Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin kamulaştırma servisinde çalışan Yusuf Erhan Çelikler adında namuslu ve de yürekli bir vatandaş, belediyede dönen bazı dolaplardan kıllanarak amirlerine durumu bildirmiş.
Sanmış ki amirleri de hemen Başkan’ın kapısına dayanıp durumu tez elden anlatırlar; doğal olarak Başkan da savcılığa koşturup durum hakkında suç duyurusunda bulunur!
Doğal olanı da budur zaten!
Bakın, burası ince bir mesele!
Yani, insanın aklına kuşku sözcüğü olan ‘acaba’ zarfı seğirterek gelip konudaki yerini hemen alıyor!
Acaba kısım amirleri Başkan’a durumu bildirdiler mi?
Eğer kısım amirleri Başkan’a bunu bildirdilerse işte o zaman Erzurum barı için davulun tokmağı gümbürdemeye başlayacak demektir. Ve bar ekibinin barbaşı elindeki AK mendili sallayıp “tey, tey, “ diye haykırdıktan sonra ekibiyle birlikte meydana çıkacaktır…
Kim bilir, belki de birileri, bu oyun böyle oynanmaz, diyerek Ankara’nın oynak ve kıvrak misket havasını davul zurnayla sunmaya çalışacaklar!.. Belki de, bu hava bize uymaz, diyen Erzurumlu kendi özüne dönecektir… Belki de, yolsuzluk yapanların da bir bildiği vardır elbet, diyerek yine oy verip koyvereceklerdir meydana!
Umarız barbaşına bulaşan bir durum yoktur. Aksi halde Erzurum’a yayılan bu pis kokuyu ne hacı yağı örtebilir, ne de kırklara karışanların “hayır” duası!
Gerçi bundan birkaç hafta önce MHP Erzurum İl Başkanı Zekai Kaya ile sohbetimizde, “Erzurum’da birçok konuda birçok yolsuzluk duyumları alıyoruz; bunların belgelerini elde ettiğimizde gerekeni yapacağız,” diyerek, memleketimizde hiçbir şeyin sunulduğu gibi olmadığını söylediğini de burada belirtelim. Bu arada Erzurum’da etliye sütlüye karışmayan CHP de sessiz sedasız oturmaya devam ededursun!
Yani bunların arkası gelebilir!
Dinsel dönüşümden sonra kentsel dönüşümün altından neler çıkacak bakalım!
Bu meselelerin içinde asıl önemsenmesi gereken ise Erzurum’da bazı yayın organlarının, yönetime ve yönetenlere yaranmak için fırsat kollamalarıdır.
Bunların tek derdi efektif konulardır.
Gün gelir birilerine dedektiflik yaptırırlar, gün gelir âdemoğlunu su üzerinde yürütürler!
İşin aslı anlaşılınca da kıvırmak için kıvranır dururlar!
Aslında her hangi bir konuda, her hangi birini överken övülen öznenin çok suçu yoktur.
“Şeyh uçmaz, mürit uçurur,” derler ya!
E, her memlekette kuşbazlar vardır.
Kuşun derdi başka, kuşbazınki başkadır!
Yazının girişinde Yusuf Erhan Çelikler’i söyledik. Altından başka bir şeyin çıkma ihtimalini de cebimizde saklayarak, İsmet İnönü’nün sözünü burada geçirmekte sakınca olacağını sanmıyorum.
“Namuslular da namussuzlar kadar cesur olmalı!..”
- Vedat KARATAŞ 01 Ocak 1970 02:00
Kahvede duyduklarını burada sığ temeller üzerine oturtmaya çalışan Mehmet TAŞ. Bildiğin birşey varsa suç duyurusunda bulun. 500 kişinin okuduğu bir yazar çizer ekibi zokayı hazırlıyor senin gibilerde yutuyor. Miş mişde miş miş üzerine kurulu bilgiler. İsmetin sözünü önce siz önemseyin çakma namuslular.
- mehmet taş 01 Ocak 1970 02:00
namussuzlar mahir!! ellerinde borazanları var öttürüyorlar!! namuslu ne kadar bağırırsa bağırsın sesi duyulmuyor!! manşetlere bakarmısınız!! dedektif başkan!! o dedektif başkan ki evrakları saklıyorlar savcı dosya bulamıyor!! mızrak çuvala sığmadı!!! bu devede kulak, diğer ihaleleri araştırsınlar bakın ne pislikler çıkacak!!! kış olimpiyatlarında kayak kulelerinin arka kısmına 5 trilyonluk yatırım yapıldığı gösterilen yere hiç bir yatırım yapılmadığı çivi dahi çakılmadığı televizyonlarda gösterildiği halde kim üzerine gidebildi!!! iktidar gücünü kullanıyor yolsuzlukları kapatıyorlar!!! iktidar ellerinden gider ise eğer halleri feci olacak!!!