Hücre sözcüğünü boşuna kullanmadım.
Birinci anlamı; bir organizmanın yapı bakımından en küçük birliği.
İkinci anlamı; küçük oda.
Üçüncü anlamı; tutukluların ve hükümlülerin yalnız olarak kapatıldıkları oda.
Her nedense bu isim biraz itici gelir kulaklara.
Mesela, “kanserli hücre,” ya da “hücre gibi yer,” benzetmesi veya “hücreye atılmak,” gibi.
Olsun!
Bu anlamları harmanlayarak Erzurum’dan iki kelam eylesek olur mu?
Olmaz, demeyin sakın!
Koca bir aynayı tabyalara; olmadı, dağın tepesine koyup seyreyleyelim bir yol!
Falanca cemaat, filanca tarikat… Özümüzde bunlara sözümüz yok!
Birçoğunun çıkar durumlarının ortamı olduğunu bilen biliyor zaten.
Amma bir de “cehalet cemaati’ var ki sormayın gitsin!
Gelin biz bunlara “kanserli hücre,” diyelim.
İşte bu kanserli hücreler, cehalet çetesi, kurmuş gibi illegal bir çalışmanın ve çatışmanın içindeler.
Bilgiyi ve aklı dışlayarak yaşayan bu cemaat Erzurum organizmasında hızla yayılmakta.
İyi hücreler kendini kenara çekince onlar da dinlenip, yeni bir savaşa hazırlanmak için beklemeye geçmekteler.
Mektepler tatil, Erzurum yavaşlamış… Hele bir açılsın bakalım şu okullar! O zaman göreceksiniz siz o kanserli hücrelerin nasıl harekete geçtiğini.
Yoo! Orta mekteplerin önünde orta halli mikroplardan bahsetmiyorum. Dışardan Üniversitenin bilmem kaç dönümlük arazisine sızarak orada iyi hücreleri nasıl yok ettiklerini ve birçok öğrenci yurduna elini kolunu sallayarak girenlerin ne amaçla girdiklerini sorgulamaktır niyetim.
Rektörlük bunu bilmez mi; ya da kendilerine iletilmez mi, anlamak zor.
Erzurum düne kadar bazılarına bir hücre, bazılarına da bir çiftlik hallerinde.
“Çağdaş hanım” hücrede gün sayarken, onu vuran “cehalet bey” keyif çatadursun.
“Adalet teyze” de penceresinin kenarında sevdiği “yakışıklı yasa”yı beklerken ömür tüketsin.
Bakalım yarın ne olacak!
Bu arada Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti’nin seçimi yapıldı.
Elbette ve yine Sayın Feridun Fazıl Özsoy kazandı.
Buradan kendilerini ve ekibini kutluyoruz.
Demek ki oturup beklemek yerine biraz çalışmak gerek!
Verilen sözler mi?
Boş verin tutulmasın, nasılsa unutuyoruz!
Yine bu arada Erzurum Büyükşehir Belediyesi çalışmalarını reklamlarla duyuruyor.
Çiçek ekmişler!
Ne güzel!
Bunlarla avunuyoruz!