Fener yener gibi duruyor ama...

Galatasaraylı dostlar kızmasın ama Fenerbahçeli olmak da insana ayrı bir keyif veriyor. Hele bir de Pazar günü kupayı havaya kaldırdık mı siz görün o zaman cümbüşü...…

Tam bu noktada, topa "şike"den girmek isteyenler için peşinen belirteyim: Başından beri o iddialara prim vermedim. Çünkü, hayatın her alanında "şike" yapılan bir ülkede, futbolun sütten çıkmış ak kaşık gibi olmayacağını bilecek kadar büyüğüm.

Neyse zaten mevzuumuz da şike değil ki...…

Erzurum, iki gün sonra tarihindeki en hareketli ve de renkli günlerinden birine daha sahne olacak. İki ezeli rakip Fenerbahçe ve Galatasaray, büyük kupayı evine götürmek için mücadele edecek. Futbol dünyası, haftalar öncesinden bu büyük karşılaşmaya kilitlendi. Spor yazarları, günlerdir bu karşılaşmayı köpürtüp duruyorlar. Öyle ya, her iki takım da bu karşılaşma ile görücü önüne çıkacak ve kimin daha iyi transfer yaptığını dosta düşmana gösterecek. Oğlum Ömer İkbal, fanatik bir Fenerli olmasına rağmen, bu sezon için Galatasaray'ın daha iyi transferler yaptığını söylüyor. Pazar günü göreceğiz, gerçekten öyle mi...

Erzurum,en son 2011 Kış Oyunları vesilesiyle böylesine bir coşku yaşamıştı. Kar ve soğuğa rağmen, Erzurum halkı o gün açılış törenine gitmiş stadyumu şölen yerine çevirmişti.

Galiba ikisi aynı şey değil.

Besbelli ki bu sefer hava gergin olacak gibi...…

Baksanıza bilet satışında nasıl bir izdiham yaşandı.

Maçın başlamasına 72 saat kala bilet kuyruğuna giren taraftar, gece sahuru, akşam da iftarı stadyum önünde açtı. Sahurda ve iftarda doymayanlar için de, sağolsun polisimiz cömertce biber gazı sıktı durdu. Zahir emniyetin depoları kafi miktarda biber gazı dolu...…

Tamam; kabul ediyoruz. Erzurum'da ilk defa böyle bir maç oynanacağı için, belli acemiliklerimiz ve bilgisizliğimiz olabilir. Çünkü burada ayda bir derbi maçı oynanmıyor. Fakat burası da ağaç kovuğundan çıkmış bir yer değil... Bu şehri yönetenler, bu acemiliği telafi edecek önlemler almak yerine, işin kolayına kaçıp, polise emir verdiler: Fenerli, Galatasaraylı demeyin çizginin dışına çıkan herkesin gözüne gözüne sıkın! O gencecik polis, amirinden o emri aldıktan sonra daha durur mu, o da hemen harekete geçti ve aziz ramazan günü ahaliyi bi güzel benzetti!

Siz asıl abartıyı Pazar günü göreceksiniz.

İsterseniz o güne dair birkaç bilgi vererek noktalayalım:

1-Pazar günü maç saatinden en az altı saat önce şehrin bütün ana arterleri trafiğe kapatılır.

2-Çevre illerden takviye gelen polislerle birlikte Erzurum polisi, işi öyle bir sıkı tutacaktır ki, tipi hafiften kayık olanlar bile stadyumun yanına yaklaştırılmayacak.

3-Maç öncesi ve sonrası kimse kalabalık gruplar halinde belli yerlerde toplanıp nümayiş yapamayacak.

Bu arada daha maç başlamadan ilginç gelişmeler de oldu.

Misal;Cemal Gürsel isminden sonra, "Yeni Erzurum Stadyumu" adını alan stadımızın adı bir kez daha değişti. Buna göre artık stadın adı, Kazım Karabekir Stadyumu'dur. Bu son dakika değişikliğinin nedeni şimdilik öğrenilemedi.

Aslında fena da olmamış… Öyle ya Kazımkarabekir, Doğu Fatihi'dir ve Erzurum tarihinin, yıldızı en parlak isimlerinden biridir.

Cemal Gürsel (Cemal Aga) hemşerimizdi, babacan ve hasbi bir askerdi ama sonuçta kerhen de olmuş olsa, darbecilerin başına geçmişti. Sırf şehir asabiyesi nedeniyle, bir darbeciyi savunmamalıyız. Kazım Karabekir güzel oldu, lakin Edirne Fatihi Rüştü Paşa da olabilirdi. Zira, Rüştü Paşa da özbeöz Erzurumlu'dur ve "Edirne Müdafii" diye balkanlarda bile nam salmıştır.

Başka bir bilgi de şu: Dün bilet satışı sırasında arbede çıkınca, satış durduruldu.  O ana kadar 9 bin dolayında bilet satılmış. Yani satış başladıktan sonra satışa çıkacak bilet sayısı en fazla 7 bin olacak.

Şayet talep bu ölçüde devam ederse, değil yedi bin yirmi yedi bin bilet de satılsa yetmez. Oysa stadyumun kapasitesi zaten 25 bin dolayında.

Bu satış şekli sayesinde, uyanıklara gün doğdu. Gişede 30 liraya satılan maç bileti, dün akşam saatlerinde karaborsada 300 TL'den alıcı buluyordu.

Erzurum esnafı, (en çok da seyyarlar) bu maça öyle bir kilitlenmişler ki, bir aksilik olmaz ise şayet, bir yıllık cirolarını cumartesi ve Pazar günü yapmayı amaçlıyorlar.

Kısacası kimi ufak tefek eksiklere ve yanlış uygulamalara rağmen, Erzurum ziyadesiyle renkli ve coşkulu bir-iki gün yaşayacak.

Türk futbolunun iki muhteşem ismi, Pazar günü Erzurum tarihine bir iz bırakacak.

Nasıl ki bugün olmuş hala Erzurumspor-Fenerbahçe maçını anlatırken merhum Lefter'den söz ediyorsak, bu maç da öyle kuşaktan kuşağa anlatılacak.

S
onuç olarak, şaka bir yana iyi olan kazansın, centilmenlik hakim olsun ve kimsenin burnu kanamasın... 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.