Erzurum'da bulunan türbeler ramazan ayı ile birlikte vatandaşların akınına uğruyor.
Erzurum Ajans-Erzurum’da bulunan türbeler ramazan ayı ile birlikte vatandaşların akınına uğruyor.
Ayazpaşa caddesi Bakırcılar çarşısında bulunan Habip Baba türbesi de bu türbelerden biri. Habip Baba türbesine gelen vatandaşlar dua edip dilekte bulunuyorlar. 1847 yılında vefat eden Habip Baba daha önce Timurtaş Paşa Türbesi diye bilinen Erzurum'daki türbeye defnedilmiştir. Türbede Habîp Baba dışında beş kabir daha vardır. Bunlardan birisi eşi Hatice Hanım'ın da kabridir. 1841-1845 yılları arasında Erzurum valiliği yapan Hacı Halil Kamil Paşa'da Habip Baba diğer adıyla Timurtaş Baba Türbesi'ni ihya edip, kitabelerini yazdırmıştır. Türbenin ayak taşında ise Ankaralı Ali Namık Efendi tarafından yazılmış bulunan: "Yediler eşkimle tahrir etti tarihin; Habip Baba yürüdü geçti zar-i kulb-i lahute" ibareleri bulunmaktadır.
HABİP BABA KİMDİR?
Habip Baba 19. yüzyıl mutasavvıflarındandır. Aslen Hindistanlıdır. Babası ile birlikte Bitlis'e gelip Uşşâki Ali Baba'ya talebe olmuştur. Kısa zamanda yetişip kâmil bir velî olmuş ve hocasının emriyle önce Şam'a sonra Erzurum’a gelerek insanlara İslâmiyeti anlatmış, dünyâ ve ahiret saâdetine kavuşmaları için çalışmıştır. Erzurum Müşiri Kamil Paşa tarafından 1844 yılında yazdırılan kitabede: "Sultan-ı müellifinden kutb-ül arifin gavs-ül vasilin Timurtaş Baba Hazretlerinin; medfuni hâk-i tırnâk oldukları türbe-i şerifleriyle hem civar olan ehlullah ve sai şüheda ervah-ı şerifeleri için fatiha" ibaresi yer almaktadır. Kitabede bugünkü Türkçe ile, "İnsanları nefiylerinin arzu ve isteklerinden kaynaklanan ihtiraslardan arındırarak bir araya toplayan, birleştiricilerin sultanı,ariflerin başı, ruhani himaye istenen kişilerin temsilcisi Timurtaş Baba'nın defnedilmesiyle; ruhları cezbeden, cennetten gelen bir kokuya kavuşan bu toprağının yer aldığı türbe ve civarında defnedilmiş bulunan Allah dostları ve şehitlerin yüksek ruhları için fatiha" istenmektedir. Habip Baba için Kamil Paşa 12 satır halinde Farsça bir kitabe yazdırmıştır. Abdulbaki Gölpınarlı’nın tercüme ettiği metinde şu ifadeler yer alır: "Marifet cihanı, tarikat piri, olgun mürşid, birlik sırrının da emini; Hazret-i Mevla'nın sırrını bilen; birlik ashabının başı, birlik ashabı halkasının başında oturan zat… Yaşadığı müddetçe bir geceyi bile, ona ibadetle meşgul olmadan geçirmedi. Bir adım attıysa, mutlaka ibadete attı, bir söz söylediyse mutlaka hakkı andı. Bu yokluk yurdundan usanıp da cennete yönelince Rıdvan'dan: "Merhaba, yücel" diye bir ses geldi. Gayb âleminden biri geldi de, tarihini okudu: Habip Baba tespih ederek cennetler gül bahçesine geçip gitti.