"Onları dağa biz çıkarmazsak terör örgütü çıkarıyor" diye özetliyor durumu Kayak Federasyonu Başkanı Dr. Özer Ayık. Erzurum'da Palandöken Dağı'nın eteklerinde oturmuş konuşuyoruz. Dışarıda pistte gençler yarışıyor.
Erzurum Ajans-“Onları dağa biz çıkarmazsak terör örgütü çıkarıyor” diye özetliyor durumu Kayak Federasyonu Başkanı Dr. Özer Ayık. Erzurum’da Palandöken Dağı’nın eteklerinde oturmuş konuşuyoruz. Dışarıda pistte gençler yarışıyor. Başkanın tespiti çok ilginç: Federasyonda yönetime geldiğinden bu yana neler yaptığını sorduğumuz zaman bize yeni açılan, açılması için son çalışmaları yapılan ve ihale aşamasında o kadar çok tesis sayıyor ki, şaşıp kalmamak mümkün değil. Ve buraları doğal olarak dağların en yüksek, karların en çok olduğu Doğu Anadolu’da ama Karadeniz’in doğu kıyıları da var ve terörün en çok vurduğu bu yöreler için “Buralarda aylarca kardan başka hiç bir şey yok, gençleri ellerinden tutup kayak sporuyla buluşturacağız. Ya sporcu olacak, ya kayak sporunun yanında hızla gelişen turizmde çalışacak. Bir biçimde dağa çıkacak, yoksa onları terör örgütü dağa çıkarıyor” diyor. Eskinin bilinen kayak merkezleri Uludağ ve Kartaltepe’si, üst gelir grubunun kayak yapmak kadar eğlencesiyle de ünlü olmuş yerleri. Oysa kayak, özellikle yılın en az 4-5 ayını kar altında geçiren Doğu'nun insanları için bir yaşam biçimi ve ekonomik gelişme nedeni olabilir. Bir dağa bir kayak tesisi yapıldığı zaman yanında kafeteryası, oteli, lokantası, kayak kiralayıcısıyla birlikte hemen bir ekonomik sektör doğuyor. Kayak Federasyonu tüm Türkiye’de işlettiği tesislerde günlük lift biletini 20 TL ile sınırlamış, bu hem insanların kullanımını kolaylaştırıyor hem de federasyona ciddi bir gelir kaynağı oluyor. Türkiye, bugüne kadar hep yaz turizmine yatırım yaptı. Yurtdışı tanıtımlarında güneş, deniz ve kum ülkesi olarak tanıtıldı. Artık kış turizminin de gündeme gelmesinin zamanı. Üstelik kış turizmi yaz turizminden daha çok para bırakıyor. Kayak Seven Gazeteciler Derneği’ni kurduğumuzdan bu yana ülkenin yurt dışında ne kadar eksik tanıtıldığını iyice farkettim. Başkan başka ülkelerden örnekler veriyor, Fransa’nın turizm gelirinin yarıdan çoğunun kış turizminden geldiğini, yanıbaşımızdaki küçücük Slovenya’nın 4 milyona yakın kış turisti ağırladığını anlatıyor. Bizde ise kış turizminin payı ola ola yüzde 1 imiş!
Yeni tesisler:
İşte Kayak Federasyonu'nun son bir kaç yılda bitirdiği tesisler: Samsun Ladik, Artvin Kafkasör, Ağrı Küpkıran (15 gün içinde bitiyor) Sarıkamış Çamurlu, Van Gevaş, Bingöl Aserek, Muş, Muğla Erendağı. Şaşırdınız değil mi? Ben çok şaşırdım, hele Muğla’da bile kayak yapılabildiğine ki 4 ay boyunca mümkünmüş! Ya yapım, ihale ve plan aşamasındaki tesisler ve yerlerini merak ediyor musunuz? Sinop Dranas, Ordu Çambaşı, Trabzon Çakılgöl, Rize Ayder, Ardahan Yalnızcan, Hakkari Sümbüldağ, Bingöl Aserek, Tunceli Ovacık, Urfa Karacadağ, Niğde Ketençimeni, Ankara Elmadağ ki bir prestij projesi olarak planlanıyormuş, Gümüşdere Zigana, Iğdır, Erzincan! Gördüğünüz gibi Karadenizli Spor Bakanı Faruk Nafiz Özak’ı da mutlu edecek biçimde çok geniş bir coğrafyaya yayılmış tesisler! 2012 sonunda Türkiye’de 40’ın üzerinde kayak merkezi olacak. Ki bu çok iddialı olmakla birlikte sadece bir spor ve turizm projesi değil, başta da söylediğimiz gibi Spor Bakanı’nın, Genel Müdürlüğün ve Kayak Federasyonu’nun elele vererek hazırladığı müthiş bir sosyal proje. Beni bu kadar heyecanlanmış zor görürsünüz, gerçekten ülkenin en az yatırım yapılmış bölgelerini, terörün vurduğu yerleri canlandıracak ve yepyeni bir ufka yöneltebilecek işler bunlar. Çünkü mesele sadece tesis yapmak, karı düzeltmek, lift yapmakla bitmiyor, sporcu da yetiştirmek gerekiyor. Kayak Federasyonu bölgenin gençlerine yurtdışından antrenörler getiriyor, kurslar açıyor ve sporcu olarak yetiştiriyor. Başkan Ayık’ın kayakla ilgili yaptığı açıklamada bu sporun güzellikleri yanında bir de zorluğu ortaya çıkıyor: Spora altı yaşında başlattığınız ve üzerinde çalıştığınız bir sporcudan en iyi verimi çok uzun bir zaman sonra 20’li yaşlarında alıyorsunuz diyor. Bu kadar yatırım ve uğraşıya rağmen henüz pistlerde başarılı olamamızın nedeni de bu, biz şimdilik ancak tohumları ekiyoruz, ileride verim alacağız demek ki.
Yeni organizasyonlar
Kayak Federasyonu'nu önümüzdeki aylarda büyük işler bekliyor, Dünya Kayak Kongresi yaz aylarında Antalya'da binlerce katılımcıyla yapılacak. 2011'de ise Erzurum, Uluslarası Üniversiteler Olimpiyatlarına ev sahipliği yapacak. Bu yarışmaya 2 binin üzerinde sporcu katılacak. Bizim heyecanımız ise bir yıl sonraya, 2012'de Erzurum, dünyanın 44 ülkesinden 250 gazeteciyi ağırlayacak, genel kurul ve yarışlarına ev sahipliği yapacak. Buraya kadar anlattığım her şey güzeldi. Erzurumlu dostlarımız ilk ulusal toplantısını yapan Kayak Seven Gazeteciler SKİJ Türkiye Seksiyonu üyelerini çok güzel ağırladı, ama hava şaka yaptı, Erzurum'da bizi uçuran bir lodos karşıladı ve yumuşak karlarda kaymak tehlikeli olduğundan kedi ciğere bakar gibi baktık dağa ve kara. Sporcular zor koşullarda da olsa yarıştı ama biz kartopu bile oynamadan döndük Erzurum'dan! Ne yapalım, bundan böyle ülkenin her yanında yeni açılan tesislerini gezer, karı bulur ve kayarız. Derneğin adının hakkını vermek lazım değil mi ama!