Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından düzenlenen Fair-Play Kervanı'nın ikinci durağı Erzurum oldu.
Erzurumajans-Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından düzenlenen Fair-Play Kervanı'nın ikinci durağı Erzurum oldu.
10 Üniversitede yapılacak Fair Play Kervanı'nın ikincisi Atatürk
Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi'nde gerçekleşti. Atatürk
Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu (BESYO) önderliğinde
yapılan kervanda Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin Fair-Play
Komisyonu temsilcileri panelde konuştu.
Panele Atatürk Üniversitesi
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mevlüt Sait Keleş, Avrupa Fair-Play Başkan
Yardımcısı Erdoğan Arıpınar, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK)
Yönetim Kurulu Üyesi Perviz Aran, Türkiye Buz Pateni Federasyon Başkanı
Yrd. Doç Dr. Dilek Okuyucu, Türkiye Fair-Play Komisyonu Başkanı Murat
Faruk Özbay, Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Bilge Donuk, Türkiye Fair-Play
Komisyon Üyeleri Haldun Domaç ve Semra Demirer, Alp Disiplini Sporcusu
Emre Şimşek, Milli Kayakla Atlama Milli Sporcusu Samet Karta, fakülte
öğrencileri ve milli sporcular katıldı.
ATASEVER: "ASIL BAŞARI HAK EDENİN KAZANMASIDIR"
Sporda her daim tatlı rekabetlerin olacağını söyleyen Beden Eğitimi ve
Spor Yüksek Okulu (BESYO) Müdürü Prof. Dr. Mustafa Atasever, "Sporcu
kendisini ya da takımını düşündüğü kadar rakibini de düşünmelidir. Asıl
başarı hak edenin kazanmasıdır. Fair-Play konusu geleceğin öğretmenliği
ve antrenörleri olacak sizleri çok ilgilendiriyor. Gelecek nesillerin
düzgün, ahlaklı ve iyi karakterli yetişmeleri için sizlere daha çok
görevler düşüyor. Sizlerde öğrencilerinize Fair Play ruhunu en iyi
şekilde aktaracağınıza inancım tamdır. Sporumuzun şiddetten
arındırılması için daha çok çalışmaya ihtiyaç vardır" dedi.
ÖZBAY: "SPORCULARIMIZA DESTEK SAĞLIYORUZ"
Sporculara gereken tüm destekleri sağladıklarını anlatan Türkiye Milli
Olimpiyat Komitesi (TMOK) Fair Play Komisyonu Başkanı Murat Faruk
Özbay, "Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi 1908 yılında kurulmuş olan
Türkiye'nin en eski sivil toplum kuruluşlarından bir tanesidir. Bu
kuruluş tamamen gönüllülerden oluşan bir ordudur. Gönüllülerimiz
ülkemizin spor faaliyetleri ve fair-play için çalışıyorlar. Çeşitli
komisyonlarımızdan en önemlisi fair-play komisyonumuz. Fair play
komisyonu ülkemizin çok ihtiyacı olan fair play konusunda çeşitli
üniversiteleri gezerek fair play kervanı düzenliyoruz. Türkiye Milli
Olimpiyat Komitesi, ülkelerin olimpiyat komitelerinin birleşiminden
oluşan Uluslararası Olimpiyat Komitesine bağlı olarak çalışıyor. Türkiye
Milli Olimpiyat Komitesi olarak çeşitli spor federasyonlarına ve
sporcularımıza destek sağlıyoruz" diye konuştu.
"BİN GÖNÜLLÜYE İHTİYACIMIZ VAR"
2019 Avrupa Gençlik Olimpiyatları Festivali'nin (EYOF) Erzurum'a
kazandırılma sürecini anlatan Özbay, "Bunla ilgili olarak geçtiğimiz
yılın Mart ayından Avrupa Olimpiyat Komitesi'nden üç kişilik bir heyet
geldi. Üç gün boyunca çeşitli izlenimler yapıldı ve bunun sonucunda
Erzurum'un 2019 EYOF'unu yapabileceği raporu verildi. 2014 yılının Kasım
ayında Bakü'de yapılan toplantıda da Erzurum 2019 EYOF'unu yapmaya hak
kazandı. Erzurum ilimiz kış sporları açısından Türkiye'nin başkenti. Her
türlü tesisimiz ve sporcularımız olarak önümüzdeki yıllarda artacağına
inanıyoruz. Mevcut sporcu sayımız şu anda yetersiz ama federasyon
başkanlarımızın burada büyük çalışmaları var. Özellikle Buz Hokeyi buz
pateni federasyonumuz ve Kayak Federasyonlarımız oldukça büyük
çalışmalar yapıyor. EYOF'lara belli yaş grubundaki sporcular
katılabiliyor. Sporcular hayatları boyunca sadece bir defa bu
olimpiyatlara katılıyor. 2019 EYOF için bizim hedefimiz 10-14 yaş
grubu. Bu organizasyonlara 45 ülke ve bin üzerinde sporcu geliyor. Bizim
bin üzerinde gönüllüye ihtiyacımız olacak" şeklinde konuştu.
