Erzurum araf'taki bir şehirdir.
Yani ne kâmil anlamda büyükşehirdir, ne de alelade bir taşra şehri...
Hal böyle olunca "operasyon"a açık bir yapıdayız.
Bunu en iyi anlamanın yolu seçim dönemlerini incelemekten geçer.
Çünkü manzara şudur:
Bir bakarsınız ki kerameti kendinden menkul tipler çıkmış ortaya...
Pıtrak otuna benzerler, ekmediğin yerde biter.
Hacıyatmazdır bunlar aynı zamanda...
28 Şubat'ta askere yalakalık ederlerdi, şimdi AK Parti'ye.
Eyyamcıdır bunlar aynı zamanda...
28 Şubat'ta Atatürk'ü kutsuyorlardı, şimdi Erdoğan'ı.
Zerre kadar abartmadan söylüyorum: Bunlar inansa ki yarın Apo başbakan olacak şimdiden İmralı'da nöbet tutmaya başlarlar.
İlkeleri de yoktur, inançları da.
Hasılı konjoktörün mamülleridir bunlar; çünkü hammaddeleri riyakarlıktır.
Sırf maytap geçmek için sorarsınız onlara, "hayırdır beyim, uzun yıllardır yoktunuz."
Pişkin pişkin sırıtırlar:
"Geleceğim yoktu, ama halk bana çok büyük baskı yaptı illa Erzurum'a gel ve aday ol."
Öyle mi?
"Evet öyle, üstelik Beyefendi de git şu şehre nizam ver deyince, görevden kaçmak olmazdı. Yoksa işim başımdan aşkındı, istesem yarın bakan bile olurdum. Fakat memleket sevdası her şeyin önüne geçiyor işte."
Alâ!..
Otuz yıllık meslek hayatım içinde bu adamlarla çok karşılaştım. Her ne kadar yüzde doksanı geldiği gibi gittiyse de, bir ikisi de amacına ulaştı.
Onlara göre Erzurum, kendi kendini yönetmekten aciz ve kendi içinden aday çıkarmakta biçare şehirdir.
Birkaç akrabası veya ikbal bekleyen birkaç adamın dışında çevrelerinde kimseler yoktur, ama bunlar sanki şehir arkalarındaymış gibi algı yaratmaya çalışır. Oysa gülünçtürler ve tıpkı kıçtan dalan ördeğe benzerler.
Bunların içinde bir de bu şehre tarih boyunca unutulmayacak kazık atan yavrular vardır.
En çok da onlar canımı sıkıyor zaten...
Sırf kendi mahdumu dolar üzerinden maaş alsın diye, hayali fabrikatörü şehre sokup, gerçek işadamlarını kovduran vicdansız...
Merak ediyorum. Oradan bakınca bu araf'taki şehir tam olarak nasıl görünüyor?
Bugünlerde etraf, "lütfedip geldim" diyen yarı firavunlardan geçilmiyor.
Sanki bizim firavunlarımız yetmiyormuş gibi bir de ithal firavunlarımız çıktı.
Adamlar haksız da değil hani...
Birileri put'a tapınmayı çok seviyorsa, başka birileri de onlara put'tan tanrı olma fırsatını kaçırmaz.
Gerçekten bu kadar ucuz mu?
Bilmiyorum.
Yedi ay sonra belediye başkanı seçimi olacak.
Fakat Erzurumlu asıl seçimi ondan önce yapmalı:
Ya etrafta fink atan bu eyyamcıların dümen suyuna girecek, ya da sonucu kötü de olsa kendi tercihini yapacak.
Yani Erzurum halkı bir sandıkta iki oy kullanacak.
Sonucu şimdiden merak ediyorum:
Haysiyet mi kazanacak, Makyavelizm mi?
- Davut 01 Ocak 1970 02:00
Ne haysiyet ne de makyevelizm bize lazım değil, proje lazım, vizyon lazım...Bize mega projeleri olan, çevreci, şehir ve medeniyetten anlayan, particilik yapmayacak adam lazım..Bize şehri temizleyeyim derken yeni yüksek katlı gecekondular diktirecek adam lazım değil, gavurboğana rezidans yapmayacak, hacı cumaya tarihi dokuya uygun proje yapacak adama ihtiyaç var..Proje, projeci adam lazım, küçük işlerin değil büyük işlerin adamı lazım...Vesselam