Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)'nün kanlı yüzünü 15 Temmuz gecesi gördük.
Ülkemizde o gece yaşananlar; bu terör örgütünün nasıl bir güce eriştiğini, nasıl bir yapıya sahip olduğunu ve bu gözü dönmüş vatan hainlerinin bu ülkenin bekası için nasıl bir tehlike oluşturduğunu tüm çıplaklığı ile gözler önüne serdi.
15 Temmuz, darbe girişimi olduğu kadar; aynı zamanda başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, Başbakanı, Hükumeti, TBMM'yi yok ederek ve orduyu ele geçirerek Türkiye'yi işgal etmeyi amaçlayan bir terör saldırısıydı.
Bu nedenledir ki, 15 Temmuz'u planlayan ve hayata geçiren FETÖ'ye yönelik mücadele amansız şekilde sürdürülmeli ve asla sulandırılmamalıdır.
Açığa alınanlar, ihraç edilenler, tutuklananlar... Aradan iki ay geçti ve bu anlamda operasyonlar devam ediyor. Tabii kimse ben FETÖ'cüyüm demez. Ama her açığa alınan, ihraç edilen de FETÖ'cü değil.
Hükumetin en üst düzey yöneticileri de defalarca açıkladı. FETÖ'ye yönelik operasyonlarda mağdur olanlarda olabilir. Hükumet, özellikle kamudan ihraç edilenler arasında mağduriyetinin giderilmesini isteyenler için bir itiraz mekanizması oluşturmaya çalışıyor. Haksız yere ihraç edildiği tespit edilenlerin aynı yöntemlerle görevine iade edileceği kaydedildi.
Yapılan açıklamalara göre, itirazları incelemek üzere illerde valilikler, Ankara'da ise Başbakanlık bünyesinde bir birim oluşturulacakmış.
Biz Erzurum'a dönelim ve Erzurum'da FETÖ'ye yönelik yürütülen operasyonlara bakalım.
Erzurum Valiliği tarafından yapılan son açıklamada, 15 Temmuz sonrası bin 247 kamu görevlisinin görevden uzaklaştırıldığı, 52 kişinin de tutuklandığı belirtildi.
Tutuklananlar arasında iş adamları, bürokratlar, akademisyenler, emniyet ve yargı mensupları da var. Bu mücadelenin en can alıcı noktası; olabildiğince adil ve temiz yürütülmesidir.
Çünkü mücadelenin başarısı buna bağlı. Her yanlış adım ve oluşacak her yeni mağdur, bu mücadeleye yeni bir darbe ve FETÖ'ye destektir.
Çünkü bu çabalar sonucu her bir masumun FETÖ'cü damgası ile tasfiye edilmesi, hem mücadeleyi sulandırmakta, hem de o masumu yakarak onlarca FETÖ'cüyü, sistem içinde bırakarak daha rahat faaliyet göstermelerine zemin oluşturacaktır.
Geçtiğimiz Cuma günü Erzurum'a gelen Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin il başkanlığını da ziyaret etti.
Partililerle bir araya gelen Yıldırım, "15 Temmuz gecesi, sadece bir darbenin ortadan kaldırılması değildir. 15 Temmuz gecesi, dostla düşmanın ortaya çıktığı gecedir. 15 Temmuz ruhu var oldukça bize hiç kimse, dünyanın hiçbir gücü zarar veremez" dedi.
Doğruya doğru... 15 Temmuz gecesi, dostla düşmanın ortaya çıktığı gecedir.
İyi de!.. Sayın Başbakan, bu anlamda yukarıda anlatmaya çalıştığım mücadelede acaba partinizin Erzurum il teşkilatı ne kadar duyarlı!
Sayın Başbakan'ın, İl Başkanlığı ziyareti sırasında; gazeteci olduğumuzu bilen ve bir gün önce eski içişleri bakanı Efkan Ala ile yaptığımız röportajı hatırlatan bir okurumuz kulağıma fısıldadı: ''Fırsat bulursanız Sayın Başbakan'a, halen Ak Parti Erzurum İl Başkanlığı'nın FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu bir işadamının kiracısı olduğunu ve bu binayı ne zaman boşaltacaklarını da sorar mısınız?''
O gün bu soruyu sorma fırsatım olmadı. Ancak daha sonra kısa bir araştırma ile Ak Parti Erzurum İl Başkanlığı'nın, gerçekten de şu anda FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Murat Kılıç'ın kiracısı olduğunu öğrendim.
İlginç bir detay değil mi?
Bakın!
Ak Parti, aynı sorunu İzmir'de de yaşamış. İzmir Milletvekili olduğu için eminim tüm ayrıntıları Sayın Başbakan Yıldırım bizden daha iyi biliyordur. AK Parti İzmir İl Başkanlığı, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında düzenlenen operasyonda gözaltına alınan İşadamı Ahmet Küçükbay'a ait bir iş merkezinde kiracıymış. Küçükbay'ın, gözaltına alınmasının ardından. İzmir teşkilatı hemen o binayı boşaltmış.
Erzurum'da ise öyle bir uygulama yok!
FETÖ'ye, Vakıflara ait işyerlerini kiraya verdiği için Vakıflar Müdürü'nün ihraç edildiği, çocuğunu FETÖ okuluna gönderdiği, Bank Asya da hesap açtırdığı veya FETÖ'ye yakın sendikalara üye olduğu için meslekten atılan binlerce kamu görevlisinin durumu tartışılırken, Ak Parti Erzurum il teşkilatının bu tutumuna ne demeli?
Hukuka inan biri olarak suçu sabit olmadan ve hakkında mahkemeler karar vermeden kimseye 'FETÖ'cü demek bizim işimiz değil. Ak Parti eski İl Başkanı Murat Kılıç hakkında da kararı yargı verecek.
Her ortamda vurguladığımızı tekrarlayalım; Bu mücadele acımasızca ama mutlaka ve mutlaka adil yapılmalıdır.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, her fırsatta FETÖ'cülerin ifşa ve ihbar edilmesi çağrısında bulunurken,
Vatandaş, FETÖ'den gözaltına alınan esnafın dükkânının önünden geçmez, oğlu/kızı kamudan ihraç edilen komşusuna selam vermezken,
Özellikle Ak Parti'nin Sayın Milletvekilleri, İl Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanı'nın daha dikkatli ve örnek tavır içerisinde olmaları gerekmez mi?
Koca Erzurum da, Ak Parti İl Başkanlığı için şaibesiz bir bina bulunamaz mı?
Yoksa gerçekten de at izi it izine mi karıştı?