"FAİR-PLAY AHLAKTIR"
Fair Play'in en önemli ayağının ahlak olduğunun altını çizen Atatürk
Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mevlüt Sait Keleş, "Ahlak
yazılı kurallarla oluşturulan kurallar değildir. Fair-Play diye
bahsettiğimiz insani değerlerdir. Biz Türk milleti her zaman insani
değerleri ön plana çıkarırız. İki tarafa birbiriyle münakaşa ederse
bizdeki anlayış zayıf olana yardım etmektir. Fair-Play'de en önemli
unsur düşeni ayağı kaldırmaktır. Bunu tam anlamıyla sağlabilirsek son
zamanlarda yaşadığımız sporda şiddet olmazdı. Burada maalesef tahrik
unsuru sporcuların kendisidir. Müsabaka esnasında rakibiyle olan
muamelesi seyircileri aktif hale geçiriyor. Zaten bir kısım kavga etmek
için geliyor. Böylelikle bombanın pimi çekilmiş oluyor ve sonra yolda
silahlar çekiliyor. Bunlar çok üzücü hadiselerdir" dedi.
"BİR DURAK SONRA BİN, BİR DURAK ÖNCE İN"
Fiziksel aktivitelere önem verilmemesinden yakınan Keleş, "Özellikle
toplu taşıma araçlarını kullanan arkadaşlarımız için bir slogan
oluşturmuştuk. 'Bir durak sonra bin, bir durak önce in.' Yani gençlikte
hiç olmazsa fiziksel aktivitemizi yapalım. Bazen görüyoruz ki
hocalarımız fakültenin merdivenlerinin dibine kadar arabasıyla
geliyorlar. Arabası merdivenle çıksa odasına da arabasıyla gidecek.
Bunları aşmamız gerekiyor. En önemli Fair-Play davranışı engellilerin
önündeki engel olmamak. Üniversitemizde engelliler için yapılan ilk
otopark yeri spor bilimleri fakültesinde. Maalesef bizim arkadaşlarımız
ilk olarak oraya park ediyorlar. Ben onlara kızmıyorum onlarında engeli
var. Arabanı az ileri park et de biraz olsun yürü sen spor hocasısın.
Biz bunları aşamadık inşallah aşacağız" diyerek Türkiye'de ilk branş
spor enstitüsünün Kış Sporları Enstitüsü adıyla Atatürk Üniversitesi'nde
kurulacağı müjdesini verdi.
Fair-Play'in hayatın her döneminde
olduğunu belirten Avrupa Fair Play Başkan Yardımcısı Erdoğan Arıpınar,
"Fair Play'i Tanrı'nın sesini duymak olarak tarif ediyoruz. O zaman
menfaat, madalya bir kenara itilir. Allah bizlere diyor ki, insansın ve
ona göre davran. Fair-Play budur ve bunu spora adapte ettiğimiz zaman
hiçbir şiddet olayı olmayacaktır. Fair Play yalnız sporda değildir. Fair
Play bir yaşam tarzıdır ve her sahada vardır. Türkiye Milli Olimpiyat
Komitesi senelerce toplumsal Fair Play ödülleri verdi ve bu senede bu
ödül birisine verilecek" diyerek 2006 Dünya Fair Play Ödülü almaya hak
kazanan Hilal Çoşkuner'in hikayesini anlattı. Hikaye şu şekilde:
"Bundan senelerce önce Trabzon'da ilkokullar arası il şampiyonluğu
düzenleniyor. Kızımız ilk önden yarışı götürürken arkasından onu takip
eden arkadaşının kriz geçirdiğini görüyor. Hiç tereddüt etmeden yarışı
bırakarak onu kucaklayıp cankurtarana götürüyor. Biz bu kızımıza Türkiye
Fair Play ödülünü verdik ve dünyaya örnek gösterdik. Dünya Fair Play
ödülünü kazandı. Paris'te UNESCO merkezinde tören yapılacak. Biz
kızımızın ailesini de oraya götürdük. Dünya'nın en tanınmış spor
adamlarının önünde Trabzonlu kızımız ay yıldızla çıktı ve alkışlandı."
Panel sonrası davetliler kültür merkezi salonunda açılan Fair Play resim sergisini gezdiler.