Yıllanmış evinizde kıvrılarak ikinci kata çıkan ahşap merdiveninizin basamağı mı kırıldı; asla dert etmeyin!
Veya kendini bilmez bir kamyon bahçenizin duvarına toslayarak yerle bir ettiyse kara kara düşünmenin anlamı yok!
Ya da dededen kalma oymalı koltuğunuzun kolçağı zarar gördüyse, kesinlikle başınızı iki elinizin arasına alıp hüzünlere takılmayın!
Gayrı Erzurumlu rahat bir nefes alacak.
Başkan'ımız Ahmet Küçükler, Erzurum Marangozlar Mobilyacılar ve Duvarcılar Odası'ndan ustalık belgesini almış bulunmaktadır.
Bir telefonunuz yeterli!
Karşıdan şu sesi duyacaksınız.
"Erzurum'un hastasıyım, ben bu işin ustasıyım; söyleyin derdinizi, üzmeyin kendinizi!.."
Siz de duvarınızın hasarını, merdiveninizin basamağını, koltuğunuzun kolçağını söyleyip bekleyeceksiniz!
Duvarında ustalık belgesi asılı olan Başkan'ımız da tez elden size ulaşacak; isterseniz tamirini, dilerseniz yenisini yapıp demli bir çayınızı içtikten sonra diğer işlere koşturacak!
Latif olmasa da latifemizi bir kenara koyup birkaç söz söylemek gerek!
***
Zaman zaman eleştirdiğimiz; yeri geldiğinde de haber ve yorum olarak yapılan işleri tarafsızca belirttiğimiz Erzurum Yerel Yönetimi'nin yan gelip yattığını söylemek insafa ters düşer!
Elbette Erzurumlunun uzun süre borulardan akan sıvıyı su niyetine sabırla kullandığını biliyoruz.
Tuzaklarla dolu yolları dün de görmüştük bugün de görüyoruz; ama bir şeyler yapıldığını görmemek için de gözlerimizi kapatacak değiliz.
Ancak; Erzurum Marangozlar Mobilyacılar ve Duvarcılar Odası'nın yönetici ve üyeleri de başkan ile buluştuklarında bu kentin birer esnafı olarak sormalı, sorgulamalıydılar;
-İçme Suyu Şebeke Yenileme projesi ne oldu?
-Kentsel dönüşüm çalışmaları ne alemde?
-Çöplüğe dönüşen şehrin göbeğindeki parkların hali ne olacak?
-Her bahar başımıza ölüm yağdıran çatılar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Başkanımız da kentin bir grup esnafıyla buluşmuşken, kendi vizyon ve misyonunu, onlarla paylaşmalı, bu konuda yapılması gerekenleri anlatmalıydı.
Ama nerede o Erzurum esnafı!…
Ustalık belgesinin yanı sıra, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Küçükler’e bahsettiğimiz Oda'nın yöneticileri belki ekmeğimize yağ sürer düşüyle bir de plaket verip, "Onursal Başkan" ilan etmişler.
Başkan'ımız elbette şunu bilmekte ki; makamlar gelip geçicidir, kalıcı olanlar ise yapılan hizmetlerdir!
Yoksa Oda'da usta, cemaatte imam olmanın ne halka ne de şehre faydası vardır!
Bunların kimlere ne faydası olduğunu ise bilenler bilmektedir; bilmeyenlere de günü gelince biz söyleriz!
