Erzurumajans-Gün geçmiyor ki şu tür haberler okumayalım: "Iğdırda, yasa dışı yollarla Türkiyeye gelen göçmenleri taşıyan minibüsün aydınlatma direğine çarparak alev alması sonucu meydana gelen faciada, ölü sayısı 17ye, yaralı sayısı 36ya yükseldi. Göçmenlerin cenazeleri, soğuk hava deposuna konuldu. 14 kişi kapasiteli minibüse 50den fazla kişinin bindiği belirlenirken, kaza sonrası çıkan yangına mazota katılan 10 numara yağın neden olduğu iddia edildi...
Ağrı'dan Erzurum'a kadar yollar Afgan göçmenleri ile dolu... 20-25 gündür bu insanlar yürüyor; üst-başları mevsime uygun değil, içlerinde çorapsız yürüyenler bile var. ER-VAK Başkanı Eczacı Erdal Güzel Bey, 7-8 yıldır süren bu muhacirlerin dramıyla uğraşıyor. Son zamanlarda iyice artan ve tam bir sefalete dönüşen göçlere medyaya demeçler vererek, bölge politikacılarının ve hükümetin dikkatini çekmeye çalışıyor. Fakat hey hat, 'görmüyorum, duymuyorum, konuşmuyorum' geçer akçe bir tutum ve davranış olmuş durumda...
Yollarda donan göçmenler var, ayakları kesilenler, yollarda ya da hastanelerde ölenler var; cenazelerini Güzel gibiler sahipleniyor ve götürüp garipler mezarlığına defnediyor!
Dün bir yakınım Horsan tarafına gitmişti, o da anlattı: Erzurum'a kadar yolun her iki yakası göçmen dolu; grup grup olmuş, yürüyorlar...
Merhametli Cumhurbaşkanımızın bu felaketten haberi olmadığını düşünüyorum. Doğu Guta'daki, Filistin'deki insanî felaketleri daime zikrediyor, fakat Doğu Anadolu yollarındaki felaketi bir kez olsun dillendirmiyor; çünkü haberdar edilmiyor. Böyle düşünüyorum.
Belediyeler sessiz ve duyarsız, sivil toplum kuruluşları sesiz ve duyarsız, muhalefet partileri sesiz ve duyarsız, hükümet sessiz ve duyarsız... M. Talat UZUNYAYLALI
