8 Nisan.
CHP Genel Merkezi’nde Erzurum listesi masaya yatırılmıştı.
Listenin 1, 3 ve 5’i İYİ Parti’nin 2, 4 ve 6’sı CHP, Saadet ve DEVA’nın olacaktı.
Fermuar modeline alınacak il sayısı 20’ye çıkarılıyordu.
Geç saat oldu. “Yarın devam edelim” dendi.
9 Nisan.
Saat 03.00’te ne olduysa İYİ Partililer çark etti! “Biz zaten iki çıkarıyor, üçü zorluyoruz. İlk üçü bize verin, gerisi sizin olsun” dediler.
O gün de aynısı yazmıştım, aynen tekrar ediyorum.
Ne CHP ne de altılı masanın diğer üyeleri, bu çıkışa itiraz etmedi, “O ki böyle bir potansiyeliniz var buyurun üç çıkarın biz seviniriz” karşılığı verildi.
Saat 03.30’da fermuar patladı, Erzurum listeden çıkarıldı.
14 Mayıs.
İkiyi çıkardığını, üçü zorladığını düşünen İYİ Parti, Erzurum’daki bir vekilini HDP’ye yani Yeşil Sol’a kaptırdı.
Rakamlar, oranlar ortada! O gün özgüven patlaması yaşamasa, öngörülü davransalar Erzurum’u muhalefetsiz bırakmayacaklar, belki de iki vekille stratejiyi taçlandıracaklardı.
Bu başarısızlık, başta Meral Akşener olmak üzere il teşkilatına yazılır. Hesabını kim sorar bilmem ama sayelerinde Meral Danış Beştaş Erzurum’u temsil edecek.
Kaldı ki, daha sandığa sahip çıkamayanın Erzurum’a sahip çıkmasını da bekleyemezdik!
Düşünün işte. Şehirdeki muhalefet HDP’ye kaldı. Vay bizim halimize!
Ayrıca propaganda süresince güney ilçelerini mesken tutan başta Mehmet Sekmen olmak üzere Abdurrahim Fırat’ın bölgede zerre karşılıklarının olmadığını bir kez daha gördük.
Ve bakın olan oldu. HDP gerçeğiyle bir kez daha yüzleştik.
Bunda sonra ne olacak biliyor musunuz?
Allah göstermesin ama bugün biri çıkaran yarın ikiyi, üçü çıkaracak.
O yüzden yeni dönemde AK Parti’ye büyük iş düşüyor.
Demedi demeyin.