iyi geçinmek istiyorsan, herkese güler yüz göster; herkese karşı, zillete düşmeyen bir tevazu ve tekebbür (kibirlenmeye ) gitmeyen bir ağırbaşlılık (vekar) içinde bulunmalısın. İfrat (aşırılık), her şeyden kötü olduğu için daima orta yolu seçmelisin.
Halil İbn Ahmete göre bilginler dört çeşittir:
a) Bilen fakat bilgin olduğunu bilmeyen insan: Bu, bir uyuyandır, onu uyandırınız.
b) Bilmeyen fakat cahil olduğunu bilen insan: Bu bir öğretici arayandır, ona öğretiniz.
c) Bilmeyen fakat bilmediğini de bilmeyen insan: Bu bir cahildir, onu bırakınız.
d) Bilen ve bildiğini bilen insan: Bu bir bilgindir, ona tabi olunuz.
Sokrat felsefeye ; Bildiğim bir şey varsa, o da bir şey bilmediğimi bilmekten ibarettir, tevazu anlayışıyla başlar, tevazuyla sürdürür.
Rusell da felsefe tanımında: Bilim bildiğim şeydir; felsefe ise bilmediğim şeydir. Sonra der ki, ..Felsefe bizi alçak gönüllü (mütevazi) olmağa çağırır.
Aristotales bilgi açısından insanın kendini tanıması önemelidir görüşünü şu cümlesiyle ifade eder: Bilgin, cahili tanır, çünkü bir zamanlar (kendisi de) cahildi. Fakat, cahil, bilgini tanımaz, çünkü kendisi hiçbir zaman bilgin olmamıştır.
İbn Arabi de:
Cahil olduğunu bilen, bir defa cahildir.
Cahil olduğunu bilmeyen iki defa cahildir.
Denis Diderot da: Ben, bilgisizliğini söyleyecek kadar açık yürekli ve cesur bir bilgisizden başka bir şey değilim. Şunu söylemeye cesaret ediyorum: Bilmiyorum
Mevlanaya göre bilgi bakımından kişinin haddini bilmesi kibirden ve kabalıktan kurtarır. Meyvesi olan ağacın dalları eğik olur, meyve vermeyen ağaçlar tıpkı kavak ağacı gibi daima dik gitseler de, onlardan meyve yönünden değil, ancak başka yönlerden faydalanılır.
Descartes tevazu örneği olarak şimdiye kadar öğrendiklerinin, öğrenmesi gerekenler yanında pek az olduğunu itiraf eder: Doğrusu, bilinmesini isterim ki, bugüne kadar öğrendiğim pek az şey, bilmediğim, bununla beraber öğrenebileceğimden de ümidimi kesmediğim şeylerin yanında, hemen hemen hiçtir
.
Demetrios gençlere üç çeşit kimseye mutlaka saygılı olunmasını öğütler:
a)Kendi evinizde ailenize;
b)Sokaktayken gelip geçenlere;
c)Yalnızken kendinize
Filozofların Özelliklerini keyifle okuyacağınızı salık veririm.